Hukuk firmaları, günlük iş akışlarında teknoloji kullanımının artmasıyla birlikte siber suçluların radarına girmiştir. Guidepost Solutions’da kıdemli yönetici olan Todd Doss, bu tehditlerin boyutlarını ve çözüm önerilerini Legaltech News’e anlattı. FBI’da yirmi yıldan fazla bir süre görev yapmış olan Doss, bugüne kadar 4.000’den fazla siber saldırı ve veri ihlali olayını soruşturdu.
Hukuk Firmalarının Siber Güvenlik Endişeleri
Todd Doss, hukuk firmalarının en büyük siber güvenlik endişelerinin başında para transferleri geldiğini belirtiyor. Özellikle büyük meblağların transfer edildiği toplu davalarda, sahte e-postalar ve kimlik avı saldırıları büyük risk taşıyor.
“Siber suçlular, hukuk firmalarının büyük miktarda para transferi yaptığını biliyor ve bu firmaları hedef alıyor. Sahte e-postalarla, kullanıcıların bilgilerini ele geçirebiliyorlar,” diyen Doss, bu durumun ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
Saldırı Yöntemleri
Doss, bu tür saldırıların çeşitli şekillerde gerçekleştiğini açıklıyor. En yaygın yöntemlerden biri, bir kullanıcının e-posta hesabının ele geçirilmesi ve sahte e-postaların bu hesap üzerinden gönderilmesi. “Saldırganlar, ele geçirdikleri hesaptan gerçek kullanıcıyı izole eder ve sahte bir alan adı kullanarak iletişimi sürdürürler. Bu sayede, kullanıcılar aslında bir hukuk firmasıyla değil, bir siber suçluyla iletişimde olduklarını fark etmezler,” diyor Doss.
Çözüm Önerileri
Siber saldırılardan korunmanın en etkili yollarından biri, çalışanlara düzenli olarak kimlik avı saldırıları konusunda eğitim verilmesidir. “IT departmanınız, çalışanlara düzenli olarak kimlik avı testleri yapmalı ve olası tehditlere karşı farkındalık kazandırmalı. Ayrıca, acil bir işlem talep eden e-postaları dikkatle incelemek ve URL’leri kontrol etmek önemlidir,” diye belirtiyor Doss.
Buna ek olarak, hukuk firmalarının e-posta kutularında gereksiz bilgileri saklamaması gerektiğini vurguluyor. “Beş yıl öncesine ait e-postalarınızı gerçekten ihtiyacınız var mı? Eski e-postalarınızda yer alan banka bilgileri gibi hassas veriler, siber suçlular için cazip hedefler olabilir,” diyor.
Hangi Tür Firmalar Daha Fazla Risk Altında?
Doss’a göre, kamuoyunun göz önünde olan firmalar ve küçük hukuk büroları daha büyük risk altındadır. Küçük firmalar genellikle yeterince güçlü bir IT altyapısına sahip olmadıkları için daha savunmasız olabilirler. Ancak büyük firmalar da tamamen güvende değildir; günümüzde kimlik avı saldırıları çok yaygın ve kolay bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir.
Yapay Zeka ve Siber Güvenlik
Yapay zeka teknolojisinin gelişmesi, hem siber suçlular hem de güvenlik uzmanları için yeni fırsatlar yaratmıştır. “Eskiden siber suçlular, bir kullanıcının e-postalarını tek tek incelemek zorundayken, şimdi yapay zeka sayesinde çok hızlı bir şekilde zayıf noktaları tespit edebiliyorlar,” diyor Doss.
Ancak, yapay zeka aynı zamanda siber güvenlik profesyonelleri için de faydalıdır. Örneğin, karanlık web üzerinde sahte hesapları tespit etmek ve olası tehditleri önceden belirlemek için yapay zeka araçları kullanılmaktadır. “Bazı yapay zeka araçları, karanlık webde firma adını yanlış yazılmış şekilde arayarak olası sahte hesapları tespit edebilir ve bu sayede önceden önlem alınmasını sağlayabilir,” diye ekliyor Doss.
Sonuç
Hukuk firmaları, siber güvenlik tehditlerine karşı sürekli tetikte olmalı ve gerekli önlemleri almalıdır. Todd Doss’un önerileri, firmaların siber suçlulara karşı daha dayanıklı hale gelmesi için önemli ipuçları sunuyor. Eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri, güvenlik politikalarının gözden geçirilmesi ve yapay zeka teknolojilerinin kullanılması, hukuk firmalarının siber saldırılardan korunmasına yardımcı olabilir.