Hans Kelsen, Avusturyalı bir hukukçudur, 1881 yılında doğmuştur, Hitler’in iktidara gelmesinden sonra Cenevre’ye daha sonra da ABD’ye gitmiş, 1973 yılında vefat etmiştir.
Saf hukuk kuramı ve devlet kavramı üzerine düşünce geliştirmiştir. Hukukun genel teorisi Kelsen’e göre konu üzerinde durur, konuyu açıklamak yeterlidir, oysa hukuk felsefesi aynı zamanda değerlerle ilgilenir. Yine Kelsen’e göre hukuk teorisi değerler arasında seçim yapmaz, oysa hukuk felsefesi ahlaki ve ideolojik bir tutum alır.
Adalete uygun hukuk üzerinde durulmalıdır. Hukuk teorisi, hukuk felsefesi ile tamamlanmalıdır.
Yine Kelsen’e göre, hukuk biliminin konusu sadece pozitif hukuktur. Bir başka deyişle maddi hukuktur. Fransız hukuku, Türk hukuku, Rus hukuku gibi kavramlarla anılırlar. Hukuk bilimi “saf” olmalı yani kendisine yabancı unsurlardan arınmalıdır. Hukuk; siyasetten, sosyolojiden, iktisadi unsurlardan etkilenmemelidir, hukuk özerkliğini ilan etmeli ve bu yabancı dışsal unsurlardan arınmalı, en saf hali oluşmalıdır
Kelsen, “Hukukun saf teorisi pozitif hukukun bir teorisidir” cümlesiyle ünlü kitabına başlar. Kelsen, “Pozitif hukuk normları kapsamında bulunmayan bir şey, bir hukuki konsept içine giremez” der.
Devleti ise hukuk düzeni tarafından kurulmuş organları olan bir topluluk olarak görmektedir. Bir başka deyişle hukuk, devleti oluşturur. Devletin temeli hukuktur. Devlet bir hukuki düzendir. Meşruluğunu devletin hukuk düzeni sağlar. Kelsen aslında Modern Devleti ifade etmektedir.
Kelsen eleştirileri üzerinde durmayacağız. Eleştirilecek yönler var, hukuk saf hali ile olamaz, ancak Kelsen’in yapmaya çalıştığı, ideal hukuk düzenini kurmak ve dış etkilere kapatarak hukukun keyfiliğin eline geçmesini engellemektir. Aslında tam bir Hukuk Devleti savunucusu sayılabilir.
Yapılan bu çok özet yazının amacı, hukuk felsefesi teorisyenlerini hatırlamak ve hukukun salt kurallara değil, felsefi temellere de dayanan bir etik değerler toplamını da barındırdığıdır…
Av. Nedim Korhan Şengün