Arabuluculuk, hak ihlali veya hakkın ihlal edilme tehlikesiyle ortaya çıkan anlaşmazlıkların tarafsız bir üçüncü kişi yardımı ile mahkemeye gitmeden ya da mahkeme yönlendirmesiyle çözümünde alternatif bir yol olarak öne çıkar. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri arasında sayılan arabuluculuk ile iş yaşamı, aile, okul ve hatta milletler arası uyuşmazlıklarda bile uyuşmazlığın taraflarını doğru noktada buluşturan bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olması sağlanmıştır.
Bireylerin tamamen kendi istekleri ve inisiyatifleriyle ya da bir mahkemenin önerisi ile arabulucunun eşliğinde çözmeye karar veren taraflar, uyuşmazlık konusunu arabulucuya ileterek tamamen tarafsız, ön yargı ve yargıdan uzak bir arabulucu eşliğinde sorunlarını tartışma ve kendileri için en iyi çözümü bulma fırsatı elde ederler.
Böylesine önem taşıyan bir çözüm yöntemi, zaman içerisinde ulaştığı başarılı sonuçlarla dikkat çekmiş, gizliliği ve etikliği ile günümüzde başvuru konusunda yüksek rakamlara ulaşılmıştır. Çünkü arabulucu taraflar arasındaki diyaloğu geliştirmek ve açmak için birçok teknik kullanmaktadır. Arabulucu, çoğunlukla tarafların birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlayacak ama yönlendirici olmayan sorular yöneltir. Arabuluculuğun başarısı tarafların anlaşmaya yönelik niyetleri kadar arabulucunun yeteneğine ve aldığı eğitime bağlıdır. Arabuluculuk müzakereleri aksi kararlaştırılmadıkça gizlidir. Arabuluculuk sırasında görüşülenler ne taraflarca ne de arabulucu tarafından açıklanabilir. Arabuluculuk sürecinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, müzakerelerde elde edilen bilgi ve belgeler daha sonra açılması muhtemel bir davada delil olarak kullanılamaz.
Arabuluculukta yeni bir döneme geçişi sağlayan Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Konvansiyonu (“Singapur Sözleşmesi”) 20 Aralık 2018 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. İmzaya açıldığı 7 Ağustos 2019 tarihinde ise Türkiye tarafından imzalanmıştır. Son olarak, Singapur Sözleşmesi’nin onaylanması hakkındaki 21 Nisan 2021 tarih ve 3866 saylı Cumhurbaşkanı Kararı, 22 Nisan 2021 tarih ve 31462 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Singapur Sözleşmesi, uluslararası nitelikteki ticari uyuşmazlıkları arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturan sulh anlaşmalarının icra edilebilirliğini düzenleyen uluslararası bir sözleşmedir. Singapur sözleşmesinin temel amacı, yabancılık unsuru taşıyan, sınır-ötesi ticarî uyuşmazlıkların çözümü konusunda arabuluculuğun yaygınlaştırılmasını sağlamaktır. Bu yönüyle, arabuluculuğun ticarî uyuşmazlıkların çözümü konusunda yalnızca hızlı ve daha ekonomik değil, aynı zamanda tarafların arasındaki ilişkinin de korunmasına hizmet etmektedir.
Türkiye, 11 Ekim 2021 tarihinde Singapur Arabuluculuk Sözleşmesi (“Sözleşme”) olarak da bilinen, Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Uluslararası Sulh Anlaşmalarına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Taraf Devlet olmuştur.
Singapur Konvansiyonu, ihtilaflı tarafların sınırlar arasında uzlaşma anlaşmalarını kolayca yürürlüğe koymalarını ve talep etmelerini sağlayarak uluslararası ticareti kolaylaştıracaktır. İşletmeler, sınır ötesi uyuşmazlıkların çözümünde dava ve tahkime ek bir uyuşmazlık çözüm seçeneği olarak arabuluculuktan yararlanacaktır. Bu nedenle Sözleşmeyi imzalamak, bir ülkenin ticaret ve yatırım konusundaki kararlılığının güçlü bir ifadesidir ve uluslararası ticaret hukuku alanındaki konumunu güçlendirmektedir.
İşte, işletmeler arasında sınırsal uzaklıklar olmuş olsa da Singapur Sözleşmesi ile uluslar arası alanda da yaşanılabilen uyuşmazlıklar çözüme kavuşturulabilecektir. Özellikle Ekim 2020 itibariyle ticari, iş ve tüketici uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabuluculuk zorunlu hale gelmesi ile birlikte Singapur Sözleşmesi, ticari, iş ve tüketici uyuşmazlıkların çözüm sürecinde de önem kazanacaktır.
Elbette her sözleşmede olduğu gibi Singapur Sözleşmesi kapsamına giren sulh anlaşmasının icra edilebilirliğini talep eden tarafın sınırlı sayıda bazı usulü şartları yerine getirmesi gerekmektedir. Söz konusu usulü şartlar Sözleşme’nin 4’üncü maddesinde düzenlenmiştir.
