12 Nisan 2022 tarihli Resmî Gazete ’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararı; inşaat alanında çalışan işçinin yüksekten düşmesi akabinde işçinin sağlık kuruluşuna geç getirilmesi ve bu hususun suçun niteliğini değiştirecek olmasına rağmen soruşturma aşamasında dikkate alınmamasının yaşam hakkının ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.
Somut olayda işçi H.C, özel bir elektrik firmasına ait binanın inşaatında çalışırken yüksekten düşer ve yaralanır. Olay sonrası hastaneye götürülen işçinin hastaneye getirildiği sırada solunum/dolaşımı durur, acil müdahale ile hayata döndürülmüş ve şuuru kapalı olarak yoğun bakımda tedavi altına alınır. Tedavi süreci devam eden işçi yaklaşık iki ay sonra hayatını kaybeder.
Kolluk görevlileri tarafından olaya ilişkin tutanak ve raporlarda kaza anı 16.20 olarak kayıt altına alınmışsa da inşaatta çalışan ve olaya tanık olan işçiler, kazanın hemen akabindeki ifadelerinde olay saatinin 16:00 olduğunu belirtirler. Hastane kayıtları ise; işçinin 17.02’de hastane olduğunu göstermektedir. Dosyadaki deliller/tespitler/iddialar dikkate alındığında; işçinin saat 16:00’da iş kazası geçirdiği, ambulansın oldukça kısa sürede olay yerine geldiği, olay yeri ile hastane arasında 100-200 metre olmasına rağmen, işçinin hastaneye bir saat gibi bir sürede geldiği görülür.
Soruşturma ve kovuşturma aşamasında ise işçinin olay yerinden hastaneye geçiş sürecinin ve gecikme iddiasının değerlendirmediği anlaşılır. Kararda, tanıkların/işçilerin olay saatine, hastanenin olay yerine mesafesi, hastaneye giriş çıkış saatleri, sağlık birimlerine geç haber verme gibi iddiaların suçun seyrini değiştirme ihtimali bulunmasına rağmen araştırılmadığı belirtilir.
Sonuç olarak dosyadaki deliller/tespitler/iddialar dikkate alındığında işçi H.C’nin ölümünün tüm yönleriyle aydınlatılmadığı, yaşam hakkının sağladığı güvencelerin gerektirdiği derinlik ve ciddiyette bir soruşturma/kovuşturmanın yürütülmediği belirlenir. Anayasa Mahkemesi, yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının etkili soruşturma yükümlülüğü bakımından ihlal edildiğine karar verildi.