A. Giriş

Günümüzde gelişiminde ivme kazanmış teknoloji sayesinde her türlü veri kolayca kaydedilebilir ve uzun yıllarca saklanabilir hale gelmiştir. Bununla birlikte kişilerin yaşamındaki her anının, zamanla değişen fikirlerinin ve özellikle geçmişte yaşadıkları olumsuzlukların çeşitli platformlarda sonsuza kadar saklanabilmesi hatta dileyen herkes tarafından bu verilere kolayca erişebilmesi ilgili kişilerin hayatlarında azımsanamayacak derecede bir olumsuzluk yaratmaktadır.

Bu kapsamda, her türlü kişisel verinin kayıt altına alınabildiği ve akabinde geniş mecralarda çok hızlı ve kolay bir şekilde paylaşılabildiği göz önüne alındığında bu verilerin ortadan kaldırılmasının oldukça güç olduğu mevcut teknolojide ilgili kişinin verilerinin üçüncü kişiler tarafından takip edilememesi kişinin yaşamını özgürce sürdürebilmesi adına önem arz etmektedir.

Bu çerçevede kişilerin kişisel verilerine üçüncü kişiler tarafından erişimin kısıtlanması sağlanarak; onurlu ve özgür yaşamın güvence altına alınması, toplumdan dışlanmasının engellenmesi ve geçmişe bağlı kalmaksızın yeni bir başlangıç yapabilmesi adına kişisel verilerin korunması hakkının bir görünümü olarak “Unutulma Hakkı” gündeme gelmektedir.

Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun 20.10.2021 tarihli Unutulma Hakkı Rehberi ile ele alınan Unutulma Hakkı;

Genel anlamıyla bireylerin kişisel verilerine erişimin engellenmesini talep etme hakkıdır. Doktrin, Yargıtay kararları ve uluslararası kurumların görüşleri doğrultusunda literatürde, unutulma hakkı “bireyin geçmişte hukuka uygun olarak yayılmış ve doğru nitelikteki bilgilerinin zamanın geçmesine bağlı olarak erişimden kaldırılmasını ya da gündeme getirilmemesini talep edebilmesi” olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla unutulma hakkı kişilerin itibarlarını olumsuz yönde etkileyecek haber, içerik ve yorumlara erişimi azaltma taleplerini yerine getirmeye elverişli bir araç sağlamaktadır.

Türk Hukukunda “Unutulma Hakkı”na ilişkin kavramsal olarak yer verilen bir hukuki düzenleme bulunmasa da bu hakkın kullanılabilmesini sağlayan araçların mevcut olduğu söylenebilir.

İlk olarak Anayasa’nın 20. Maddesinde kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı, bireyin kendisine ilişkin kişisel verileri hakkında bilgilendirilme, kişisel verilerine erişme, bu verilerin hangi amaçlar doğrultusunda kullanıldığını öğrenme ve düzeltilmesi ya da silinmesini talep etme hakkını da kapsamaktadır.

Bu çerçevede Anayasa, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu unutulma hakkının tesisine yönelik çeşitli araçlar barındırmaktadır.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 4. maddesi ile düzenlenen kişisel verilerin işlenmesine ilişkin genel ilkeler, 7. Maddesi ile düzenlenen kişisel verilerin yok edilmesi, silinmesi ya da anonim hale getirilmesi ve 11. Maddesi ile düzenlenen kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme hakkının da yer aldığı ilgili kişinin hakları unutulma hakkının yerine getirilmesine ilişkin araçlara dayanak teşkil etmektedir.

Aynı şekilde Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi ve Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmelik’in 8. maddesinde de konu ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır. Bu çerçevede esasen iç hukukumuz açısından söz konusu hakkın tesisinin mümkün olduğu, unutulma hakkının ayrı bir hak olarak tanımlanmasına gerek olmaksızın ilgili kişilerin işbu hakka yönelik taleplerinin değerlendirilebileceği, yerine getirilebileceği ve ilgili hükümler aracılığıyla Kanunla hedeflenen amacın gerçekleşmesine katkı sağlanabileceği değerlendirilebilir.

Dolayısıyla unutulma hakkını esasen birden çok hakkı içinde barındıran bir üst kavram olarak değerlendirebilmekle birlikte bu hakkın tesisi ve gereklerinin yerine getirilmesi adına; “silme”, “yok etme veya anonim hale getirme” ile “indeksten çıkarma” gibi somut olaya göre belirlenebilen birçok araç söz konusudur.

Özetle kişilerin verilerinin, yayımlandıkları kaynaklardan silinmesine ilişkin taleplerine yönelik şikâyetleri Anayasa’nın 20. maddesinin üçüncü fıkrası hükmü ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 4., 7. ve 11. maddelerinde ve Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmelik’in 8. maddesinde yer verilen düzenlemeler çerçevesinde ele alınarak değerlendirilmektedir.

B. Arama Motorları Özelinde Unutulma Hakkı

Günümüzde özellikle arama motorlarının kişisel veriler üzerindeki gücü dikkate alındığında, unutulma hakkının kullanımına yönelik talepler açısından arama motorlarının ilgili kişinin adı ve soyadı ile yapılan aramalarda yer alan bağlantıları kaldırmakla yükümlü olup olmadığı, ilgili kişilerin haklarını nasıl kullanacaklarına yönelik usul ve esaslarının belirlenmesine gerek duyulmuştur.

