27.12.2022 tarihli ve 32056 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan gelişmeler…
- 6606 Karar Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca Adli Tıp Kurumu Döner Sermaye İşletmesine Tahsis Edilen Sermayenin 300.000.000 TL’ye Çıkarılmasına karar verilmiştir.
- 6607 Karar Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca Tekirdağ İçmesuyu Projesi Kapsamındaki İnecik 1-2 Barajlarının Yapımı Amacıyla Bazı Taşınmazların Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Tarafından Acele Kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
- 6608 Karar Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca Kahramanmaraş İli, Andırın İlçesi, Geben Mahallesi Halkının, Mezkur Yerleşim Yerinin Geben Barajı Su Toplama Havzasında Kalması Nedeniyle Sınır ve Koordinatları Gösterilen Yere Nakli ve Yerleştirilmesine karar verilmiştir.
- 6609 Karar Sayılı Yönetmelik ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Bu Yönetmelik, yayımı tarihi olan 27.12.2022’de yürürlüğe girer.
- 6610 Karar Sayılı Yönetmelik ile Kamu Kurum ve Kuruluşları Personel Servis Hizmet Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yürürlüğe konulmuştur. Bu Yönetmelik, yayımı tarihi olan 27.12.2022’de yürürlüğe girer.
- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından çıkarılan Yetki Belgesi ve Sertifika Bedelleri Hakkında Tebliğ (Sıra Numarası: 2023/1) ile; 18.04.2007 tarihli ve 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununun 4. maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi ve 27.10.2011 tarihli ve 28097 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmeliğin 7. maddesinin 1. fıkrası kapsamında 2023 yılında yürütülecek yetkilendirme ve sertifikalandırma çalışmaları ile ilgili bedeller Ek-1’deki şekilde yeniden belirlenmiştir. Bu Tebliğ 01.01.2023 tarihinde yürürlüğe girer.
- Rekabet Kurumu tarafından çıkarılan 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 16. Maddesinin Birinci Fıkrasında Öngörülen İdari Para Cezası Alt Sınırının 31.12.2023 Tarihine Kadar Geçerli Olmak Üzere Artırılmasına İlişkin Tebliğ (No: 2023/1) ile 07.12.1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 16. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiş olan idari para cezası alt sınırı, 24.11.2022 tarihli ve 32023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 542)’nde tespit edilen 2022 yılı için yeniden değerleme oranı olan %122,93 (yüz yirmi iki virgül doksan üç) artış esas alınarak, 01.01.2023 tarihinden 31.12.2023 tarihine kadar geçerli olmak üzere 105.688 TL (yüzbeşbinaltıyüzseksensekizlira) olarak belirlenmiştir. Bu Tebliğ 01.01.2023 tarihinde yürürlüğe girer.
- Anayasa Mahkemesinin 28.09.2022 Tarihli ve E: 2022/50, K: 2022/107 Sayılı Kararı; Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç ile birlikte 135 milletvekilinin açtığı 20.02.2020 tarihli ve 7222 sayılı Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un; 1. maddesiyle 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 26. maddesinin; İkinci fıkrasının birinci cümlesine eklenen “…bankacılık sistemini ya da…” ibaresinin, İkinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…kanunî kovuşturma talep edilen…” ibaresinin “…Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulan…” şeklinde değiştirilmesinin, 4. maddesiyle 5411 sayılı Kanun’un 55. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “…ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığıyla…” ibaresinin “…, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi veya Türkiye Varlık Fonuyla” şeklinde değiştirilmiş halinde yer alan “…Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi veya Türkiye Varlık Fonuyla…” ibaresinin, 11. maddesiyle 5411 sayılı Kanun’a eklenen 76/A maddesinin ikinci cümlesinin “Bu madde kapsamına giren işlem ve uygulamalar Kurul tarafından belirlenir…” bölümünün Anayasa’ya aykırılığını ileri sürerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
20.02.2020 tarihli ve 7222 sayılı Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un;
A. 1. maddesiyle 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 26. maddesinin;
- İkinci fıkrasının birinci cümlesine eklenen “…bankacılık sistemini ya da…”ibaresinin,
2. İkinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…kanunî kovuşturma talep edilen…”ibaresinin “…Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulan…” şeklinde değiştirilmesinin,
Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal taleplerinin REDDİNE OY BİRLİĞİYLE,
B. 4. maddesiyle 5411 sayılı Kanun’un 55. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “…ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığıyla…”ibaresinin “…, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi veya Türkiye Varlık Fonuyla…” şeklinde değiştirilmesinde bulunan “…Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi veya Türkiye Varlık Fonuyla…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE, Engin YILDIRIM ile Yusuf Şevki HAKYEMEZ’in karşıoyları ve OY ÇOKLUĞUYLA,
C. 11. maddesiyle 5411 sayılı Kanun’a eklenen 76/A maddesinin ikinci cümlesinin “Bu madde kapsamına giren işlem ve uygulamalar Kurul tarafından belirlenir…”bölümünün Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE OY BİRLİĞİYLE, 13.10.2022 tarihinde karar verildi.
