Twitter eski yönetimiyle ilgili yeni bir ifşa paylaşımı gündemi sarstı. Paylaşımda FBI’ın Twitter’a gönderdiği onlarca elektronik posta da yer aldı.

Elon Musk, Twitter eski yönetimi ile Demokratlar arasındaki sansür yazışmalarını serbest gazeteci olarak bilinen Matt Taibbi adlı Twitter kullanıcısı üzerinden ifşa etmeye devam ediyor.

Gazeteci Taibbi, yöneticilerin, seçim sürecinde federal kurumlarla bağlantı içerisinde seçimle ilgili içeriklerin hangilerinin ihlal sayılabileceğini konuştuğuna ilişkin yazışmaları da paylaştı.

Twitter’ın ABD Başkanı Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın bilgisayarındaki bilgileri ifşa eden haberlere sansür uygulaması sırasında da şirketin yöneticilerinin, haftalık olarak FBI, İç Güvenlik Bakanlığı ve Ulusal İstihbarat Direktörlüğü ile görüştüğünü, görüş aldığını anlatan Taibbi, yöneticilerin bu sansürü ilgili federal kurumlara rapor ettiğini ortaya koydu.

FBI ile işbirliği

Twitter’ın eski yönetiminin, ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) yetkililerinin talebi doğrultusunda paylaşımları sansürlediği, hesapları askıya aldığı öne sürüldü.

Serbest gazeteci olarak bilinen Matt Taibbi, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda, Twitter eski yönetimi ile FBI arasındaki sansür yazışmalarını ifşa etti.

Twitter’ın eski yönetimine yönelik ifşaat, şirketin üst düzey bir yetkilisiyle FBI arasında, sosyal medya platformundaki paylaşımların sansürlenmesine yönelik bir iletişim olduğunu gösterdi.

Bu iletişimin, Ocak 2020-Kasım 2022 döneminde şirketin üst düzey bir yöneticisiyle FBI arasındaki 150’den fazla elektronik postayı kapsadığı belirtildi.

FBI’ın şirketteki önemli bağlantısının Twitter’ın eski yöneticilerinden Yoel Roth olduğu belirtilen paylaşımlarda, Kasım 2022’ye ait birçok elektronik postada, FBI’n Twitter’ın hizmet kullanım şartlarını ihlal eden hesapların bir listesini hazırladığı aktarıldı.

Matt Taibbi paylaşımında, hükümetlerin, toplu verileri, terör suçlularını izlemek veya ekonomik tahminler yapmak gibi çeşitli amaçlar için analiz etmesinin bir sır olmadığını belirtti.

“FBI, düzenli olarak Twitter’a sosyal medya içeriği gönderiyor” iddiası

Twitter’ın eski yönetimine dair ifşalara atıfta bulunan Taibbi, “#TwitterDosyaları yeni bir şeyi gösterdi. FBI ve İç Güvenlik Bakanlığı gibi kurumlar, düzenli olarak Twitter’a sosyal medya içeriği gönderiyor.” ifadelerini kullandı.

Taibbi, FBI’ın denetim için işaretlediği içeriklerin çoğunu da az takipçisi olan hesaplarda yapılan şakalar da dahil “seçimle ilgili yanlış bilgilendirmelerin” oluşturduğunu kaydetti.

Twitter çalışanı, FBI’ın bildirdiği hesaplardan bazılarının kapatıldığını aktardı

Paylaşımlarda, FBI’ın San Francisco Siber Şubesi sorumlusu Elvis Chan’ın gönderdiği bir elektronik postada, “gelecek seçimlerin zamanı, yeri ve şekline ilişkin yanlış bilgiler” paylaşan ve FBI’ın Ulusal Seçim Komutanlığınca belirlenen 25 hesabın yer aldığı belirtildi.

Bu elektronik postayı yanıtlayan Twitter çalışanı da bu hesaplardan 7’sini kapattıklarını, birini geçici olarak kapattıklarını ve 9 hesaptan atılan tweetlerin de yanlış bilgi politikası ihlali gerekçesiyle göndericiye geri döndüğünü belirtti. FBI’ın Twitter’daki paylaşımları sansürlemek için kullandığı gizli ve gayri resmi yol da ortaya çıkmış oldu.

