Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, devletlerin payidar olmasını sağlamanın yolunun adalet olduğunu ve adaletsizliklere “dur” diyecek olanın da devletlerin adalet teşkilatı olduğunu bildirdi.
Türkiye Adalet Akademisi’nin Yargıtay’da düzenlenen Eğitim Dönemi Açılış Töreni’ne Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, yargı mensupları ve hakim savcı adayları katıldı.
Törende konuşan Bakan Tunç, yeni eğitim döneminin başında hakim savcı adaylarıyla bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu, zorlu bir sınavı geçen adayların bu aşamaya geldiklerini dile getirdi.
Adaylık döneminde ve meslek hayatlarında adaylara başarılar dileyen Tunç, “Adalet, devletlerin payidar olmasını sağlamasının yanı sıra devletlerin varlık sebebidir. Aynı zamanda adalet, toplumun huzur ve barışının, mutluluğunun, refahının sigortasıdır. Bir adaletsizlik olduğu zaman son kertede buna ‘dur’ diyecek olan devletlerin adalet teşkilatıdır, hakim ve savcılarıdır.” ifadelerini kullandı.
Hakimlik ve savcılık mesleğinin adayların omuzlarına büyük sorumluluk yüklediğini ifade eden Tunç, “Adaletin hayatla kucaklaşması, adaletin eliyle, yani sizlerin eliyle olacaktır. Sizler, adaleti hakkıyla yerine getirirseniz devletin bekasını da korumuş olursunuz. Adaleti hakkıyla yaşatırsanız insanımızı da yaşatmış olursunuz.” diye konuştu.
Tunç, yargı tarafsızlığının bir unsurunun da adil görünmek olduğunu kaydetti.
“Adalet Akademimizin kapasitesini arttıracağız”
Bakan Tunç, son 21 yılda adalet sisteminin imkan ve şartlarının bir başka noktaya taşındığını, personel sayısının arttırıldığını, ana kanunların büyük ölçüde elden geçirildiğini bildirdi.
Yargı hizmetlerindeki reform iradesini sürdüreceklerini belirten Tunç, bu kapsamda getirilen Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nın 2024’te uygulamaya gireceğini ifade etti. Tunç, vatandaşların özgürlüğü ve malı hakkında karar veren hakim ve savcılar ile savunma hakkını kullanan avukatların, hukuki güvenliğe katkı veren noterlerin daha nitelikli ve kaliteli bir eğitimden geçmesini sağlayacaklarını dile getirdi.
Adalet hizmetlerindeki yapısal dönüşümün ve reformların öneminin yanı sıra iyi uygulamanın da önemli olduğunu aktaran Tunç, adalet hizmetlerinin kalitesini belirleyenin temelde insan unsuru olduğunu bildirdi.
“En iyi reform, iyi uygulamadır.” diye konuşan Tunç, “En kötü mevzuat, iyi uygulayıcının elinde iyi mevzuat, en iyi mevzuat, kötü uygulayıcının elinde de kötü mevzuata dönüşüyor. Bu kapsamda yargı sisteminin üstüne kurulu olduğu hakim ve savcıların eğitiminin de üzerinde bilhassa duruyoruz.” ifadelerini kullandı.
Hakim ve savcıların eğitimi konusunda Türkiye Adalet Akademisinin çok önemli bir görev ifa ettiğini belirten Tunç, “Adalet Akademimizin kapasitesini bundan sonra giderek arttırmanın gayreti içerisinde olacağız.” dedi.
Tunç, Türkiye Adalet Akademisinde, adliyelerdeki bütün imkanların hakim savcı adaylarına sunulduğunu söyledi.
Hakim ve savcı adaylarına tavsiyeler
Hakim ve savcıların aynı zamanda aydın olduğunu belirten Tunç, bu kapsamda adaylara meslek dışı konularda da kendilerini geliştirmeleri ve bol bol okumalarını, yüksek lisans yapmalarını, yabancı dil öğrenmelerini tavsiye etti.
Özgür bir aklın ve muhakeme becerisinin, adalet anlayışında hayati rolünün bulunduğuna dikkati çeken Tunç, hakim savcı adaylarına şöyle hitap etti:
“Özgür bir aklı ve muhakemeyi göz ardı edip başkalarından emir alarak adeta mankurtlaşmış bir canavara dönüşen FETÖ’cülerin, ülkemizi nasıl bir felaketin eşiğine getirdiğine 15 Temmuz’da şahit olduk. Fikrinizi, vicdanınızı, aklınızı başkasına emanet edip, adeta uzaktan kumandayla kontrol edilen bir robota kendinizi dönüştürmeyeceğinize zaten yürekten inanıyoruz. Aklınızı, vicdanınızı hür ve temiz tutun. Hukukun üstünlüğünü, temel insan hak ve özgürlüklerini, milletimizin önceliklerini kendinize kılavuz edinin. Çıktığımız bu yolda kararlılıkla ilerleyin. Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını her zaman koruyun. Emin olun ki bu şekilde fedakarca çalıştığınızda milletimizden duyacağınız bir ‘Allah razı olsun’ sözü sizin tüm yorgunluğunuzu alacaktır. Hakimlik, savcılığın atanılarak değil, adanılarak yapılacak bir meslek olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. Hepinize bu uğurda kolaylıklar diliyorum.”