ÖZET

Türkiye’de meydana gelen kaza verileri incelendiğinde, insan faktörünün kazaya sebebiyet veren unsurlar içerisinde ilk sırada olduğu görülmektedir. Diğer bir ifade ile trafik kazalarının oluşmasında en önemli neden sürücünün kusuru ve ihmalidir. Trafikte güvenliğin sağlanmasındaki temel ilkeler arasında eğitim, denetim ve alt yapının olduğu konusunda hemfikir olunsa da özellikle eğitimin yol güvenliğini sağlamada en etkili ilke olduğu kuşkusuz ortadadır. Daha doğrusu insanlarda “trafik kültürü” nün oluşmasında eğitimin önemi büyüktür.

Trafik: Yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir.[1] Eğitim ise; bireylere hayatta gerekli olan bilgi ve kabiliyetlerin sistematik bir şekilde verilmesidir. Trafik güvenliği eğitimi denildiğinde, güvenli bir ulaşım için gerekli olabilecek bilgilerin bilimsel anlamda insanlara aktarılmasından söz edilir.

“Türkiye’de Trafik Güvenliği Eğitimi ve Diğer Ülkelerdeki Uygulamalar” başlıklı bu çalışmada; öncelikle trafik güvenliği eğitiminin gerekliliği üzerinde durularak, Türkiye’de trafik güvenliği için gerçekleştirilen eğitimleri; ilköğretim öncesi eğitimler, ilköğretim ve sonrasındaki eğitimler şeklinde üç ana başlıkta irdelenecektir. Ayrıca Türkiye’de trafik güvenliğinin sağlanmasına yönelik yapılan kampanyalar ve projeler diğer ülkelerdeki uygulamalarla karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır. Diğer ülkelerdeki trafik eğitimlerinin nasıl verildiğine veya yol güvenliğini sağlayacak farklı uygulamaların neler olduğuna bakılması bu ülkelerdeki “trafik kültürü” nün daha iyi anlaşılmasına da zemin hazırlayacaktır.

Çalışmanın asıl hedefi; Türkiye’de trafik güvenliğini sağlayabilmek için verilen eğitimleri diğer ülkelerle karşılaştırarak; eksik yönleri belirleyebilmek ve neler yapılması gerektiği konusunda bilinç yaratabilmektir. Böylelikle “trafik güvenliği eğitimi”nin önemi anlaşılacak ve belki de Türkiye’nin en önemli sorunları arasında yer alan trafik kazaları ve sonrasında yaşanan ağır tablolar yerini daha duyarlı ve bilinçli bir düzene bırakacaktır.

Anahtar Kelimeler; Karayolu Trafik Güvenliği, Trafik Eğitimi, Diğer Ülkelerdeki Trafik Eğitimi, Avrupa’da Trafik Eğitimi

GİRİŞ

1896 yılında Londra’da meydana gelen kaza sonrasında Dünya, trafik kazalarının insan hayatını tehdit eden en önemli unsurlar arasında olduğunu öğrendi. Trafik kazalarının nedenleri arasında sürücü, yaya, yolcu, yol, taşıt veya çevre faktörleri sıralanabilir. Ancak bu kazaların oluşmasının en önemli etkeni insandır. Konu insan olunca trafik kazalarındaki en acı tablo can kayıplarıdır. İşte bu can kayıplarını kısmen de olsa ortadan kaldırabilmek, insanların trafik kurallarına uymadıklarında hangi tehlikelere maruz kalabileceklerini aktarabilmek ancak eğitimle mümkün olabilmektedir.

Bir ülkede trafik güvenliğinin sağlanmasında sadece kurallar koymak yeterli olmayabilir. Trafik güvenliği politikasının oluşmasında eğitim, denetim ve en önemlisi bir trafik kültürünün gelişmiş olması gerekmektedir.

Türkiye’de trafik kazaları verilerine bakıldığında %99 oranında sürücünün kusurunun ve ihmalinin neden olduğu görülmektedir. Bu noktadan hareketle trafik eğitiminin aslında çok küçük yaşlardan başlanması ve ileride daha bilinçli sürücüler yaratabilmek için özellikle okul öncesi eğitimlere ağırlık verilmesi gerekmektedir. Diğer ülkelerdeki uygulamaların başarı oranları dikkate alınarak Türkiye açısından da durumun uygulanabilirliği araştırılmalıdır.

