09.11.2022 tarihli ve 32008 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan gelişmeler…
- 7420 Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yürürlüğe girmiştir. Değişiklikler kapsamında; yenilenebilir enerjide vergi muafiyet sınırı, günlük yemek bedeli 51 TL’ye kadar vergiden istisna hali, yurt dışı kazançlardan yapılan ödemelere vergi muafiyeti, bireysel katılım yatırımlarında yıllık indirim tutarı, yüksek öğrenim kredi faizleri, askerlik döneminde KYK ödemesi, geri alınması gereken aylıklardan doğan ceza ve faizler, tıp ve diş hekimliği stajyerlerine asgari ücret, işverene uygulanan cezaların silinmesi, karşılıksız çeklere ilişkin düzenlemeler, kur korumalı mevduatın 2023 yılı sonuna kadar uzatılması, anayasa mahkemesi başkan ve üyelerinin görev süreleri, takip tutarı 2 bin lira ve altındaki alacakların tasfiye edilmesine ilişkin olarak düzenlemeler yapılmıştır.
Bu Kanunun;
a) 2. maddesi yayımını izleyen ayın başında,
b) 3. maddesi 01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen gelir veya kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihi olan 09.11.2022’de,
c) 23. maddesi ile 5520 sayılı Kanunun geçici 14. maddesinin 7. fıkrasında değişiklik yapan hüküm 26.05.2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihi olan 09.11.2022’de, diğer hükümleri ise yayımı tarihi olan 09.11.2022’de,
ç) 29. maddesi 01.10.2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihi olan 09.11.2022’de,
d) 32 ve 33. maddeleri 01.01.2023 tarihinde,
e) 37. maddesi 01.01.2024 tarihinde,
f) Diğer hükümleri ise yayımı tarihi olan 09.11.2022’de yürürlüğe girer.
- 112 Kararname Numaralı Cumhurbaşkanı Kararı ile çıkarılan Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığının görev ve yetkileri arasına “Alevi-Bektaşi kültürünün araştırılması ve cem evleriyle ilgili iş ve işlemleri yürütmek” eklenmiştir. Değişiklik uyarınca; Bakanlık bünyesinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cem evi Başkanlığı kurularak görev ve yetkilerine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, yayımı tarihi olan 09.11.2022’de yürürlüğe girer.
- 113 Kararname Numaralı Cumhurbaşkanı Kararı ile çıkarılan Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca; Milli Saraylar bünyesindeki saray, köşk, kasır ve müzelerin bulunduğu yerleşkelerde arkeolojik kazı yapılabileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Kararname kapsamında; Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı çalışma alanına ilişkin olarak enstitüler ve eğitim merkezleri kurabilecek ve bunlarla ilgili işlemleri Müzecilik ve Tanıtım Dairesi Başkanlığı yürütecektir. Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, yayımı tarihi olan 09.11.2022’de yürürlüğe girer.
- 6364 Karar Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar’ın yürürlüğe konulmasına karar verilmiştir. İlgili Esaslar uyarınca; Kültür ve Turizm Bakanlığında Alevi-Bektaşi Cemevi Önderi pozisyon unvanı ile istihdam edilecek sözleşmeli personellere ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu Esaslar, yayımı tarihi olan 09.11.2022’de yürürlüğe girer.
- 6365 Karar Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar yürürlüğe girmiştir. Karar’ın “fiyatların belirlenmesi” kenar başlıklı maddesine eklenen fıkra ile düzenlemeler yapılmıştır. Bu Karar, yayımı tarihi olan 09.11.2022’de yürürlüğe girer.
- 6366 Karar Sayılı Yönetmelik ile Mal Memurlarının Kayyımlığı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yürürlüğe girmiştir. İlgili Yönetmeliğin; malvarlığının yönetimi, yönetim hesabındaki tutarların değerlendirilmesi, yönetim hesabının giderleri, yönetim hesabının idaresi ve ödenecek ücretler kenar başlıklı maddelerine ilişkin değişiklik ve düzenlemeler yapılmıştır. Bu Yönetmelik, yayımı tarihi olan 09.11.2022’de yürürlüğe girer.
- Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile; Eğitim ve araştırma hastaneleri ile diğer sağlık tesislerinin üniversite ile iş birliği yapılan birimlerinde ham puanın hesaplanması, Ek ödeme kenar başlıklı maddeleri ile, Yönetmeliğin Ek-2, Ek-3A, Ek-4, Ek-5, Ek-6 ve Ek-7’sine ilişkin olarak değişiklik ve düzenlemeler yapılmıştır. Bu Yönetmelik 01.10.2022 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihi olan 09.11.2022’de yürürlüğe girer.
- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanlığı tarafından çıkarılan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu İnsan Kaynakları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile; kadro ve pozisyonların düzenlenmesi, fon uzman yardımcılığı ve fon denetçi yardımcılığına giriş sınavı, giriş sınavına katılma şartları, başvuru işlemleri, yeterlik sınavının şekli, fon avukatlığı giriş sınavı ilanı, fon avukatlığı giriş sınavı, genel başarı notunun tespiti ve açıklanması, atama, atamaların tebliği ve göreve başlama, sözleşmenin şekli, tarafların idari hizmet sözleşmesini fesih hakkı ve idari sözleşmenin sona ermesi kenar başlıklı maddelerine ilişkin değişiklik ve düzenlemeler yapılmıştır. Bu Yönetmelik, yayımı tarihi olan 09.11.2022’de yürürlüğe girer.
- Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresine İlişkin Tebliğ uyarınca; 5402.31, 5402.32.00.00.00, 5402.45, 5402.51 ve 5402.61 Gümrük Tarife Pozisyonları altında sınıflandırılan eşyaların ithalatında 18.10.2022 tarihli ve 6221 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan Naylon veya Diğer Poliamidlerden İpliklerin İthalatında Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Karar kapsamında, ek mali yükümlülük şeklinde uygulanan korunma önleminden muafiyet sağlanması amacıyla açılan tarife kontenjanının kullanım usul ve esasları düzenlenmiştir. Bu Tebliğ 21.11.2022 tarihinde yürürlüğe girer.
- Anayasa Mahkemesinin, 04.07.2022 Tarihli ve 2019/33243 Başvuru Numaralı Kararı, sosyal medya hesaplarındaki paylaşım ve beğeniler nedeniyle işveren ile aralarındaki güven ilişkisinin bozulduğu gerekçesiyle başvurucuların iş sözleşmelerinin feshedilmesinin ifade özgürlüklerini ihlal ettiği iddiasına ilişkindir. Somut olayda başvurucuların iş sözleşmesi sosyal medya paylaşımları nedeniyle feshedilmiştir. Başvurucular, iş akdini fesheden VEDAŞ’a bağlı yüklenici firma bünyesinde özel hukuk hükümlerine tabi arıza onarım ve bakım personeli olarak çalışmaktadır. Derece mahkemelerinin kararlarında başvurucunun paylaşımlarıyla ilgili olarak iş yerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz olarak etkilediğine ilişkin bir değerlendirmeye yer verilmemiş, işçiye somut olarak hangi sözleşme yükümlülüğünün yüklendiği ve işçinin, hangi davranışı ile hangi somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiği eksiksiz olarak tespit edilmemiş, işverenin zarar gören işletme menfaatlerinin neler olduğu açıklanmamıştır.
Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE, oy birliğiyle karar verilmiştir.
