Sinema sektörünün gelişimine paralel 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (“FSEK”) uyarınca sinema eserleri koruması sıklıkla gündeme gelmekte olup sinema eseri niteliğindeki sinema filmi, dizi film, reklam filmi, belgesel film vb. eserler de bu koruma kapsamındadır.

Nitekim bu eserlerin meydana gelmesinde kamera önü ve kamera arkası olarak tabir edilen sahalarda pek çok kişinin emek ve mesaisi söz konusudur. Bu sahalarda görev yapan kişilerin tabii oldukları çeşitli sözleşmeler söz konusu olmakla işbu çalışma ile kamera önünde eserin görsel niteliğinin varlık sebebi olan oyuncuların tabi oldukları, oyuncu ile yapımcı arasında akdedilen ve çokça sorunu bünyesinde barındıran ‘Oyuncu Sözleşmesi’ özelinde sadakat yükümlülüğü incelenecektir.

  1. Oyuncu Sözleşmesinin İncelenmesi

Sözleşme oyuncu (FSEK madde 80) ve yapımcının karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile oluşturulan, karşılıklı borç yükleyen ve iş görme edimi ile eseri icra etmekle sonuç taahhüdü özelliği barındırmakla eser sözleşmesi niteliği bulunan ve fakat kanunda açıkça düzenlenmediği için atipik bir sözleşmedir. FSEK madde 80/2-5 uyarınca sözleşmenin yazılı şekilde yapılması zorunludur.

Oyuncu bir eseri kendi şahsiyetini katmakla zihinsel çaba ve becerileri ile somutlaştıran ve kamuya ulaşmasını, yaygınlaşmasını sağlayan icracı konumundadır (Eser Sahibinin Haklarına Komşu Haklar Yönetmeliği m. 4/b). Oyuncu FSEK uyarınca bağlantılı hak sahibidir. Bu bağlamda eser sahibinin mali ve manevi haklarına zarar vermeyecek şekilde komşu hak sahipliklerinin varlığı sabittir. Nitekim bu nedenledir ki oyuncular telif hakkı korumasından mutlak şekilde faydalanmaktadır.

Burada önemle belirtmek gerekir ki; oyuncu FSEK uyarınca eser meydana getirmemekle ve fakat eserin icracısı konumunda olduğundan keza esere şahsiyetini veren ve kendi hususiyetini yükleyerek yorumlayan kişi konumunda olduğundan icracı sanatçılara FSEK gereği sağlanan haklar uyarınca koruma sahibidir. İcracı sanatçılar; icralarının sahibi olarak tanıtılmalarını talep etme hakkı ve icralarının kendi itibarını zedeleyebilecek şekilde tahrif edilmesi ve bozulmasının önlenmesini talep etme konusunda manevi haklara ve icrası üzerinde tespit hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı ve umuma iletim hakkı uyarınca mali haklar üzerinde hak sahipliği ileri sürebilmektedir. Mali hakların devir ve intikali söz konusu olsa da manevi haklar açısından yalnızca “kullanma hakkı” devri söz konusudur.

Geçerli bir oyuncu sözleşmesinden söz edebilmek için dört (4) unsurun varlığı gerekli olup;

i. FSEK uyarınca icraya elverişli bir eser bulunması,
ii. Oyuncunun bu eseri icra etmesi,
iii. Mali hakları ya da bu mali hakların kullanımının yapımcıya devredilmesi,
iv. Yapımcının ise sözleşme uyarınca oyuncuya bedel ödemesi,

Zorunlu kurucu unsurlardır. Sözleşmenin ana hatları ile tanımı akabinde FSEK bağlamında oyuncunun/icracının sadakat yükümlülüğü ile bağlı yükümlülüklerinden söz etmek yerinde olacaktır.

1.a.    Oyuncu Sözleşmesi Uyarınca Oyuncu Eser Gereği Kendisine Verilen Rolü Bizzat İfa Etmekle Yükümlüdür

Bahse konu ifa edimi iş görme edimi olarak kabul edilmekle sözleşmenin eser sözleşmesi niteliği taşımasının nedeni de bu durumdur. Zira oyuncu eseri icra etmekle sonucunu teslim etme borcuna da sahiptir. Her ne kadar maddi bir eylem söz konusu olmasa da teslim borcu; eserin görülecek şekilde bitirilmiş ve tasarrufa hazır edilmiş hale getirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu anlamda oyuncunun eseri icra borcu yönetmen ve yapımcı nezdinde rolünü tamamlaması, kayıt altına alınmasını sağlaması ve bahse konu kaydın yapımcının uhdesine/zilyedliğine geçmesi ile tamamlanmış olmaktadır.