Nitekim, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun 2020/481 sayılı ve 23.06.2020 tarihli kararı ile arama motorlarının kişisel verilerin yayılması ve kullanılmasında belirleyici bir role sahip oldukları göz önüne alınarak ilgili kişilerin ad ve soyadları ile arama motorları üzerinden yapılacak aramalar neticesinde ortaya çıkan sonuçların indekslenmeyecek şekilde bir teknik düzenlemeye tabi tutulması hususunda bazı usul ve esasların belirlenmesi yoluna gidilmiştir. Söz konusu karar ile;

  • Kuruma intikal eden bu nitelikteki başvuruların ilk olarak “Unutulma Hakkı”nın bir üst kavram olarak ele alınmak suretiyle Anayasa’nın 20. maddesinin üçüncü fıkrası hükmü ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 4, 7 ve 11. maddelerinde ve Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmelik’in 8. maddesinde yer verilen düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilmesine,
  • Kuruma intikal eden başvurularda, arama motorlarından ad ve soyad ile yapılan aramalarda ilgili kişinin kendisi ile bağlantılı sonuçlara ulaşılmamasını isteme hakkının “indeksten çıkarılma” talebi olarak nitelendirilmesine,
  • Arama motorlarının, üçüncü taraflara dair internette topladıkları verilerin işlenmesinin amaç ve vasıtalarını belirledikleri göz önünde bulundurularak Kanunun 3. maddesinde yer verilen tanım uyarınca “veri sorumlusu” olarak kabul edilmesine,
  • Arama motorlarının işletmecisinin otomatik ve sistematik olarak internette yayınlanan bilgileri bulduğu, daha sonra kendi indeksleme programları çerçevesinde alıp, kaydedip, organize ettiği kişisel verileri arama sonuçlarının listesi formatında düzenlediği, sunucuları üzerinde sakladığı, belirli durumlarda açıkladığı ve kullanıcılarına da sunduğu dikkate alındığında arama motorları tarafından gerçekleştirilen faaliyetlerin Kanunun 3. maddesi kapsamında “kişisel veri işleme” faaliyeti olarak değerlendirilmesine,
  • Kanunun başvuru ve şikâyet hakkına ilişkin hükümlerinde belirtilen usul ve süreler esas alınarak ilgili kişilerin, arama sonuçlarının indeksten çıkarılmasına yönelik talepleri ile ilgili olarak öncelikle arama motorlarına başvuruda bulunmaları, veri sorumlusu arama motorlarının söz konusu talepleri reddetmeleri veya başvuru sahibine cevap vermemeleri halinde ilgili kişiler tarafından Kurula şikâyette bulunabileceklerine,
  • İlgili kişiler tarafından yapılacak başvurunun şekli ve istenilecek bilgi ve belgelerin arama motorları tarafından belirleneceğine,
  • İlgili kişilerin arama motorları üzerinden kendi adı ve soyadı ile yapılacak bir arama neticesinde çıkan sonuçların indeksten çıkarılmasına yönelik yapılacak değerlendirmede, ilgili kişinin temel hak ve özgürlükleri ile kamunun söz konusu bilgiyi edinmesinden sağlayacağı menfaatler arası bir denge testi yapılmasına, yarışan menfaatlerden hangisinin daha ağır bastığının gözetilmesine, bu değerlendirmelerin yapıldığı sırada öncelikli olarak karar ekinde yer alan açıklamaların dikkate alınmasına, ancak bu konudaki şikâyetlerin değerlendirme sürecinde dikkate alınacak kriterlerin bunlarla sınırlı olmayacağına ve her somut olay özelinde Kurul tarafından ilave ölçütlerin de gündeme gelebileceğine,
  • İlgili kişilerin, arama motorları üzerinden kendi ad ve soyadları ile yapılacak aramalar neticesinde gösterilen sonuçların indeksten çıkarılmasına yönelik taleplerinin, veri sorumlusu olan arama motorları tarafından reddi ya da cevapsız bırakılması halinde Kurula başvuruda bulunmanın yanı sıra doğrudan yargı yoluna başvurmalarının da mümkün olduğuna,
  • Bu kararda yer alan usul ve esasların arama motoru işleticisi şirketlere bildirilmesine ve ilgili kişilerce internet siteleri üzerinden unutulma hakkının uygulanabilmesini teminen iletişim kanallarının ülkemiz vatandaşları tarafından da kullanılabilmesine yönelik gerekli aksiyonların alınmasının sağlanmasına karar verilmiştir.

C. Sonuç

İlgili kişiler tarafından unutulma hakkının tesisine yönelik talepler veri işleme şartları kapsamında ileri sürülebileceği gibi veri işleme şartı olmaksızın üçüncü kişiler tarafından işlenen ve yayılan içerikler ile ilgili olarak da ileri sürebilmektedir. Aynı zamanda belirtmek gerekir ki bu hak yalnızca kişisel verisi işlenen ilgili kişi tarafından kullanılabilir olup ilgili kişi olmayan üçüncü kişiler tarafından kullanılabilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan ilgili kişilerin verilerinin, veri işleme amacı karşısında elverişsiz, yanlış, ölçüsüz veya ilgisiz olması halleri gibi belirli şartlar varlığında, kişisel verilere ilişkin bağlantıların arama sonuçlarından çıkarılmasını arama motorlarından talep edebilmeleri mümkündür. Bu kapsamda unutulma hakkı ilgili kişiler tarafından her koşulda ileri sürülebilen mutlak bir hak olmayıp “istisnai bir hak” niteliğinde olduğundan her somut olay özelinde kriterler çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verilmektedir.

 

Av. Ezgi Cömert 

Share.
Exit mobile version