01.03.2023 tarihli ve 32119 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan gelişmeler…
- Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik kapsamında; yönetmeliğin amaç, kapsam, tanımlar ve merkezin amacı kenar başlıklı 1,2, 3 ve 4. maddelerinde değişiklik ve düzenlemeler yapılmıştır. Bu Yönetmelik, yayımı tarihi olan 01.03.2023’te yürürlüğe girer.
- Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından çıkarılan “Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 21)” kapsamında; İndirimden beş hesap dönemi boyunca yararlanma, 05.07.2022 tarihinden itibaren yapılan sermaye artırımları için indirimden yararlanma, 05.07.2022 tarihinden önce yapılan sermaye artırımları için indirimden yararlanma, İstanbul Finans Merkezi Bölgesinde faaliyette bulunan kurumların elde ettikleri kazançlarda indirim, İndirimden faydalanma şartları, İstanbul Finans Merkezi Bölgesinde faaliyette bulunan kurumların elde ettikleri kazancın tespiti ve beyanı, İndirim tutarının tespiti, Kazançların kayıtlarda izlenmesi, İndirim kapsamındaki faaliyetlere ilişkin bildirim ve belgeler, Esas faaliyet konusu dışındaki gelirler, Sermaye azaltımında vergileme, Yasal düzenleme, Sermaye azaltımına konu edilebilecek sermaye unsurları, Öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklendiği tarihten itibaren beş tam yıl geçtikten sonra kurumlar tarafından sermaye azaltılması, Öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklendiği tarihten itibaren beş tam yıl geçmeden kurumlar tarafından sermaye azaltılması, Öz sermaye unsurlarının sermayeye ilave edilme tarihine göre sermaye azaltımındaki öncelik durumu, Geçmiş yıl zararlarının mahsubu suretiyle sermaye azaltımı, Devir ve bölünme işlemleri nedeniyle sermaye azaltılması, Devir işlemleri sonrasında yapılan sermaye azaltımı, Tam bölünme işlemleri sonrasında yapılan sermaye azaltımı, Kısmi bölünme işlemleri nedeniyle yapılan sermaye azaltımı, Sermaye şirketlerinin kendi hisselerini iktisap etmesi sonucu yapılan sermaye azaltımı kenar başlıklı maddelerinde değişiklik ve düzenlemeler yer almıştır. Bu Tebliğ, yayımı tarihi olan 01.03.2023’te yürürlüğe girer.
- Millî Eğitim Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan “2022-2023 Eğitim Öğretim Yılında Organize Sanayi Bölgeleri İçinde ve Organize Sanayi Bölgeleri Dışında Açılan Özel Meslekî ve Teknik Anadolu Liselerinde Öğrenim Gören/Görecek Öğrenciler İçin Eğitim ve Öğretim Desteği Verilmesine İlişkin Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” kapsamında; Tebliğde yer alan Tablo 1 ve Tablo 2 Resmî Gazete’de ekli olduğu şekilde değiştirilmiştir.
- Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 28.02.2023 Tarihli ve 11682 Sayılı Kararı uyarınca; Gün Öncesi Piyasasında ve Dengeleme Güç Piyasasında Asgari ve Azami Fiyat Limitlerinin Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Usul ve Esaslar yürürlüğe girmiştir. Bu Usul ve Esaslar karar tarihi itibariyle yürürlüğe girer.
- Anayasa Mahkemesinin 16.11.2022 Tarihli ve 2019/14623 Başvuru Numaralı Kararı; başvurucunun, adli yardım talebinin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Somut olayda başvurucu; ceza infaz kurumunda olduğunu, çalışamadığını, herhangi bir gelirinin ya da gelir getiren mal varlığının bulunmadığını, bu nedenle istinaf yoluna başvurması için gerekli olan masrafları karşılama imkânından yoksun olduğunu ileri sürerek adli yardım talebinde bulunmuştur. Başvurucu, adli yardım talebi ile ilgili olarak dosyaya ekonomik durumunu ortaya koyan bir belge sunmamıştır. Adli yardım talebine konu yargılamada başvurucunun davalı olduğu, istinaf aşamasına kadar herhangi bir masrafta bulunmadığı ve davada vekil ile temsil edilmediği anlaşılmıştır. Somut olayın özelliği dikkate alındığında ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin belge ibraz etmediği gerekçesiyle başvurucunun adli yardım talebi reddedilerek istinaf kanun yoluna başvurma imkânının ortadan kaldırılması suretiyle mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin gözetilen meşru amaca ulaşma bakımından gerekli ve orantılı olmadığı, başvurucunun üzerinde aşırı bir yük oluşturduğu, bu açıdan müdahalenin ölçüsüz olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, başvurucunun adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
- Anayasa Mahkemesinin 22.11.2022 Tarihli ve 2019/41772 Başvuru Numaralı Kararı; başvurucunun, polisin silahlı güç kullanımı sonucu meydana gelen ölüm ve bu olay hakkında yürütülen ceza soruşturmasının etkisizliği nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Somut olayda başvurucu ile eşi N.Ö.nün ifadesi operasyonda görev yapmış polislerce alınmıştır. Bununla birlikte olay yerindeki deliller operasyonu icra etmekle görevli TEM Şube ile Harekât Şubesinde görevli olmayan iki uzman yardımcısı tarafından toplanmıştır. Ayrıca olay yeri incelemesi sırasında Cumhuriyet savcısı hazır bulunmuştur. Soruşturma kapsamındaki kriminal incelemelerin tamamına yakını (Parmak İzi Şubesi ile Kriminal Laboratuvarca yapılan incelemeler hariç) operasyona katılan polislerle arasında hiyerarşik ya da kurumsal bağ bulunmayan Adli Tıp Kurumu Başkanlığına bağlı birimlerde çalışan kişilerce yapılmıştır. Parmak İzi Şubesi ile Kriminal Laboratuvardan rapor alınması ise -rapor içerikleri de dikkate alındığında- başvuruya konu soruşturmanın bağımsızlığına halel getirmemiştir. Soruşturma kapsamında yapılan işlemler gözetilerek somut olayda operasyona katılan polis ve amirlerinin ifadelerinin alınmaması soruşturma makamlarının tarafsızlığını zedeleyen bir husus olarak da görülmemiştir (Öte yandan operasyona katılan polis ve amirlerinin ifadelerinin alınmaması, ölüm olayını aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delillerin toplanmasına ilişkin ilke (eksiksizlik) yönünden aşağıda ayrıca değerlendirilecektir.). Bu nedenle başvuruya konu ceza soruşturmasının bağımsız ve tarafsız bir şekilde yürütülmediğine yönelik iddiaya itibar edilmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, başvurucunun Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar vermiştir.