1. TÜRKİYE’DE İLKÖĞRETİM ÖNCESİ EĞİTİMLER VE DİĞER ÜLKELERDEKİ UYGULAMALAR

Türkiye’de 0-14 yaş arası trafik kazalarında ölen çocuk sayısı toplam trafik kazalarında ölenlerin %14.7 sini oluştururken bu oran Amerika Birleşik Devletleri’nde %6.59, İngiltere’de %5.86, Fransa’da %4.51, Almanya’da %4.09, Japonya’da ise %2.56’dır. (Hatipoğlu, vd., 2012: 11)

Bu noktadan hareketle Türkiye’de trafik kazalarında ölen çocuk sayısının diğer ülkelere oranla daha fazla olduğu görülmektedir. Türkiye’de yapılan anketlerin sonucunda okul öncesi çocukların trafik eğitimlerinde ailelerin payının büyük olduğu kanıtlanmıştır. Okul öncesi çocukların eğitimi genellikle, kreşlerde, çocuk kulüplerinde ve aileler tarafından verilmektedir. Ancak ekonomik şartları daha iyi olan aileler bu kreşlere veya çocuk kulüplerine çocuklarını gönderebilirken, ekonomik şartları aynı standartta olmayan aileler için durum daha farklı olmaktadır. Bunun yanı sıra ailelerin yeteri kadar trafik bilgisine sahip olmamaları ve doğru davranışları çocuklarına aktarmadaki yetersizliklerinden ötürü Türkiye’de okul öncesi trafik eğitimler diğer ülkelerle kıyaslandığında daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği görülmektedir. (Yelmen, 2010: 17)

Türkiye’de 1998-2002 yılları arasında Mili Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğünü bir araya getiren “Türkiye Trafik Güvenliği Projesi’nde bir program hazırlanmıştır. Söz konusu bu programda yer alan önemli konu başlıklarından birisi de “okullarda trafik güvenliği eğitiminin niteliğinin arttırılması” olmuştur. (Aydın, 2004) Bu başlık altında özellikle değişik yaş gruplarına yönelik trafik güvenliği eğitiminin olması gerektiği ifade edilmiştir.(Aydın, 2004: 24)

Bu proje de trafik güvenliği eğitimine ilişkin getirilen öneriler arasında her yaş grubuna uygun öğrenme ve algılama yetenekleri göz önüne alınarak müfredatların oluşturulması ve bu yönde uzman kişilerin yetiştirilmesi, özellikle okul öncesi yaş gruplarına ailelerin de katkısı ile yapılabilecek trafik ödevlerinin verilmesi göze çarpmaktadır.(Aydın, 2004: 24) Ancak ne yazık ki bu denli önemli bir proje ve hazırlanan program, yasa gereği yılda iki kez toplanması gereken Yüksek Kurul hiç toplanmadığı için hayata geçirilememiştir.(Aydın, 2004)

Diğer ülkelerdeki okul öncesi trafik güvenliği eğitimlerine bakıldığında, Kuzey İrlanda’nın, İskoçya’nın çok başarılı olduğu görülmektedir. Özellikle Kuzey İrlanda’da anaokullarından başlanarak tüm okullarda ve kütüphanelerde yol güvenliği eğitimi verilip, bu eğitime ilişkin gerekli her türlü araç bulundurularak sürekli olarak bu araçlar ve bilgiler güncellenmektedir. (Tamer, 2010) İsviçre’de de okul öncesi trafik eğitimi yine kreşlerle birlikte başlamaktadır.

Hollanda’da Hollanda Trafik Birliği, “Trafik Aileleri” projesi çerçevesinde okullar ve aileler ile birlikte çocuklarda trafik bilinci oluşabilmesi için çalışmalar yapmaktadır. Bunun yanı sıra Avusturya’da anaokullarında trafik eğitimi verilmesi yasalar gereği zorunludur. Avrupa Birliği’nde ise birliğe üye olan ülkelerin yapması gereken ilk zorunlu çalışma, okul öncesi trafik eğitim programlarının okul ve kreşlerde uygulanmasıdır. (Yelmen, 2010: 20) Örneğin Almanya, İtalya, Portekiz ve Norveç gibi Avrupa Birliği’ne ilk katılan üyelerde 3 yılı kapsayan bir staj dönemiyle okul öncesi trafik eğitimi yapılmaktadır. Ayrıca okul sonrası yaz dönemlerinde de eğlenceye yönelik trafik dersleri verilmektedir. Bu dersler genellikle oyun parklarında veya sahile yakın yerlerde verilmektedir. (Yelmen, 2010: 22)

