Geçtiğimiz senelerde Ramazan Bayramı’nı geçirmek üzere otobüsle memleketine giden işçi, bayram dönüşü bilet bulamamış ve çalıştığı işyerine gecikmeli olarak gittiğinde devamsızlık nedeniyle tazminatsız olarak işten kovulduğunu öğrenmişti.
Mağdur işçi; işyerinde engelli kadrosunda işe başladığını, 4 yıl 11 ay 29 gün boyunca yoğun bir iş temposu ile çalıştığını, işveren şirket tarafından haklı nedenle herhangi bir ihtarda bulunulmaksızın işten çıkarıldığını, işveren tarafından yıllık izin kullandırılmadığı, işyeri müdürü tarafından sürekli hor görüldüğünü, kendisine sürekli hakaret edildiğini ve engelli olması nedeniyle işten çıkarmak için sürekli bahane arandığını ileri sürerek söz konusu işyeri aleyhine manevi tazminat ve işçilik alacakları talepli olarak dava açmıştı.
İşçinin bayram dönüşü bilet bulamaması geçerli mazeret olarak kabul edildi
Mahkeme’nin davanın reddine yönelik karar vermesi üzerine davacı vekili tarafından söz konusu karar temyiz edilmiştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, bayram dönüşü bilet bulamamasını geçerli mazeret olarak kabul etmiş ve iki gün üst üste işine gitmediği için tazminatsız olarak kovulan işçinin mağdur edildiğine hükmetmiştir. Yargıtay kararında;
“Davalı işveren davacının 08.10.2014 ve 09.10.2014 tarihlerinde işyerine mazeretsiz olarak 2 iş günü arka arkaya gelmemesi nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Davacı 08.10.2014 tarihinde bayram dönüşü bilet bulamadığını, annesinin işyeri yetkilisi …’i arayıp bilgi verdiğini, 09.10.2014 tarihinde ise bindiği aracın arızalandığını İstanbul’a geç saatte geldiğinden işe gidemediğini iddia etmiştir. Davacının ustası olduğunu belirten davalı tanığı …, davacının annesinin telefon açtığını ve davacının bilet bulamadığını işe bir gün sonra geleceğini söylediğini, ertesi gün işyerine davacının gelmediğini, sabaha karşı 05.00 sıralarında davacının Bolu’da trafikte olduğunu belirten mesaj attığını beyan etmiştir. Davacının 08.10.2014 tarihinde bilet bulamaması nedeniyle işe gelememesi ve bu durumu işveren yetkilisine bildirmesi sonucunda işe gelmemesinin haklı bir nedene dayandığı açıktır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-g maddesi uyarınca işverenin haklı nedenle iş akdini feshinde aranan işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına 2 iş günü devamsızlık yapması şartı somut olayda gerçekleşmemiştir. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda davacının ihbar ve kıdem tazminatlarının kabulü gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır.”
Bu doğrultuda, yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedildi.