Amerika Birleşik Devletleri’nde, yüzyılın davası olarak nitelendirilen Elon Musk-Twitter davasında, taraflarca dilekçeler sunulmuş olup duruşmalara Ekim ayının ortasında başlanacağı açıklandı. Twitter tarafından Elon Musk’a karşı açılan davada görevli mahkemenin Delaware Şansölye Mahkemesi (Delaware Court of Chancery) olduğu açıklandı. Mahkeme, Musk’ın birleşme anlaşmasında belirtildiği gibi Twitter’ı 44 milyar dolara satın almak zorunda olup olmadığına karar verecek. Musk’ın, Twitter’ın yeterli bilgi sağlamadığını ve üst düzey yöneticileri ve işçileri işten çıkararak sözleşmeyi ihlal ettiğini iddia ederek anlaşmadan çekilmek istediği bildirildi.

Dünyanın en zengin adamı olarak nitelendirilen Musk’ın, sahip olduğu Tesla hisselerinden 7 milyar dolar değerindeki hissesini satması, davayı kazanabileceğinden emin olmadığı şeklinde değerlendirildi.

Bunun yanında; davada her iki tarafça sunulan dilekçeler ve yasal özetlere bakıldığında, Musk tarafından olağan işlemlerin yapılmadan (Bkz. Due Dilligence) anlaşmaya girmiş olabileceğini, kendisine ise birkaç kaçış bırakarak sözleşmeyi akdetmiş olabileceği değerlendirmesi yapılmaktadır. Yine, legal uzmanlar tarafından yapılan yorumlarda, Twitter’ın sunduğu davada birkaç çatlak olsa da kazanma şansının yüksek olduğu söylenmekte iken, Musk’ın ekibinin ise bu davada yararlanabilecekleri bir zayıflık aradıkları değerlendiriliyor.

Davanın ise Amerikan yargı sisteminde mevcut olan “speed trial” (hızlandırılmış dava) olarak gerçekleştirileceği açıklanmış olup görevli mahkemenin seçilme nedeninin ise kurumlar vergisi yönünden avantajlı olması, güncel kurumsal hukuk yapısı ve bu mahkemenin şirketler hukuku uyuşmazlıklarında jüri olmadan karar verebilecek uzmanlıkta olması olarak değerlendirildiği görülmektedir. Amerikan Başkanı Joe Biden, Delaware eyaletinde ikamet ederken Delaware’de diğer tüm eyaletin toplamından daha fazla kurumsal şirket merkezinin bulunduğu biliniyor. Söz konusu mahkeme, RJ Reynolds, Nabisco, Time ve Warner, HP ve Compaq gibi sorunlu birleşme ve devralma uyuşmazlıklarında da görevli mahkemeydi.

Davanın hâkimi, Musk’ın avukatlarının, duruşmanın 2023’e ertelenmesi talebini reddetmesi ve duruşmaların 17-21 Ekim haftasında görülmesine karar vermesi Musk tarafı için bir yenilgi olarak gözüküyor. Hâkimin; keşif, ilgili evrakların celbi, ifadelerin alınması gibi birçok hususun gerçekleştirilmesi için bir hızlandırılmış program hazırlayıp taraflara ilettiği bildirilmiştir. Musk tarafının; Oracle kurucu ortağı Larry Ellison, Paypal kurucu ortağı Jason Calacanis ve David Sacks’ı tanık olarak çağırdığı kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında yer alıyor.

Twitter’ın dava dilekçesinin bir kısmı kamuoyu ile paylaşıldı ve güçlü bir başlangıç olduğu kamuoyuna yansıyan tepkiler ile görüldü. Twitter’ın dilekçesinin ilgili kısmı şu şekilde;

Nisan 2022’de Elon Musk, Twitter ile bağlayıcı bir birleşme anlaşması imzaladı ve anlaşmayı gerçekleştirmek için elinden gelenin en iyisini yapacağına söz verdi. Şimdi, üç aydan kısa bir süre sonra Musk, imzaladığı anlaşma artık kişisel çıkarlarına hizmet etmediği için Twitter ve hissedarlarına karşı yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddediyor. Twitter’ı devreye sokmak için halka açık bir gösteri hazırlayan ve satıcı dostu bir birleşme anlaşması teklif edip imzalayan Musk, görünüşe göre – Delaware sözleşme yasasına tabi diğer tüm tarafların aksine – fikrini değiştirmekte ve şirketi “çöpe atmakta” özgür olduğuna inanmaktadır.

