22.11.2022 tarihli ve 32021 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan gelişmeler…
- İstanbul Medeniyet Üniversitesi tarafından çıkarılan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilim Tarihi Enstitüsü Yönetmeliği ile; İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilim Tarihi Enstitüsünün amacına, faaliyet alanlarına, yönetim organlarına, yönetim organlarının görevlerine ve çalışma şekline ilişkin usul ve esasları düzenlenmiştir. Bu Yönetmelik yayımı tarihi olan 22.11.2022’de yürürlüğe girer.
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılan İşkolu Tespit Kararlarına (No: 2022/148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172) linkten ulaşabilirsiniz. (https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/11/20221122-2.pdf )
- Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 17.11.2022 Tarihli ve 11410 Sayılı Kararı uyarınca 27.03.2014 tarihli ve 4935-19 sayılı Kurul Kararı yürürlükten kaldırılmıştır.
- Anayasa Mahkemesinin 28.09.2022 Tarihli ve E: 2021/107, K: 2022/109 Sayılı Kararı; itiraz yoluna başvuran Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun; 20. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin ve 331. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin Anayasa’ya aykırılığı iddiası ile iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talebine ilişkindir. Bono alacağının tahsili talebiyle açılan ve görevsizlik nedeniyle usulden reddedilen davada itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri için başvurmuştur.
12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun;
A. 20. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin,
B. 331. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin, Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve itirazın REDDİNE 28.09.2022 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.
- Anayasa Mahkemesinin 18.10.2022 Tarihli ve 2018/24614 Başvuru Numaralı Kararı; başvurucunun, kolluk görevlilerinin güç kullanması sonucu meydana gelen yaralanma ve bu olay hakkında yürütülen ceza soruşturmasının etkisizliği nedeniyle insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının, mülki amirce toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin belirli bir süre için yasaklanması ve bu yasak sebebiyle barışçıl bir toplantının kolluk görevlilerince dağıtılması nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir. Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan; Anayasa’nın 17. maddesinin 3. fıkrasında yasaklanan muamele ve cezalarla ilgili değerlendirmelerine göre başvuruya biber gazıyla yapılan muamele, olayın gelişimi ve biber gazının başvurucunun üzerinde bıraktığı etki dikkate alındığında insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir muamele olarak kabul edilebilir. Zira başvurucu kapalı ve dar bir alanda birçok kişiyle birlikte bulunmasına rağmen oldukça yakın bir mesafeden başvurucunun yüzüne ve kıyafetine birçok kez biber gazı sıkılmıştır. Ayrıca biber gazı kullanmadan önce polis memuru, başvurucu ile birçok kişinin kapalı bir alanda bulunduğunu dikkate almamış; alternatif güç kullanım araçlarının kullanılabilirliğini değerlendirmemiştir. Bu durumda insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi boyutu ihlal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi, yasaklama kararıyla giderilmeye çalışılan güvenlik kaygısının idarece açıkça ortaya konulamaması, terör tehdidine soyut olarak yer verilmesi, kamu düzeni yönünden daha az sınırlayıcı uygulamalarla giderilemeyecek bir tehlike olduğunun gösterilmemesi, şablon gerekçelerle birbiri ardına alınan yasaklama kararlarının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını anlamsız ve imkânsız kılacak bir dereceye ulaştırması nedeniyle verilen idari para cezalarının demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna varmıştır. Anayasa Mahkemesi tarafından başvuru konusu müdahalenin de olağanüstü hâlin gerektirdiği ölçüde olmadığı ve zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığının ilgili ve yeterli bir gerekçeyle ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle;
İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi ve usul boyutlarının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
Anayasa’nın 17. maddesinin 3. fıkrasında güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi ve usul boyutlarının İHLAL EDİLDİĞİNE,
Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE, OY BİRLİĞİYLE karar verildi.