1.b.   Sadakat ve Özen Borcu

Oyuncu 6098 sayılı TBK madde 471/1 gereğince yapımcının haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle hareket etmekle yükümlüdür. Sadakat ve özen yükümlülükleri birbirinden ayrı iki yükümlülük olsa da sıkı ilişki içerisindedirler.

Sadakat borcu sözleşme devam ederken var olduğu gibi sözleşme öncesi ve sonrasında da geçerliliğini korur. İşbu sözleşme özelinde oyuncu yapımcının haklı menfaatlerini gözetmek ve onu zarara uğratacak edimlerden kaçınmakla yükümlüdür. Unutulmamalıdır ki; oyuncu sözleşmesi bir anlamda eser sözleşmesi niteliği taşıdığından eser sözleşmesinin bir gereği olan sır saklama yükümlülüğü işbu sözleşme açısından da geçerlidir. Örneğin; oyuncu eserin içinde bulunan ve icra ettiği karakter hakkında yapımcının izni olmaksızın beyanda bulunur yahut herhangi bir paylaşım yapar ise bu eylem sır saklama yükümlülüğünün ihlali kabul edilmekle tazminat yükümlülüğü doğar.

Sadakat yükümlülüğü bir anlamda rekabet etmeme yükümlülüğünü de kapsamaktadır. Her ne kadar rekabet düzenlemelerinin ayrıca ve özellikli düzenlenmesi gerektiğine dair uygulamada görüşler ileri sürülse de sözleşmenin doğası gereği yazılı olarak ve ayrıca belirtilmemiş ise de Oyuncu Sözleşmesi’nde bulunan sadakat borcu rekabet etmeme borcunu da barındırmaktadır. Zira bir oyuncunun aktif olarak ifada bulunduğu proje haricinde bu projenin rakibi olabilecek nitelikte bir başka proje içinde yer alması hayatın olağan akışında kabul görecek bir durum olmamakla işbu sözleşme özelinde rekabet etmeme borcu ayrıca yazmamış olsa dahi sadakat yükümlülüğünün içinde yer almaktadır (6098 sayılı TBK madde 472/2, 484).

Özen borcundan söz edildiğinde ise dikkat edilmesi gereken husus icracı oyuncunun iş sahibinin/yapımcının haklı menfaatlerini koruması ve bu menfaatlerin ortaya çıkmasını engelleyecek nitelikteki davranışlardan kendisinden beklenen ölçüde dikkatle kaçınması halinden söz edilmektedir. İşbu sözleşme özelinde sanat kuralları ve mesleki ilkeler esas alınmakla özen borcunun kapsamı her somut olay özelinde değerlendirilecektir. Özen borcunu somutlaştırmak gerekir ise; oyuncunun üstlendiği karakterin fiziksel özelliklerini koruması ve buna uygun davranması, karakterin kullandığı bir enstrüman var ise en kısa sürede temel seviyede bu enstrümanı kullanmayı öğrenmesi halleri örnek olarak verilebilir.

Özen yükümlülüğüne aykırılık halinde 6098 sayılı TBK madde 112 uyarınca ihlal eyleminin varlığının tespiti halinde tazminat ödeme yükümlülüğü söz konusu olacaktır. Oyuncu özen yükümlülüğüne uygun davrandığını ve kendisine herhangi bir kusur atfedilmeyeceğini ispat etmekle mükelleftir. Özen borcuna aykırılık hallerinde 6098 sayılı TBK madde 473/2 düzenlemesi gereği tazminat söz konusu olabilir.

Burada önemle vurgulanmalıdır ki; proje süresinde bir oyuncuya evlenmeme, çocuk sahibi olmama gibi kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanılması konusunda engelleyici bir düzenlemeye yer verilmesi söz konusu olamaz. Zira bu haklar kişinin mutlak suretle tasarruf yetkisinin bulunduğu kişilik hakları olmakla 6098 sayılı TBK madde 27/1 uyarınca aksi yönde bir düzenleme yapılsa dahi bu düzenleme hukuken kesin hükümsüz olup herhangi bir sonuç doğurmayacaktır.

1.c.    Oyuncunun Kendisine Verilen İşi Bizzat İfa Etme Yükümlülüğü

Kural olarak oyuncu meydana getirilecek eseri bizzat kendisi icra etmek ve teslim etmekle yükümlüdür. Esasında eser sözleşmelerinde eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyor ise edim bir başkası tarafından da yapılabilmektedir.