- Anayasa Mahkemesinin 27.07.2022 Tarihli ve 2018/37198 Başvuru Numaralı Kararı, kolluğun yaralaması olayında açılan kamu davasında soruşturmanın etkisiz yürütülmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle eziyet yasağının iddia edildiği iddiasına ilişkindir. Mersin Emniyet Müdürlüğü ihtiyaç sahibi çocukların internet ve bilgisayar ihtiyacının karşılanması, ödevlerinin görevli eşliğinde yapılması, çocuklarla polis arasında ilişkinin tesisi amacıyla toplum destekli bir uygulama başlatmıştır. Sekiz yaşındaki başvurucu D.Ö. de bu uygulama kapsamında Siteler Polis Merkezine gidip gelmektedir. 11.09.2013 tarihinde Polis Merkezi yakınlarında başvurucu D.Ö.nün bir başka çocukla kavga ettiğini gören polis memuru O.D. çocukları ayırmış; D.Ö.nün kendisine küfretmesine öfkelenen O.D. başvurucuyu önce ekip aracında, daha sonra karakolda darp etmiştir. O.D. ekip aracında başvurucunun kafasını demir korkuluklara vurmuş, Polis Merkezinin mutfağında da tokat ve çaydanlıkla darp etmiştir. Olayı görenlerin çocuğun annesine haber vermesi üzerine anne Polis Merkezine gelmiştir. O gece kusma ve ateş şikâyetiyle evinde sabahlayan başvurucuyu ertesi gün annesi Mersin Çocuk Hastalıkları Hastanesine götürmüş, başvurucu bir hafta hastanede yatarak tedavi gördükten sonra 20.09.2013 tarihinde taburcu edilmiştir. Adli tıp raporuna göre ruh sağlığı bozulan başvurucunun yaraları basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek niteliktedir. Mahkemece eylemin sistematik olmaması, sokakta gerçekleşmesi de dikkate alınarak işkence suçunun unsurları gerçekleşmediğinden sanık O.D.nin kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir. Diğer sanıkların ise kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçundan cezalandırılmasına hükmedilmiştir. Sanıkların daha önceden kasıtlı suçlardan mahkûm edilmemesi de nazara alınarak HAGB kararı verilmiştir. Maruz kaldığı kötü muamele nedeniyle başvurucu açısından giderim sağlanabilecek caydırıcı bir yaptırıma hükmedilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda başvurucunun mağdur sıfatının ortadan kalktığından bahsedilemeyecektir. İlk derece mahkemesinin kötü muamele faili O.D. hakkında hapis cezasına ilişkin HAGB kararı sonucunda deneme süresi içinde suç işlememesi hâlinde bu ceza vaki olmamış sayılarak adli ve memuriyet siciline yansımayacaktır. Verilen bu karar cezanın infazının ertelenmesinden daha güçlü bir etkiye sahiptir ve sanığın cezadan muaf tutulması ile sonuçlanmaktadır. Ulaşılan bu sonucun bu tür olaylara karışan kamu görevlilerine hoşgörü ile yaklaşıldığı izlenimini uyandırdığı ve bu tür fillere eğilimi olan görevlileri cesaretlendirebileceği gibi bireylerin bu kapsamda devlete ve adalet mekanizmalarına olan güvenlerini de zedeleyebileceğinin açık olması gerekçesiyle; AYM tarafından somut olayda sanık O.D. hakkında HAGB kararı verilmesinin eziyet yasağının maddi ve usul boyutunu ihlal ettiğine sonucuna varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle;
Kamuya açık belgelerde başvurucuların kimliklerinin GİZLİ TUTULMASINA,
Başvurucular K.Ö. ve A.Ö.nün eziyet yasağının ihlal edildiği iddiasının kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
Başvurucu D.Ö.nün eziyet yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
Anayasa’nın 17. maddesinin 3. fıkrasında güvence altına alınan eziyet yasağının maddi ve usul boyutunun İHLAL EDİLDİĞİNE, OY BİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
- Anayasa Mahkemesinin 27.07.2022 Tarihli ve 2019/41092 Başvuru Numaralı Kararı; başvurucunun, adliyede gerçekleşen haksız tutma eylemi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Avukat olan başvurucu, Adliyedeki avukat turnikesinin bozuk olması üzerine engelliler için ayrılan girişin kilidini açarak giriş yapmıştır. Başvurucu, görevli polis memuru Y.Ç’ye kimliğini göstererek ilerlemek isterken, Y.Ç. açık kalan engelli giriş kapısını işaret ederek başvurucudan kapıyı kapatmasını istemiştir. Başvurucu iterek kapıyı kapattıktan sonra Adliye içine yöneldiği sırada bu sefer Y.Ç. arkasından seslenerek engelli kapısını kilitlemesini de istemiştir. Başvurucunun bunu kabul etmemesi üzerine Y.Ç. başvurucunun kimliğini göstermesini istemiştir. Somut olayda başvurucu kimliğini göstermeyi reddettiği gerekçesiyle polis memuru tarafından yakalanmış ve Adliyedeki Polis Merkezine götürülmüştür. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanun’un dördüncü maddesine göre durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir. Kimlik sorma yetkisi durdurma yetkisine bağlı olduğundan kimlik sorma yetkisi açısından da makul bir sebebin bulunması gereklidir. Somut olayda önce avukat girişine yönelen, sonra engelli girişine gelerek cebinden kimliğini çıkaran ve akabinde kapıdan geçip asansörlerin olduğu yere kadar ilerleyen başvurucunun Adliyeye girip asansörlere kadar ilerledikten sonra durdurularak kimliğinin tekrar incelenmek istenmesinin makul bir sebebe dayanmadığı, engelli giriş kapısının kapatılmaması durdurma ve kimlik sorma açısından makul bir sebep olarak nitelendirilemeyeceği ve başvurucunun kanunda öngörülen bir yükümlülüğe uymadığı gerekçesiyle tutulduğunun söylenemeyeceği değerlendirmeleri yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE karar vermiştir.