Bu bağlamda, icra edilebilirlik talebinde bulunan taraf ilgili ülkenin yetkili makamına;
- Taraflarca imza altına alınan anlaşmayı,
- Anlaşmanın arabuluculuk süreci sonucunda oluştuğunu gösteren kanıtları
- Sulh anlaşmasının ilgili ülkenin resmi dilinden başka bir dilde olması ve ilgili ülkenin talebi halinde anlaşmanın tercümesini ve
- Sözleşme’de öngörülen şartların yerine getirilmiş olduğuna dair yetkili makam tarafından talep edilebilecek diğer belgeleri sunmak zorundadır.
Söz konusu usul koşullarından “anlaşmanın imza altına alınması” koşulunda taraflar imza altına alınan anlaşmayı ilgili ülkenin yetkili makamlarına sunmalıdır.
Bu usul şartının temel amacı; icra edilebilirlik kararı verecek ilgili ülke yetkili makamlarına anlaşmanın içeriğini ve tarafların kimliğini tespit etme imkanını sağlamaktır. Taraflar arasında varılan anlaşmanın içeriği tarafların herhangi bir formda kayıt altına aldıkları dokümandan çıkarılacaktır. Bu bağlamda, sulh anlaşmalarının yazılı olması gerekmektedir.
Yazılılık koşulunda olduğu gibi, imza koşulu bağlamında da Sözleşme uluslararası ticaret sisteminin pratik gereksinimlerini dikkate almış ve amaca matuf bir düzenlemede bulunmuştur. Bu doğrultuda, taraflar vardıkları anlaşmayı ıslak imza ile kayıt altına alabilecekleri gibi elektronik imza seçeneğini de kullanabilirler. Keza, yetkilendirilmiş taraf vekillerinin anlaşmayı imzalamaları da imza koşulunu yerine getirecektir. (Singapur Söz. m.2/2)
Ayrıca, Sözleşme’nin 4’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tarafların kimliği ile anlaşmaya ilişkin rızalarının taraflardan gelen elektronik postalar gibi elektronik iletişim araçlarından çıkarıldığı durumlarda da, anlaşmaların taraflarca imza edilmiş olacağı kabul edilecektir.
Keza sözleşmenin kanımca oldukça pratik sonuçlar doğuran 4’üncü maddesinin 2’inci fıkrası şu şekilde bir düzenlemeye yer vermektedir;
- Taraflar elektronik iletişimdeki bilgileri teşhis edilebiliyorsa (örneğin maili ona ait ise; kurum uzantısı v.b.)
- İyi niyetli ve güvenli ise imzaları elektronik email ile alınabilir ve arabulucunun takdiri ile anlaşma imzalanabilir.
“2. The requirement that a settlement agreement shall be signed by the parties or, where applicable, the mediator is met in relation to an electronic communication if:
(a) A method is used to identify the parties or the mediator and to indicate the parties’ or mediator’s intention in respect of the information contained in the electronic communication; and
(b) The method used is either:
(i) As reliable as appropriatefor the purpose for which the electronic communication was generated or communicated, in the light of all the circumstances, including any relevant agreement; or
(ii) Proven in fact to have fulfilled the functions described in subparagraph (a) above, by itself or together with further evidence”
Sonuç olarak; arabulucu taraflarca varılan anlaşmayı ıslak olarak imzalayacağı gibi elektronik imza seçeneğini de kullanabilir. Keza, Sözleşme’nin 4 (2)’nci maddesi uyarınca; elektronik posta gibi taraflar ve arabulucu arasında yapılan elektronik yazışmalardan imza fonksiyonunun yerine getirildiğinin anlaşılması halinde, anlaşmanın arabulucu tarafından da imza edildiği kabul edilecektir. Elbette burada arabulucunun takdiri, iyi niyet ve güven önem taşır.
Uluslar arası uyuşmazlıkların çözümü için belirlenen “imza usulü” nün karşılıklı iyi niyet, güven ve takdirle sadece ıslak imza ile değil, elektronik imza, hatta elektronik email ile gerçekleşiyor olması belgelerde yaşanılan birçok bürokratik usulleri de pratikleştirecek görünmektedir.
Hukukun doğası gereği her şey belgeli, yazılı ve kanıtlanabilir olması yanında yeni dünya düzenindeki beklentiler ve dijital çağın gereklerinin uluslar arası sözleşmelerdeki usullere de etki ettiği ve bir nevi sistemi kolaylaştırdığı gözlerden kaçmamaktadır.
Yararlanılan Kaynaklar
https://www.singaporeconvention.org/convention/text
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 8049 (adalet.gov.tr)
Av. Mehmet Tuğberk Dekak, Stj. Av. Elif Şeyma Özaykut; “Singapur Sözleşmesi Türkiye’de Yürürlüğe Girdi”; Singapur Sözleşmesi Türkiye’de Yürürlüğe Girdi (juris.com.tr)