Bir hukuk günü olarak düşünülmesi gereken 1 Mayıs geldi, yarın. İnsan haklarına saygılı, çalışan haklarına, çocuk haklarına, işçi sağlığı ve güvenliği uygulamalarına saygılı her insan konumu ne olursa olsun trajedilerle gelişmiş bu haklar ve hukuk sitemine saygı duymalıdır. Çünkü bu günlerde de hukuk gelişir, insanlık gelişir.
Hatırlayalım, 1886’da Chicago Haymarket olaylarını; işçiler çalışma sürelerini 8 saate indirmek için eylem başlattılar, eylemler olaylara döndü, patlayan bomba, ardından çatışmalar ve ölüler, yine ardından işçi idamları geldi. Olaylar bastırıldı, ancak tüm bu olumsuz süreç Uluslararası farkındalığa yol açtı ve ardından hukuk düzenlemeleri başladı.
-Çalışma saatleri kademeli olarak ülkeden ülkeye 8 saate indirildi.
-Çocuk işçiliğine karşı önlemler alındı, düzenlemeler getirildi.
-İşçi sağlığı ve güvenliği kavramları üzerinden yeni uygulamalar başladı.
Kısacası hukuk başladı. Bugünkü çalışma hukukunun, iş hukukunun, sendikalar hukukunun temelleri atıldı, insan hakları kavramı genişledi, hukuk ilerledi.
Elbette üzücü süreçlerdir. Büyük dramların ardından hukukun ilerlemesi öğreticidir, yol göstericidir, toplumsal süreçleri önceden kavrayan ve kuralları ile toplumsal barışa yol veren, ön açan hukuk anlayışının gelişiminin de önemini bu süreçler göstermiştir.
Modern iş hukuku 1886’lardan gelmiştir. O yüzden de 1 MAYIS HUKUKTUR.
Artık trajedi olmasın. Bu bağlamda 1 Mayıs hukuka çağrıdır, 1 Mayıs adalete çağrıdır, 1 Mayıs insan haklarına çağrıdır.
1 Mayıs çalışma, üretme ve dinlenme hakkının garanti altına alınmasıdır, 1 Mayıs insan olan herkesin sahiplenmesi gereken bir anmadır, hatırlamadır, derstir, bayramdır.
1 MAYIS HUKUKTUR VE DAİMA HUKUKA ÇAĞRIDIR…