Gelişmiş ülkelerde okul öncesi trafik eğitimi, çocuk trafik kulüpleri, gönüllü danışmanlar, kamu temsilcileri, çocuk doktorları ve ulusal medya kampanyaları aracılığıyla verilmektedir. (Yelmen, 2010: 23) Görüldüğü gibi okul öncesi trafik eğitimlerinde diğer ülkeler, konuya daha önemle yaklaşarak, çocukların algı ve yetenekleri doğrultusunda verimli uygulamalar gerçekleştirmektedirler. Günümüzde çocukların zamanlarının büyük bir kısmını bilgisayar ve televizyonda geçirdikleri düşünülürse, okul öncesi verilen bu eğitimlerin çocukların özgüvenlerini geliştireceği ve güvenli karar alabilmelerini sağlayacağı ortadadır. (Yelmen, 2010: 22)

Türkiye’de ise okul öncesi çocuk eğitimleri kreşlerde ve anaokullarında gerçekleştirilmesine rağmen, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında yetersizlikler görülmektedir. Bu noktada aileler daha bilinçlendirilmeli, Kuzey İrlanda ve İskoçya örneklerindeki gibi anaokullarında ve kreşlerde çocukların yaş gruplarına göre algılayabilecekleri seviyede trafik kütüphaneleri oluşturulmalıdır. Bundan sonra açılacak anaokulları ve kreşlerde ise minyatür çocuk trafik eğitim parkı ve materyalleri bulundurma zorunluluğu getirilmelidir. (Yelmen, 2010: 18) Yine Avrupa ülkelerindeki gibi gerektiğinde yaz dönemlerinde eğlenceye yönelik trafik dersleri verilmeli ve trafik oyun parklarının sayısı arttırılmalıdır. Diğer taraftan okul öncesi eğitim kurumlarındaki yönetici ve öğretmenler de trafik konularında yetiştirilmelidir.

2. TÜRKİYE’DE İLKÖĞRETİM VE SONRASINDA TRAFİK EĞİTİMLERİ VE DİĞER ÜLKELERDEKİ UYGULAMALAR

1983 tarihli 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 125.maddesinde “Milli Eğitim Bakanlığınca, ilköğretim ve ortaöğretim okullarında ders programlarına eğitim amacı ile zorunlu uygulamalı trafik ve ilk yardım dersleri konulur.” hükmü yer almaktadır. Bu hükme bağlı olarak Türkiye’de ilköğretim okullarında trafik güvenliği eğitimi zorunludur. Ancak uygulamaya bakıldığında ilköğretim 1., 2. ve 3. sınıflarda Hayat Bilgisi ders kitaplarında trafik ile ilgili konuların serpiştirildiği, ayrı bir trafik kitabının olmadığı görülmektedir. İlköğretim 4. ve 5. sınıflarda Sosyal Bilgiler ders kitaplarında da aynı durum söz konusudur. (Hatipoğlu vd, 2012: 12)

Diğer ülkelere bakıldığında İngiltere’deki ilköğretim okullarında trafik eğitimi çocuklar için kişisel, sosyal ve sağlık eğitiminin bir parçası gibi görülmektedir. Ayrıca İngiltere’de ailelerinde çocuklarıyla birlikte yararlanabilecekleri internet sayfaları düzenlemekte ve her yıl Ekim ayında uluslararası okul yürüyüşleri yapılmaktadır. (Hatipoğlu vd, 2012: 13-14) Trafik ile pratik yaşamı birleştirebilen Singapur’da ise ilköğretimde okuyan çocuklara trafik güvenliği eğitimi sınıflarında değil, özel olarak hazırlanmış geniş alanlarda verilmektedir. (Hatipoğlu vd, 2012: 14) Bunun yan sıra Amerika Birleşik Devletleri’nde ilköğretim çocuklarına trafik dersleriyle birlikte uygulamalı olarak bisiklet eğitimi de verilmektedir. Hatta bisiklet eğitimi İngilizce dersi ile beraber programlanmıştır. (Hatipoğlu vd, 2012: 17) Son olarak Fransa ve Hollanda ise uzun yıllardır ilköğretim müfredatlarında zorunlu trafik eğitimi düzenlemişlerdir. Her iki ülke de aynı zamanda yine özel olarak hazırlanmış geniş alanlarda çocuklara uzman kadrolarıyla bisiklet eğitimi vermektedirler.