- Anayasa Mahkemesinin 22.11.2022 Tarihli ve 2020/15593 Başvuru Numaralı Kararı; başvurucunun bir gazetede yayımlanan köşe yazısındaki sözleri nedeniyle başvurucu aleyhine adli para cezası verilmesinin ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiği iddialarına ilişkindir. Somut olayda başvurucu, Türkiye’nin ilk kadın Başbakanı’nın doktorundan elde edilen mahrem fotoğraflarının bir gazeteci tarafından üçüncü kişilere servis edilmesini ahlaksızlık olarak nitelendirmiştir. Yalnızca Anayasa ve kanunlar tarafından korunmayan, aynı zamanda Türk toplumu için de kabul edilemez bulunacak, yasa dışı yollarla elde edilmiş mahrem fotoğrafların üstelik bir siyasetçinin itibarsızlaştırılması için başkaları ile paylaşılmasını ahlaksızlık olarak nitelendiren başvurucunun sözlerinin olgusal temelinin bulunmadığı ve tümüyle keyfî bir kişisel saldırı oluşturduğu söylenemez.
Açıklanan gerekçelerle Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
- Anayasa Mahkemesinin 19.01.2023 Tarihli ve 2019/37354 Başvuru Numaralı Kararı; başvurucunun, boşanma davasında alınan gizlilik kararını mahkemenin resen kaldırması nedeniyle özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvurucu, boşanma davasında alınan gizlilik kararının Mahkemece resen kaldırılmasının cinsel hayatıyla ilgili olarak dosyada bulunan delillerin açık duruşmalarda sergilenmesine neden olacağından özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; somut olaya, mevzuat hükümlerine ve Anayasa Mahkemesi kararlarına yönelik açıklamalara yer verildikten sonra inceleme yapılırken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır. Açıklanan gerekçelerle Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, başvurucunun özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
- Anayasa Mahkemesinin 19.01.2023 Tarihli ve 2019/41608 Başvuru Numaralı Kararı; başvurucunun güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle teknikerlik görevine başlatılmama işlemine karşı açılan iptal davasında davanın sonucuna etkili iddianın kararda karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Somut olayda tekniker olarak yerleştirilen başvurucunun hakkındaki güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak neticelenmesi nedeniyle ataması yapılamamıştır. İşleme karşı açılan dava reddedilmiştir. Mahkeme kararında, başvurucunun güvenlik soruşturması sonucunda hangi tespitlerin yapıldığına ve bu tespitlerin neden olumsuz olarak kabul edildiğine ilişkin herhangi bir değerlendirme yer almamaktadır.
Açıklanan gerekçelerle Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, başvurucunun adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
- Yargıtay 3. Hukuk Dairesine Ait 2022/4889 E. 2022/8933 K. numaralı karar; taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmasına ilişkindir. Dava, kaçak su tükettiği ileri sürülen davalı hakkında, davacı idare tarafından kaçak tüketim bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olay değerlendirildiğinde, şantiye niteliğinde olduğu tespit edilen işletmesinde kaçak su kullandığı ileri sürüldüğüne göre, taraflar arasında abonelik sözleşmesi ve bu sözleşme bağlamında verilen bir hizmetin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; Adalet Bakanlığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.
- Danıştay İkinci Dairesine Ait 2021/17831 E. 2022/5826 K. numaralı karar, Bozyazı Limanı İskele Mendireği içerisinde su atı tüfeği ile su ürünleri avcılığı yaptığından bahisle 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca 500,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istenmiştir. Kanun yararına temyiz edilen karar uyarınca dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Danıştay incelemesinde, dava konusu işleme dayanak alınan mevzuatta, limanlarda, balıkçı barınak, barınma ve çekek yerlerinde, dalış yapılarak, su altı tüfeği ile su ürünleri avcılığı yapılmasının yasaklanmış olduğu dikkate alındığında, davalı idare tarafından yapılan tespitle yasaklama koşullarının davacı yönünden gerçekleştiğinin tartışmasız olarak ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.