- Anayasa Mahkemesinin 13.10.2022 Tarihli ve E: 2021/133, K: 2022/120 Sayılı Kararı; Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Engin ALTAY, Özgür ÖZEL, Engin ÖZKOÇ ile birlikte 131 milletvekilinin, 24.06.2021 tarihli ve 7329 sayılı Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un; 3. maddesiyle 22.05.1930 tarihli ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’na eklenen ek 13. maddenin birinci fıkrasının, 5. maddesiyle 1632 sayılı Kanun’a eklenen ek 15. maddenin ikinci fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan “…ya da resen…” ibaresinin, 14. maddesiyle 27.07.1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen ek 39. maddenin; İkinci fıkrasının İkinci cümlesinde yer alan “…ve yönetmelikte öngörülen şartları taşımak…” ibaresinin, Üçüncü ve dördüncü cümlelerinin, Üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinin “…oluşturulacak yeterlik sınav kurulu tarafından yönetmelikle belirlenecek konulardan yazılı ve/veya sözlü sınava…” bölümünün, Anayasa’ya aykırılığını ileri sürerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talebine ilişkindir. Dava dilekçesinde özetle; kamu görevlisi olması nedeniyle general ve amirallerin askerî suçlarından dolayı soruşturulabilmelerinin izne tabi olduğu, dava konusu kuralın kamu görevlilerine ilişkin anayasal güvencelere yer vermediği, bu kamu görevlileri hakkında soruşturma izninin millî savunma bakanı tarafından resen verilmesinin suç isnadının isabetli şekilde değerlendirilememesine, ordudaki hiyerarşik yapının ve disiplinin bozulmasına ve ordunun siyasallaşmasına neden olacağı, söz konusu yetkinin mutlak, sınırsız ve keyfî bir şekilde kullanılabileceği, bu durumun hukuk devleti, idarenin kanuniliği, eşitlik ve adil yargılanma ilkeleriyle bağdaşmadığı, kamu hizmetine girmede esas olan liyakat ilkesinin görev süresince de geçerli olduğu, keyfî ve siyasi kararlar alınması durumunda bu ilkenin de ihlal edilmiş olacağı, kuralda soruşturma izni konusunda anılan kamu görevlilerinin haksız suçlamalarla karşı karşıya kalmalarını önleyecek güvencelere yer verilmediği, ayrıca bu durumun adil yargılanma hakkına ilişkin uluslararası sözleşmelerle de bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 10., 13., 36., 70., 90., 123., 128. ve 129. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. 24.06.2021 tarihli ve 7329 sayılı Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un; 3. maddesiyle 22.05.1930 tarihli ve 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’na eklenen ek 13. maddenin birinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE OY BİRLİĞİYLE, 5. maddesiyle 1632 sayılı Kanun’a eklenen ek 15. maddenin ikinci fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan “…ya da resen…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE OY BİRLİĞİYLE, 14. maddesiyle 27.07.1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen ek 39. maddenin; İkinci fıkrasının; İkinci cümlesinde yer alan “…ve yönetmelikte öngörülen şartları taşımak…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, iptal hükmünün Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30.03.2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE OY BİRLİĞİYLE, Üçüncü cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, iptal hükmünün Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE OY BİRLİĞİYLE, Dördüncü cümlesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Engin YILDIRIM, Selahaddin MENTEŞ ile Kenan YAŞAR’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, Üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan; “…yönetmelikle belirlenecek konulardan…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, iptal hükmünün Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE OY BİRLİĞİYLE, “…bu sürenin sonunda oluşturulacak yeterlik sınav kurulu tarafından…” ve “…yazılı ve/veya sözlü sınava tabi tutulurlar” ibarelerinin 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince İPTALLERİNE, iptal hükümlerinin, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE OY BİRLİĞİYLE, 13.10.2022 tarihinde karar verildi.