Ancak atipik bir sözleşme olan Oyuncu Sözleşmesi özelinde değerlendirme yapıldığında eserin meydana getirilmesinde/karakterin icrasında ve sözleşmeden beklenen fayda ile sonucun elde edilmesinde oyuncunun icrayı bizzat yapması, kişisel özellikleri, yetenekleri önem taşımaktadır. Bu kapsamda 6098 sayılı TBK madde 473/1 uyarınca oyuncunun kendisine verilen işi bizzat yapması, borçlarını bizzat ifa etmesi kendisinden beklenmektedir.

Unutulmamalıdır ki; 6098 sayılı TBK madde 473/1 düzenlemesi emredici bir düzenleme değildir. Taraflar sözleşme ile aksini her zaman kararlaştırabilirler.

1.d.   FSEK Uyarınca Söz Konusu Olan Mali Hakların ya da Bu Hakların Kullanılmasının Devredilmesi Yükümlülüğü

Yukarıda izah edildiği üzere oyuncu eseri icra etmesi ile bağlantılı hak sahibi olmakta ve Oyuncu Sözleşmesi ile bağlantılı hakları olan mali haklarını yahut bu hakların kullanılması yetkisini yapımcıya devretmekle yükümlü olur.

Öncelikle belirtilmelidir ki; Oyuncu, icracı sanatçı olmakla eser üzerinde icra ettiği eyleme ilişkin mutlak hak sahibi olmakla icra ettiği eser üzerinde sahip olduğu haklarını eser sahibi dahil olmak üzere herkese karşı ileri sürebilir.

Nitekim FSEK madde 80/1 uyarınca yapımcının eser üzerinde ilk gösterim akabinde tespit, çoğaltma, yayma, temsil, umuma iletim haklarına sahip olabilmesi için eseri icra eden icracı oyuncudan bu hakları ya da kullanım yetkisini devralması gerekmektedir (Eser Sahibinin Haklarına Komşu Haklar Yönetmeliği madde 23). Bu kapsamda FSEK bağlantılı haklara ilişkin düzenlemelerinin somut olaya kıyasen uygulanacağını önemle belirtmek gerekli olacaktır.

Mali haklar FSEK madde 20 uyarınca birbirine bağlı değildir. Bu nedenle bu hakların tümü devredilebileceği gibi belirli bir hakkın devri de söz konusu olabilir.

Yine FSEK madde 48 uyarınca süre açısından da sınırlı/sınırsız bir hak devrinden söz etmek mümkün olmakla uygulamada yapımcılar genellikle mali hakların sınırsız süre ile devri yolunu tercih etmekle oyuncuya ödenecek bedeli de bu noktaya dikkatle belirlemektedir.

Mali hak devrinde şüpheye açık bir hal söz konusu ile bu noktada sözleşmenin amacına ulaşmasını sağlar nitelikte yorum yapılmaktadır. Sözleşmenin amacı ve konusu dışında kalan mali haklar şüphenin bulunması halinde devredilmiş kabul edilmeyecektir.

Yukarıda belirtildiği üzere oyuncu mali haklarını süresi içinde yapımcıya devretmez ise 6098 sayılı TBK madde 117/2 uyarınca temerrüde düşer ve sözleşme karşılıklı iki tarafa da borç yükleyen nitelikte olduğundan süresinde devir olmaz ise yapımcı;

a) Oyuncuya borcunu ifa etmesi için süre verebilir (6098 sayılı TBK madde 123).
b) Borcun ifası ve gecikme nedeni ile tazminat talep edebilir (6098 sayılı TBK madde 124).
c) Borcun ifa edilmemesinden doğan zararın tazminini isteyebilir (6098 sayılı TBK madde 125).
d) Sözleşmeyi feshederek sözleşmeden beklediği fayda sağlanmadığı ve sözleşme süresinden önce sona erdiği için uğradığı zararın giderilmesini talep edebilir (6098 sayılı TBK madde 126).

  1. Sonuç

Karma bir sözleşme olan atipik nitelikteki Oyuncu sözleşmesinin tarafları oyuncu ve yapımcıdır. Oyuncu 5846 sayılı FSEK uyarınca bağlantılı hak sahibidir ve kanunun kendilerine tanıdığı haklardan yararlanırlar.

Bu kapsamda oyuncu açısından telif haklarının varlığı eserin kamuya iletimi noktasında değerlendirilmeli ve sözleşmenin hukuki niteliğine ve karma yapısına atfen oyuncunun haklarının kapsamlı şekilde koruma altına alınması ile incelenmelidir.

 

Share.
Exit mobile version