Metaverse üzerinde markaların haklarını nasıl koruyacağı sorusu gündemi meşgul etmeye devam ediyor.

Ekim 2021’de Nike tarafından Amerika Patent ve Marka Ofisine (USPTO) ürünlerini ‘indirilebilir sanal eşya’, ‘sanal ürünlerin yer aldığı perakende mağazalar’ gibi başlıklarla tescilletmek amacıyla yapmış olduğu başvuru ile başlayan serüveni günümüzde birçok marka takip ediyor. Web3 klasmanında yer alan ürünlerin korumaya nasıl ve hangi durumlarda tabii olacağı ise güncel durumlara dayalı yargı kararları çevresinde şekilleniyor. Bu alanda en ünlü dava ise tartışmasız Birkin çantaları üzerinden Hermes ile Rothschild arasında devam etmektedir.

Dünyanın en ünlü ve prestijli çantası olan Birkin çantaları, Hermes tarafından 1984’de tanıtılmasından itibaren birçok uyuşmazlığın konusu olmuştur. Geçtiğimiz mayıs ayında ortaya çıkan ve metaverse’de markaların yolculuğunu şekillendiren olay ise kesinlikle kendinden önce her türlü uyuşmazlıktan farklılık arz etmektedir.

Mason Rothschild tarafından ‘Baby Birkin’ ismi verilerek “Hermes’in ikonik Birkin çantasına ironik bir selam” sözleriyle tanıttığı çanta NFT formatı ile 23.500 $’a satıldı. Rothschild Aralık 2021 tarihinde Yahoo Finance’a verdiği röportajında Hermes’in Birkin çantaları kadar ikonik bir moda parçasının olmadığını ve gerçek dünyada prestijin sembolü haline gelen bu çantaların sanal dünyada benzer bir etki yaratıp yaratmayacağını merak ederek deney amacıyla başlayan bir serüven içinde olduğunu ifade etti. Bu satışın ardından ilginç tasarım uzun süre konuşulsa da Hermes tarafından konuya ilişkin negatif bir dönüş yapılmamış olması, Rothschild’ın MetaBirkins kreasyonunu çıkarması konusunda teşvik etmiş oldu.

Kasım 2021’de Rothschild ‘MetaBirkins’ kreasyonu ile ünlü sanat eserlerinden ilham alınmış, farklı renk ve kumaşların yer aldığı 100 adet NFT yayınlayarak, satışlarına başladı. Hatta ilk satışını yaklaşık 40.000 $ ile yaparak, çantanın gerçek dünyadaki ortalama bedelini dahi aşkın bir gelir elde etmiş oldu. Durumun süreklilik arz eder hale gelmesi ve artık doğrudan Hermes adının kullanılarak satışların devam ediyor olması, Hermes’in dikkatini çekti ve markanın yetkilileri “MetaBirkins NFT kreasyonu markamızın fikri mülkiyet ve ticari marka haklarını ihlal etmektedir” ibarelerini kullanarak Rothschild’a tepkisini gösterdi. Hermes ayrıca Financal Times’a yaptığı açıklamada Rothschild’ı ürünlerini metaverse’de ticarileştirmek konusunda yetki veya onay vermediğini, MetaBirkins kreasyonunu benzer taklitçiler için örnek teşkil ettiğini ifade etti. Ayrıca OpenSea verilerine göre 936.000 $ değerinde olan kreasyondan hukuki tedbir alınmadığı durumda Hermes hiçbir maddi gelir elde edemeyerek, zarara uğrayacaktı.

Rothschild’ın ise Hermes’in açıklamasına karşı, ürettiği sanatın anayasa tarafından kendisine verilen ‘yorumlayarak sanat eseri yaratma hakkı’ ile bağlantılı olduğunu iddia etti. Ayrıca “MetaBirkins, evrimleşen moda dünyasının geçirdiği aşamaları ve dönüm noktalarını gösteren bir soyutlama aracıdır. Ben yalnızca bir yorumcuyum” açıklamalarında bulundu. Açıklamasının üzerinde Hermes Rothschild ve Opensea’ya ihtarname göndererek duruma hukuki boyut kazandırmış oldu. İhtarın üzerinde Opensea ürünün satışlarını durdurmuş olsa da Rothschild MetaBirkins kreasyonunu OpenSea platformundan kaldırarak yine başka bir NFT satış platformu olan Rarible’da yeniden satışa sunarak geri adım atmayacağını gösterdi.

Kreasyonun yeniden satışa sunulması üzerine Hermes, Rothschild’a Ocak 2022’de ticari marka ihlali davası açtı. Ayrıca Rothschild’dan Hermes adını kullanarak NFT yaratan ve yarattığı NFT’lerle hızla zengin olmaya çalışan dijital spekülatör olarak bahsetti. Davanın açılmasıyla beraber Rothschild ise sosyal medya hesaplarından takipçileri ile durumu paylaşarak, Hermes’in iddialarının temelsiz olduğunu ve markayı mahkemede yenmek için sabırsızlandığını belirtti. Üç ayrı mektup ile üç ayrı kitleye seslenen Rothschild ilk mektubunda OpenSea’ye seslenerek kreasyonunu henüz bir yargı kararı olmadan, yalnızca ihtarname ile kaldırılmasını ve aksiyon almadan önce kendisine hiçbir haber verilmemesini eleştirerek, oluşturulan platformun sanat camiasına sunduğu motivasyonu kendisinin kırdığını iddia etti. İkinci mektubunda ise Hermes’e seslenen Rothschild, markaya dünyadaki yenilikleri kaçırmamasını tavsiye ederek, markanın sanatına karşı durmak yerine destek olmasını istedi. Son mektubunda da kamuoyuna seslenerek teşekkürlerini sunmuş ve kendine sanatçıların metaverse’de özgür olmaları yolunda girecekleri savaşların öncüsü rolünü verdi.

Rothschild pozisyonunu güçlendirmek için çantanın tanıtımından bu yana, çantanın ikonik varlığından esinlenerek sanatçıların yeniden yorumladığı ve markanın ise bu yorumlamalara karşı çıkmadığı görselleri sosyal medya hesaplarından paylaşmaya başladı. Rothschild’ın paylaşımları altında takipçileri tarafından Rothschild’ı haklı görenler kadar, kendinden önceki yorumlamaların yalnızca sanat amacıyla icra edilmiş olması ve Hermes’in henüz Metaverse ve NFT platformlarında satışa başlamamış olmasının gelecekte gireceği bir pazarda isminin önceden kullanılarak marka bilinirliğinin satışlarda kullanılmasının doğrudan bir marka ihlali olduğu düşüncesinde olanlar da vardı.

Henüz dava sonuçlanmamış olsa da dünyaca ünlü markaların her gün taklitçilikle karşılaştığı günümüzde markaların gerçek dünyada sahip oldukları hakları doğrudan metaverse üzerinde kullanılıp kullanamayacaklarını netleştirebilmek adına emsal nitelikte olacaktır.

 

Share.
Exit mobile version