Türkiye’de ilköğretim okullarında verilen trafik eğitimlerine diğer ülkelerdeki uygulamalar ile birlikte bakıldığında, eğitimin sadece ders kitaplarında verildiği görülmektedir. Aynı zamanda yaş gruplarına göre düzenlenmiş ayrı bir trafik güvenliği eğitimi kitabı henüz yoktur. Öncelikle bu boşluğun doldurulması gerekmektedir. Daha sonrasında verilecek trafik eğitimlerinin Singapur, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve Hollanda örneklerinde olduğu gibi özel olarak hazırlanmış ayrı alanlarda yapılması, çocukların görsel olarak trafik eğitimlerini kafalarında canlandırabilmeleri açısından oldukça önemlidir. Ayrıca trafik eğitimi ile ilgili farklı proje ödevlerinin verilmesi de ailelere çocuklarıyla birlikte öğrenme ve eğlenme imkânı yaratacaktır. Yine ortaöğretim ve liselerde trafik kazalarında mağdur olmuş gençlerden destek alınarak trafik derslerinde “konuk eğitici” olarak yararlanılmalıdır. (Aydın: 2004)

Türkiye’deki trafik güvenliği eğitiminin üniversitelerdeki durumuna bakıldığında her fakültede verilmediği görülmektedir. Örneğin inşaat mühendisliğinde okuyan öğrencilere sınırlı da olsa trafik güvenliği dersi okutulmaktadır. (Çelik, 2007: 148) Bunun yansıra üniversitelerde okutulan trafik güvenliği eğitimi adı altında bir ders yoktur. Ülkemizde ulaştırma ve trafik konusunda yetişmiş eleman sayısı oldukça azdır. Bu noktadan hareketle üniversitelerde trafik güvenliği eğitimi ile ilgili sadece lisans düzeyinde değil, yüksek lisans ve doktora derslerinde de gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Sadece Gazi Üniversitesi Trafik Planlaması ve Uygulaması Anabilim Dalı 1993 yılından beri yüksek lisans programıyla ülkemize uzman kişiler yetiştirmektedir. Bu anabilim dalı kurulduğundan bu yana seksenin üzerinde öğrenci mezun etmiştir.  Yine de trafik mühendisliği bölümünün ülkemizdeki üniversitelerde açılması ve bunun bir anabilim dalı altında fakültesinin veya enstitüsünün de kurulması gerekmektedir.

Diğer ülkelere bakıldığında Malezya’da, Amerika’da, İsveç’te, trafik mühendisliği yüksek lisans programları mevcuttur. (ukm.my:  engineering.nyu.edu: ltu.se) Bunun yanı sıra Çek Cumhuriyetinde 1992 yılında Kimyasal Teknoloji Enstitüsü altında Ulaşım Fakültesi kurulmuştur. Bu fakültede aynı zamanda yüksek lisans ve doktora eğitimleri de verilmektedir.

Yeni Zelanda’da ise liseyi iyi derecede bitirenler arasından trafik mühendisi olmak üzere öğrenci seçilmektedir. Trafik mühendisliği fakültesi süresi 6 yıldır.

3. TRAFİK GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN ÜLKEMİZDE VE DİĞER ÜLKELERDEKİ PROJELER VE KAMPANYALAR

Türkiye’de trafik güvenliği eğitimine ilişkin daha öncesinde ifade ettiğimiz “Ulusal Trafik Güvenliği Projesi” hedeflenen ilgiyi göremediği ve toplanamadığı için hayata geçirilememiştir.