Twitter, Musk’ın “al ya da bırak” teklifinde bulunduğunu, ancak bunu bir durum tespiti sürecinin sonuçlarına veya işlemin finansmanına bağlamadığını iddia etmektedir. Şirket, Twitter’ın hisse senedi fiyatı düştüğü için Musk’ın şimdi anlaşmadan vazgeçmek istediğini savunmakta olup Musk’ın bu stratejisinin “Musk’ın çıkış stratejisi bir ikiyüzlülük modeli” olduğunu iddia etmektedir. Bunun nedeni olarak ise; Musk şirketi spam botlarından ve sahte hesaplardan kurtulmak için satın almak istediğini söyledikten sonra, şimdi anlaşmadan çekilme nedenleri olarak sahte hesaplara işaret etmesi olarak gösterilmiştir.

Twitter sahte kullanıcı hesaplarından hiç bahsetmese de Musk, onları platformdan temizlemek için şirketi satın almak istediğini defalarca belirtti. Yine de Musk, spam veya yanlış hesap tahminleriyle ilgili olarak Twitter’dan herhangi bir açıklama beklemeden teklifini yaptı. Hatta önceki özen şartını açıkça geri çekerek Twitter için oldukça cazip bir teklifte bulunmuştur.

İlk bilgi edinme toplantılarında Musk, Twitter’ın kullanıcılarını, özellikle de paraya çevrilebilen günlük aktif kullanıcıları (mDAU) nasıl saydığıyla ilgilendi. Twitter, başarısını ölçmenin en iyi yolunun, Twitter.com veya reklam gösterebilen Twitter uygulamaları aracılığıyla herhangi bir günde Twitter’a giriş yapan ve Twitter’a erişen kullanıcılar olan mDAU’yu saymak olduğuna inandığını belirtmişti. Musk’ın ise bu açıklamalara ikna olmadığı ve 13 Mayıs’ta Twitter’a resmi bir bildirimde bulunmadan, mDAU’nun %5’inden daha azının sahte hesap olduğunu, bunu nasıl belirlediklerini anlayana kadar anlaşmanın “geçici olarak askıya alındığını” tweetledi. İki saat sonra, Twitter yöneticileriyle görüştükten sonra Musk, “taahhüdünü” sürdürdüğünü tweetledi.

Twitter, Musk’tan hiçbir zaman bilgi saklamadığını ve neredeyse 54 terabayt değerinde bir veri seli sağladığını iddia etmektedir, ancak Twitter, Musk’ın anlaşmayı bozmak için bir bahane aradığından şüphelenmeye başladı ve bu taleplerin bazılarına yanıt vermeyi reddetti.

30 Haziran’daki bir toplantıda Musk, Twitter’ın mayıs ayında sağladığı örnekleme sürecinin ayrıntılı özetini okumadığını kabul etti. Twitter tekrar bir araya gelmeyi ve ayrıntılı örnekleme metodolojisi örnekleme sürecini gözden geçirmeyi teklif etti, ancak bu toplantı Twitter’ın birden fazla girişimine rağmen gerçekleşmedi.

İddialara Karşı Cevap ve Dava

Cevap ve karşı dava dilekçesi özeti, Musk’ın normal durum tespiti sürecinden feragat ettiğini ve bunun yerine “güven ama doğrula” özdeyişini izlediğini kabul belirtmektedir. Musk tarafı, Twitter’ın yıllardır piyasayı yanılttığı ve ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) yanlış bilgi verdiği sonucuna vardı. Cevap ve karşı dava dilekçesi, SEC açıklamalarının “…Twitter’ın değerini çarpıtan ve Musk Taraflarının şirketi şişirilmiş bir fiyattan satın almayı kabul etmesine neden olan çok sayıda önemli yanlış beyan veya ihmal içerdiğini” iddia ediyor.