- Anayasa Mahkemesinin 03.11.2022 Tarihli ve 2019/3078 Başvuru Numaralı Kararı; başvurucunun bir derneğin şube başkanı olmasının terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde delil olarak değerlendirilmesi nedeniyle örgütlenme özgürlüğünün, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvuruya konu olayda başvurucunun Derneğin başkanı olması, aynı Derneğin başka şehirlerdeki ilgilileri ile görüşmeleri, Dernekte toplantılar ve başka bazı etkinlikler düzenlemesi, Dernekte üçüncü kişilerin ve kendisinin yaptığı konuşmalarda geçen bazı sözler onun örgüt üyeliği suçuna ilişkin mahkûmiyetinde delil olarak kullanılmıştır. Başvurucu münhasıran açıkladığı düşüncelerinden dolayı değil ama belirli düşünceleri Toplum-Der çatısı altında açıklaması ve sözü geçen Derneğin başkanı olması nedeniyle cezalandırılmıştır. Somut olayda terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde esas itibarıyla başvurucunun KİDH terör örgütü adına dernek faaliyetlerinde bulunmasına dayanıldığı görülmüştür. Açıklanan gerekçelerle;
Başvurunun makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin kısmının AYRILMASINA,
Örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
Anayasa’nın 33. maddesinde güvence altına alınan örgütlenme özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE, OY BİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
- Danıştay Üçüncü Dairesine Ait 27.09.2022 Tarihli ve 2022/2252 E. 2022/3376 K. numaralı Karar, Batman Vergi Mahkemesinin 31.01.2022 tarih ve E:2021/1065, K:2022/21 sayılı kararının, vekâlet ücreti yönünden kanun yararına temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir. Dava konusu istem, davacının sürücüsü olduğu araçta 14.05.2020 tarihinde gerçekleştirilen aramada ele geçirilen 450 paket kaçak ve bandrolsüz sigara nedeniyle sevk edildiği takdir komisyonu kararı uyarınca adına 2020 yılının Mayıs dönemi için resen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılmasıdır. Batman Vergi Mahkemesince, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nda belgesiz mal bulundurduğu tespit edilenler adına 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 13. maddesinin 5. fıkrasında yer alan hükme benzer bir düzenlemeye yer verilmediği gibi katma değer vergisine tabi tutulmasına neden olacak bir işlem yapıldığına dair bir saptama olmadığı dolayısıyla dava konusu olayda davacının 3065 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 2. bendine istinaden vergi sorumlusu olmasını gerektirecek koşulların oluşmadığı gerekçesiyle cezalı verginin kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiş ve vekil ile temsil edilen davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiştir. Danıştay Başsavcılığı tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51. maddesi hükmü uyarınca, Mahkeme kararının, vekâlet ücreti yönünden kanun yararına temyiz edilmesi istenilmektedir. Davacının vekil vasıtasıyla temsil edildiği uyuşmazlıkta ve dava konusu tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesine karşın Vergi Mahkemesince davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiştir. Bu durumda, yukarıda belirtilen kanun hükümleri uyarınca davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, vekâlet ücretine hükmedilmeksizin verilen Vergi Mahkemesi kararında bu yönden hukuka uygunluk görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle;
Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin KABULÜNE,
Batman Vergi Mahkemesinin 31.01.2022 tarih ve E:2021/1065, K:2022/21 sayılı kararının vekâlet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca, hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, oy birliğiyle karar verilmiştir.