Bunun yanı sıra “Trafik Dedektifleri Projesi” Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Uluslararası Polis İşbirliği Türkiye Başkanlığı ve Polis Eşleri Kaynaşma ve Yardımlaşma Derneği (PEKAY) ile yürütülen bir projedir. Bu proje ile 3 yıl içerisinde 3-17 yaş arası 1.500.000 çocuğa ulaşarak 9 ana başlıkta bilinçlenmeleri hedeflenmektedir. Üzerinde çalıştığı konulardan bazıları ise emniyet kemeri ve çocuk güvenlik sistemleri, yaya güvenliği, güvenli oyun alanları, güvenli bisiklet kullanımı ve trafik işaretleri ve levhalarıdır. (trafikdedektifleri.com)

Bir başka proje ise “Trafikte Gençlik Hareketi” projesidir. Millî Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları ve Goodyear Lastikleri arasında imzalanan iş birliği protokolüyle hayata geçirilmiştir. Trafikte Sorumluluk Hareketi kapsamında uygulanan Trafikte Gençlik Hareketi, özellikle lise döneminde bulunan gençlerimizde trafik güvenliği konusunda farkındalığı ve bireysel sorumluluğu geliştirmeyi amaçlamaktadır. Proje ile 2012-2013 eğitim-öğretim yılında Ankara, Erzurum, Gaziantep, Giresun, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Malatya, Samsun ve Yozgat olmak üzere 10 ilden 50 okulda uygulanmıştır. 50 öğretmen aracılığıyla 10 bin öğrenciye, 20 bin veliye ve 500 servis şoförüne ulaşılmıştır. (trafiktegençlikhareketi.org)

Türkiye’de trafik güvenliği alanında çalışmalar yapan 9 trafik gönüllüsü tarafından 2007 tarihinde merkezi Ankara da olmak üzere kurulan Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği de trafik hukuku, trafik eğitimi, trafiğin denetimi, yol (mühendislik),ilk ve acil yardım, trafikte insan hakları mağduriyetleri, trafik istatistikleri alanında yani 7 ana başlıkta AR-GE çalışması yapmakta, proje üretmekte veya projelere ortak olarak kamuda veya özelde toplumsal bilinçlenmeye öncülük etmektedir. Son dönemlerde “Çocuk Trafik Güvenliği Eğitimi Projesi” ile Çankaya, Yenimahalle, Pursaklar, Çubuk, Altındağ, Sincan olmak üzere 20 ilkokulda 2351 öğrenciye ulaşmıştır. Sınıf odaklı, trafik öğretmenleri, trafik psikologları ve çocuk gelişim uzmanları nezaretinde slaytlı gösterim ve balonlar, trafik etiketleri ve dağıtılan boyalarla hem eğlenceli hem de eğitici bir proje gerçekleştirmiştir. (trafik.org.tr)

Dünyada ise Avrupa Komisyonunun önderliğinde AB ülkesi ülkelerle ROSE 25 adı altında 2003 yılında bir proje başlatılmıştır. (ec.europa.eu) Daha çok gençlere yönelik olan bu proje ile okullardaki yol güvenliği eğitimleri hedeflenmiştir. Ayrıca beceri geliştirme, bilgilendirme ve tutumları etkileme gibi 3 ana başlıktan hareketle proje gerçekleştirilmektedir.

Yine Avrupa Komisyonunun önderliğindeki bir başka proje olan SUPREME projesinde ise sürücü yetiştirme, test etme ve sürücü belgesi verme konularında yetkili olabilecek kurumların niteliğiyle ilgili çalışmalar yapılmıştır. Özellikle sürücü yetiştirme amacı açısından stajyer sürücülerin bir refakatçi eşliğinde uzun süre deneyim kazandıktan sonra ehliyet sahibi olabilecekleri gibi belge almada bazı kısıtlamalar getiren bir projedir. Esas amacı güvenli sürücü yetiştirmektir. (Köksal: 4)

Bir başka örnek Avustralya’da sürücünün öğrenci olduğu durumlarda öğrenci olduğunu gösteren plakayı taşımasını gerektiren projeler söz konusudur. Bunun yanı sıra otomatik vitesli araç kullananlara ayrı bir sürücü belgesi verilmesi gibi uygulamalar da mevcuttur. İngiltere’de ise 2010 yılında THINK kampanyası kapsamında alkollüyken araç kullanmaya yönelik tutumları etkilemek ve farkındalık yaratmak hedeflenmiştir. (Köksal: 9)

Belçika’da yine BOB kampanyası 1995 yılından itibaren farkındalık oluşturulmak için hedeflenmiştir. Kampanyanın adını taşıyan BOB isimli şahıs araç kullanmak zorunda kaldığında alkol kullanmayan ve arkadaşlarını evlerine güvenle getiren kişi olarak tanımlanmıştır. (Köksal: 10)

SONUÇ

Dünya’da yaşanılan en büyük problemlerden biri olan trafikte bilinç ve sorumluluk eksikliği ancak bu alana ilişkin verimli bir eğitimle giderilebilir.