Cevap ve karşı dava dilekçesinde Musk tarafı, sahte ve spam hesaplarla ilgili tartışmalara ilişkin olarak, “Twitter, sözde yüz milyonlarca mDAU’ya odaklanarak yatırımcıları şirketin beklentileri hakkında yanlış yönlendirme planının bir parçası olarak platformundaki yanlış ve spam hesapların sayısını yanlış sayıyordu. ” iddiasında bulundu. Ayrıca, Twitter’ın sürekli olarak mDAU’yu gelir artışı için “temel bir ölçüt” olarak lanse etmesine rağmen, mDAU’nun Twitter’ın halkı inandırdığı kadar gelirle yakından bağlantılı olmadığını, çünkü birçok hesabın zar zor aktif olduğunu ve bunların para kazanılabilir olduğunu söylemenin yanıltıcı olduğunu iddia ettiği görüldü.

Cevap ve karşı dava dilekçesi özeti, Musk’ın normal durum tespiti sürecinden feragat ettiğini ve bunun yerine “güven ama doğrula” özdeyişini izlediğini kabul ediyor. Doğrulamaya gittiğinde Musk, Twitter’ın yıllardır piyasayı yanılttığı ve ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) yanlış bilgi verdiği sonucuna vardı. Karşı dava, SEC açıklamalarının “… Twitter’ın değerini çarpıtan ve Musk Taraflarının şirketi şişirilmiş bir fiyattan satın almayı kabul etmesine neden olan çok sayıda önemli yanlış beyan veya ihmal içerdiğini” belirtiyor.

Musk tarafının cevap ve karşı dava dilekçesinde, sahte ve spam hesaplarla ilgili tartışmalara ilişkin olarak, “Twitter, sözde yüz milyonlarca mDAU’ya odaklanarak yatırımcıları şirketin beklentileri hakkında yanlış yönlendirme planının bir parçası olarak platformundaki spam hesapların sayısını hatalı hesapladığı” iddia edildi. Ayrıca yine cevap ve karşı dava dilekçesinde, Twitter’ın sürekli olarak mDAU’yu gelir artışı için “temel bir ölçüt” olarak lanse etmesine rağmen, mDAU’nun Twitter’ın halkı inandırdığı kadar gelirle yakından bağlantılı olmadığını, çünkü birçok hesabın zar zor aktif olduğunu ve bunların para kazanılabilir olduğunu söylemenin yanıltıcı olduğunun iddia edildiği görüldü.

Cevap ve karşı dava dilekçesinin, yasal olarak alakasız bir noktaya değinerek, “Musk, özgür konuşmaya ve açık tartışmaya inanan hevesli bir Twitter kullanıcısı ve Twitter’ın dünyanın belediye binası olarak rolünü takdir ettiği” belirlemesinde bulunduğu ve devamında; agresif içerik denetimini ve yanlış bilgi yayan hesapların askıya alınmasının Twitter tarafından reddedildiğini, Musk ve diğerleri için ifade özgürlüğünün ortadan kaldırmanın hastalıktan daha kötü bir tedavi yöntemi olduğu belirtilmiştir.

Cevap ve karşı dava dilekçesindeki bazı karşı iddialar, kamuoyunun bir kısmınca çelişkili olarak değerlendirildi. Musk tarafı cevap ve karşı dava dilekçesinde, “…Twitter, Musk tarafının sahtekarlığını ortaya çıkarmasını önlemek için umutsuzca bilgi kapılarını çılgınca kapattığı” iddia edildikten sonra, dilekçede mDAU’nun en az %10’unun sahte olduğu sonucuna varmak için Twitter tarafından sağlanan aynı bilgi ve verilere dayanmasının, gerçekten de çelişkili olarak değerlendirilebileceği gözükmektedir.

Cevap ve karşı dava dilekçesinde Musk tarafı, Twitter’ın mDAU hesaplama metodolojisini engellediğini ve açıklamamayı seçtiğini iddia ettiği görüldü. Bunun yerine, “Twitter’ın gerçeği her fırsatta gizlediği bitmeyen bir kedi-fare oyunu” ile meşgul olduğu ve sürecin usule uygun olduğunu tekrarlamaktan başka hiçbir delil sunmadığı yine dilekçede yer alan savlar arasında yer aldı.

Musk tarafı, cevap ve karşı dava dilekçesinde Twitter’ın birleşme sürecinde, Hindistan hükümeti tarafından kendilerine yapılan ihtarlardaki gerekliliklerin yerine getirilmediğini ve yine birleşme sürecinde hükümete gereksiz ve sonuca varmayacak davalar açarak şirketin en büyük pazarını birleşme sürecinde Musk tarafının onayı ve bilgisi dışında riske ettiğini iddia ettiği görüldü. Bu argüman, birleşme sözleşmesine dair fesih ihtarında yer almayan bir iddia olup bu iddianın çaresizlikle ortaya atıldığı değerlendirilmiştir.