Taibbi, hakkında işlem yapılan hesaplardaki paylaşımların çoğunun hiciv niteliğinde olduğunu ve düşük etkileşimli olduğunu belirtti.

Seçimlerle ilgili paylaşımlara sansür isteği

Matt Taibbi’nin ifşaatında FBI’ın Twitter’a gönderdiği onlarca elektronik posta da yer aldı.

FBI’ın “seçimlerle ilgili yanlış bilgilendirme” yaptığını öne sürdüğü hesapları liste halinde Twitter’a gönderdiği yazışmaların ekran görüntüleri paylaşıldı.

Twitter’ın da bu hesapları geçici veya kalıcı olarak askıya aldığı veya paylaşımları sansürlediği görüldü.

Taibbi, FBI’ın seçimle ilgili paylaşılan yanlış bilgilere ilişkin önlem alınmasını istediği çok sayıda talebi olduğuna dikkati çekti.

Taleplere konu olan bilgilerin bir kısmının az takipçisi olan hesaplardan yapılan şakaları da kapsadığını belirten Taibbi, FBI’ın sosyal medyaya ilişkin birimi olan FTIF’ın 2016’daki seçimlerin hemen öncesinde kurulduğu bilgisini verdi.

Taibbi, istihbarat veya İç Güvenlik Bakanlığı gibi kurumlardaki yetkililerin Twitter’a içerikleri kontrol etmesine yönelik baskı yaptığını ifade etti.

FBI’ın Twitter’a gönderdiği listelerde Aktör Billy (William) Baldwin’in hesabının da olduğu ancak Twitter yönetiminin Baldwin’in hesabına ilişkin herhangi bir işlem yapmaması dikkati çekti.

Twitter’ın hukukçularının iç yazışmalarında FBI izi

Şirketin eski hukuk danışmanlarından Stacia Cardille’ın Eylül 2020’de dönemin Baş Hukuk Müşaviri Vekili Jim Baker’e gönderdiği elektronik postalar da ortaya çıktı.

Yazışmalarda Cardille’ın, Twitter’dan önce Adalet Bakanlığı ve FBI’da görev yapan deneyimli hukukçu Baker’ı şirketin FBI ve İç Güvenlik Bakanlığı gibi kurumlarla olan ilişkisi hakkında bilgilendirmesi yer aldı.

Bu kurumların yetkilileriyle yapılan toplantılara atıfta bulunan Cardille, “Hükümetin gizli veya ilgili bilgileri sosyal medya endüstrisiyle paylaşabilmesine bir engel olup olmadığı açıkça soruldu. FBI, bilgi paylaşımında engeller olmadığına son derece kararlıydı.” ifadelerini kullandı.

FBI yetkililerinden sosyal medya yöneticilerine “ürün” iddiası

FBI yetkililerinin sosyal medya yöneticilerine “ürünler” de ilettiğini öne süren Taibbi, bunların “kolluk kuvvetleri ve özel sektör ortakları arasında daha fazla işbirliğine duyulan ihtiyacı vurgulayan İç Güvenlik Bakanlığı bültenleri” olduğunu söyledi.

Bu “ürünlerden” birinin de “İzin verilen Sosyal Medya Platformlarının kötü niyetli Rus etkisini” vurgulayan bir bülten olduğu belirtildi.

“Sansür makinesini inşa etmek için bahane olarak söylenen 2016 Rus müdahalesi hikayesinin her yerde mevcut olması abartılamaz.” ifadesini kullanan Taibbi, bunun “11 Eylül’ün güvenlik devletinin genişlemesine nasıl ilham verdiğine benzer olduğunu” kaydetti.

Artan “Aşırılıkçı İç Şiddet Tehdidi” ile ilgili başka bir “ürünün” ise söz konusu tehdidi hafifletmek için “kolluk kuvvetleri ve özel sektör ortakları arasında artan birlikteliği gerekli kılan bilgi boşlukları ve radikalleşmenin bireysel doğasıyla ilgili zorluklara” yönelik olduğu belirtildi.

Söz konusu bültende bu ortaklıkların “aşırılıkçı şiddet tehdidi yanlısı” eğilimlerdeki değişiklikleri saptama yeteneklerini geliştireceği ve potansiyel saldırılara karşı erken uyarı sağlayacağı belirtiliyor.

Share.
Exit mobile version