- Anayasa Mahkemesinin 27.10.2022 Tarihli ve 2019/26274 Başvuru Numaralı Kararı; başvurucunun aynı durumda bulunan profesörler 6400 ek gösterge rakamına tabi olurken askerî üniversite kurumlarından devredilen profesör için 5800 ek gösterge rakamının uygulanmasının mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağını ihlal ettiği iddiasına ilişkindir. Başvurucu, GATA’da kıdemli albay statüsünde profesör olarak görev yapmaktayken Üniversiteye devredilmiştir. Üniversiteye devredildiği tarihten sonra da başvurucuya 926 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri uyarınca kıdemli albaylar için öngörülen ek gösterge rakamı üzerinden aylık ödenmeye devam edilmiştir. Başvurucu, Üniversiteye devredildikten sonra özlük hakları yönünden öğretim görevlilerine ilişkin mevzuata tabi olduğunu, dolayısıyla 2914 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri uyarınca dört yılını doldurmuş profesörler için öngörülen 6400 ek gösterge rakamı esas alınarak aylığının hesaplanması gerektiğini ileri sürerek yaptığı müracaatın reddi üzerine iptal davası açmıştır. İdare Mahkemesi Bakanlar Kurulu kararı ekindeki “Usul ve Esaslar”ın 5. maddesinin (8) numaralı fıkrasına dayanarak başvurucunun ek gösterge rakamının 2914 sayılı Kanun’a göre belirlenmesi gerektiği sonucuna ulaşmış ve işlemi iptal etmiştir. Ancak Bölge İdare Mahkemesi, İdare Mahkemesi kararını kaldırarak davayı reddetmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kıdemli albay rütbesinde asker öğretim üyesi olan başvurucunun gerek dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan gerekse dava devam ederken yürürlüğe giren ve hâlen yürürlükte bulunan kanun hükümleri gereğince özlük ve mali hakları bakımından 926 sayılı Kanun’a tabi olduğu ve ek göstergesinin de 926 sayılı Kanun’daki rütbe esasına göre belirlenmesi gerektiği kanaatine varmıştır. İncelenen başvuruda başvurucunun asker kökenli olmayan öğretim üyelerinden farklı olarak 6400 yerine 5800 ek gösterge rakamına tabi tutulması sebebiyle mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Dolayısıyla ihlal idarenin işleminden kaynaklanmıştır. Ancak mahkemeler de ihlali giderememiştir. Açıklanan gerekçelerle;
Mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
Anayasa’nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak Anayasa’nın 10. maddesinde güvence alınan ayrımcılık yasağının İHLAL EDİLDİĞİNE, 27.10.2022 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.
- Yargıtay 4. Hukuk Dairesine Ait 30.09.2022 Tarih ve 2021/18399 E. 2021/5854 K. numaralı Karar; Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, dava şartı yokluğundan davanın reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz istemine ilişkindir. Somut olayda, itirazın iptalini isteyen davacı, otoyolu işleten hizmet sağlayıcı, davalı ise bu otoyoldan geçiş yapan araç sahibi olarak tüketici konumundadır. Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişki tüketici ilişkisi olup uyuşmazlık ticari dava niteliğinde olmadığından dava şartı olarak arabuluculuğa gidilmesinin bir dava şartı olmadığına dair bir değerlendirme yapılmasına karar verilmesi gerekirken verilen ret kararının mahkeme tarafından verilen hükmün kanun yararına bozulmasını talep edilmiştir.
Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın KANUN YARARINA BOZULMASINA, oy birliğiyle karar verildi.
- Yargıtay 9. Hukuk Dairesine Ait 20.09.2022 Tarih ve 2022/10255 E. 2021/9908 K. numaralı Karar; Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasında davanın reddine verilen kararın hükmün Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır. Kısmi dava olarak açılan davanın açıkça görülmesine rağmen Mahkemece, davacı tarafın talebi ile bağlı kalınmayarak hatalı değerlendirme ile davanın belirsiz akacak davası olarak açıldığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın KANUN YARARINA BOZULMASINA, oy birliğiyle karar verildi.