Bununla birlikte yasa çıkarmak ya da mevcut trafik yasalarındaki ceza oranlarını arttırmak trafik kazalarının önüne geçmemektedir. Hiçbir kanun uygulaması ortak bir bilinç gerçekleşmeden o ülkedeki trafik sorununa son veremez. (Tanrıkulu: 55) İnsanların trafik yönetimine katılması, trafiği pratikte tanıması ve özellikle geliştirilen kampanyalar ve anketlerle sivil girişimlere açık olması gerekmektedir. Bu da toplumda ortak bir “trafik kültürü” nün varlığıyla mümkün olacaktır. Mükemmel bir trafik eğitimi gerçekleştirilse bile, uygulamada insan davranışlarını sahip olduğu kültür belirler. Buradan yola çıkılarak “empatik” bir iletişim kurulabilmesi ve insanların kendi davranış modellerini belirleyebilmesi trafik kültürünün oluşmasını sağlar. (Tanrıkulu: 57) Çünkü trafik eğitimlerinde amaç sadece o kuralları anlatmak ve öğretmekten ziyade uygulamadaki başarıyı sağlayabilmek ve bilinç yaratabilmektir.

Bu noktada Türkiye’deki ilköğretim öncesi ve sonrasındaki trafik güvenliği eğitimleri diğer ülkelerdeki mevcut uygulamaların dikkate alınmasıyla hedeflenen başarıya ulaşılacaktır. Ancak unutmamak gerekir ki, toplumdaki trafik kültürü sadece verilen eğitimler, düzenlenen kampanyalar ve geliştirilen projelerle değil, iletişim, empati ve düşünce tarzımızı değiştirerek olaylara bakış açısı sağlayarak mümkün olabilir.

 

KAYNAKÇA

Aydın, Cumhur, (2004) “Trafik Güvenliği Projesi” 20 Bin İnsanı Kurtaracak “Eylem Planı” Uygulanacak Mı?, Türkiye Mühendislik Haberleri, Sayı: 429.

Aydın, Cumhur, (2004), Trafik Güvenliği ve Eğitimi, http://www.trafik.gov.tr

Çelik, Celal, (2007), AB Ulaştırma Politikasına Uyum Sürecinde Türkiye’de Kara Ulaşımı Trafik Güvenliği, Yüksek Lisans Tezi, Bahçeşehir Üniversitesi, Haziran, İstanbul.

European Comission (2005a) ROSE 25, http://www.ec.europa.eu

European Comission (2007a) SUPREME, http://www.ec.europa.eu

Hatipoğlu, Seda, Özdemir, Sibel, Öztürk, Arıkan, Ebru, (2010) Türkiye’de İlköğretim Okullarında Verilen Trafik Eğitiminin Farklı Ülkelerde Verilen Eğitimle Karşılaştırılarak İncelenmesi ve Geliştirilmesi İçin Öneriler, AİBÜ Eğitim Fakültesi Dergisi, Bolu.

Köksal, Şehnaz, Trafik Güvenliği İçin Eğitim ve Denetim, http://www..hutygm.hacettepe.edu.tr/semp_makale/5.pdf

Tamer, Meral, (Ed.) (2010), Türkiye ve Diğer Ülkelerde Trafik, http://www.yildiz.edu.tr

Tanrıkulu, Sait, Trafik Kazalarının Önlenmesi Bağlamında Trafik Güvenliği Eğitiminin Rolü ve Trafik Kültürü, Polis Bilimleri Dergisi, Ankara.

Yelmen, Yetkin, (2010),Türkiye’de Okul Öncesi Çocukların Trafik Bilgi ve Alışkanlıklarının Belirlenmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Trafik Planlaması ve Uygulaması Gazi üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Haziran, Ankara.

http://www.engineering.nyu.edu

http://www.ltu.se

http://www.trafik.org.tr

http://www.trafikdedektifleri.com

http://www.trafiktegençlikhareketi.org

http://www.ukm.my

[1] Karayolu Trafik Kanunu m.2

Share.
Exit mobile version