Sonuç olarak Musk, Twitter’ı dolandırıcılık, menkul kıymetler yasalarını ihlal etmek ve sözleşmeyi ihlal etmekle suçlamıştır. Birleşme sözleşmesinin feshini talep ederek “yargılamada kanıtlanacak miktarda tazminat ödenmesini” talep etmektedir. Musk tarafı cevap ve karşı dava dilekçesi ile, Twitter’ın zarara uğramadığını ve “diğerlerinin yanı sıra hissedarları da dahil olmak üzere üçüncü şahısların uğradığı zararları geri alma” hakkına sahip olmadığını iddia ederken, “birleşme anlaşmasının hileli bir şekilde başlatıldığı” iddiasını ortaya koymaktadır.

Twitter’ın “İronik” Cevabı

Twitter’ın Musk’ın cevap ve karşı dava dilekçesinde yer alan iddialara karşı verdiği cevabın, ironik bir gözlem içerdiği değerlendirmesinde bulunulmuştur. Şöyle ki; “Musk’a göre, o -Wall Street bankacıları ve avukatları tarafından danışılan ve birden fazla şirketin milyarder kurucusu- Twitter tarafından 44 milyar dolarlık bir birleşme anlaşması imzalaması için aldatıldı.” Yanıt şöyle devam ediyor: “…Karşı İddialar fiilen yanlış, yasal olarak yetersiz ve ticari olarak alakasızdır.”. Bu cevapla Twitter’ın, birleşme anlaşmasının sahte veya spam hesaplara tek bir referansının bulunmadığı, Musk’ın Twitter tarafından kendisine sağlanan gizli verilerden seçkiler alarak kendi çıkarına kullandığı görülmektedir. Twitter, karşı davaya cevap dilekçesinin devamında, “Ancak Musk, eşzamanlı ve tutarsız bir şekilde Twitter’ın bilgi taleplerini engelleyerek birleşme anlaşmasını ihlal ettiğini iddia ediyor.” Savı ile Musk’ın iddialarının çelişki içerdiğini vurgulamıştır.

Twitter, Musk’ın %10 sahte hesap hesaplamasının Twitter ile aynı şeyi ölçmediğini ve hatta aynı verileri kullanmadığını ve kendi Twitter hesabını olası bir “bot” olarak belirleyen genel bir web aracı kullanılarak yapıldığını iddia etmiştir.

Musk için Zorlu Dönem

Twitter tarafı cevap dilekçesine şu şekilde devam etmiştir; “Musk tarafı, bir spam ifşa sorunu icat etmek için aylar harcadı ve hiçbir şey bulamadılar. mDAU metriğiyle ilgili şikayetleri, fesih nedenleri arasında bile değildi, bunlar yeni icat edilmiş bir dava stratejisinden ibarettir.”. Twitter, Hindistan hükümetine karşı açtığı dava hakkında aynı iddiayı ileri sürerek, bunun yeni veya istisnai bir durum olmadığını ve Musk’ın fesih bildiriminde bahsedilmediğini belirmiştir.

Kamuoyu bilgisine sunulan dilekçe ve yasal özetler incelendiğinde; Musk’ın konumunun oldukça zor olduğu değerlendirmesi, isabetli biçimde, yapılmıştır. Mahkeme tarafından atanan hâkim McCormick, birleşme anlaşmalarının uygulanmasıyla tanındığı belirtilmiştir. Ayrıca; Musk’ın son umudunun, Twitter şirketinin yıllık hissedarlar toplantısında birleşmeye karşı oy kullanılması olabileceği, bunun olmaması halinde ise Twitter ile haricen anlaşmaya varabileceği yine yapılan değerlendirmeler arasında yer almaktadır.

Musk için Ekim ayının sonrasının zor geçeceği değerlendiriliyor. Bunun nedeni; Twitter davasının duruşmalarının görülmesinden bir hafta sonra; Tesla hissedarları tarafından Elon Musk’a aynı mahkemede açılan davanın duruşmasının da görülecek olmasıdır.

 

Av. Nusret Taylan ATLI

Share.
Exit mobile version