01.06.2023 tarihli ve 32208 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan gelişmeler…

  • Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birlikleri İnsan Kaynakları Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birlikleri İnsan Kaynakları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Üyelerinin Müşterilerinin Risk Merkezi Nezdindeki Bilgilerinin Kendilerine ya da Onay Vermeleri Koşuluyla Belirledikleri Gerçek veya Tüzel Kişilere Verilmesine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • Beşeri Tıbbi Ürünlerin Piyasa Kontrolü Yönetmeliği yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. İşbu Yönetmelik ile; Kurum tarafından ruhsatlı/izinli beşeri tıbbi ürünler ile özel tıbbi amaçlı gıdaların piyasada istenen etkililik, güvenlilik ve kalitede bulunmasını temin etmek amacıyla yapılacak piyasa kontrol faaliyetlerinin planlanması, yürütülmesi ve değerlendirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile görev, yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
  • Ecza Ticarethaneleri ve Ecza Ticarethanelerinde Bulundurulan Ürünler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesi 30.06.2024 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • Ulusal Seri Serbest Bırakma Yönetmeliği yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. İşbu Yönetmelik ile; Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumuna seri serbest bırakma başvurusu ile gelen numunelerin kabul edilmesi ve dosya incelenmesinin ardından DSÖ kılavuzları, farmakopeler ve EU OCABR kılavuzlarında yer alan analiz metotlarını baz alarak kalite kontrol testlerinin yapılması ve seri serbest bırakma sertifikalarının düzenlenmesinde dikkat edilecek usul ve esaslarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
  • Piri Reis Üniversitesi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
  • 2023/20 Tebliğ No’lu İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. İşbu Tebliğ ile; 24.01.2023 tarihli ve 32083 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2023/2) ile Kuzey Makedonya Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek menşeli/çıkışlı 54.07 gümrük tarife pozisyonunda sınıflandırılan “sentetik filament iplikten dokunmuş mensucat (giyim için olanlar)” ve Kuzey Makedonya Cumhuriyeti menşeli/çıkışlı 55.13, 55.14, 55.15 ve 55.16 gümrük tarife pozisyonları altında sınıflandırılan “sentetik veya suni devamsız liflerden dokunmuş mensucat” ithalatına yönelik olarak başlatılan ve Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı soruşturmanın tamamlanması neticesinde alınan kararın yürürlüğe konulması amaçlanmıştır.
  • AYM’nin 2020/59 Esas, 2023/53 Karar sayılı iptal kararı yayımlanmıştır. Söz konusu iptal davası; 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun ilgili birtakım maddelerinin Anayasaya aykırılığına ilişkindir. Söz konusu karara linkten ulaşabilirsiniz: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/06/20230601-10.pdf
  • AYM’nin 2022/71 Esas, 2023/65 Karar sayılı itiraz kararı; 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanunu’nun 2. maddesinin B fıkrasının 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 134. maddesinin 1. fıkrasının a bendiyle kaldırılmasının Anayasaya aykırılığına ilişkindir. Söz konusu itiraz kararına linkten ulaşabilirsiniz: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/06/20230601-11.pdf
  • AYM’nin 2019/39 Esas, 2023/67 Karar sayılı iptal kararı 31 numaralı Genel Kadro Usulü Hk. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Cumhurbaşkanı Kararnamesinin 1. maddesinin b bendiyle, 2 numaralı Genel Kadro ve Usulü Hk. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine eklenen 1. maddenin Anayasaya aykırılığına ilişkindir. Söz konusu karara linkten ulaşabilirsiniz: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/06/20230601-12.pdf
  • AYM; 202/4999 Başvuru numaralı Mutia Canan Karatay (3) başvurusunda Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.

Olaylar

Başvurucu, katıldığı bir televizyon programında beslenmenin önemi, depresyonla beslenme arasındaki ilişki konularına değinmiş; ilaç şirketlerinin ticari kaygılarla hareket ettiğine, ilaçlarla mutlu olunamayacağına ancak sağlıklı beslenme ile mutlu olunabileceğine dair mesajlar vermiştir. Söz konusu konuşmalar üzerine başvurucu hakkında disiplin soruşturması başlatılmış ve başvurucuya İstanbul Tabip Odası Onur Kurulunun kararı ile para cezası verilmiştir. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu, söz konusu kararı onamıştır. Başvurucunun söz konusu kararın iptali talebiyle açtığı dava idare mahkemesince kesin olarak reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucu, bir televizyon programında yaptığı tıbbi içerikli açıklamalara istinaden hakkında disiplin para cezası verilmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia etmiştir.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Somut olayda TTB’ye göre; başvurucu uzmanlık dışı bir konuda tıbbi değerlendirme yapmış, bilimsel olmayan açıklamalarla toplum sağlığına zarar vermiş, açıklamalarıyla kendi reklamını yapmış, tıbbi bir konu ile ilgili kendisinden farklı düşünen hekimlerle etik olmayan bir biçimde tartışma yöntemi kullanmıştır. Başvurucunun bu görüşler doğrultusunda verilen para cezasına itirazını inceleyen idare mahkemesi, yaptığı değerlendirmelerde başvurucunun açıklamalarının halk sağlığına ne şekilde zarar verdiğini somut olarak ortaya koymamıştır.

Bir düşünce açıklamasında bulunmak için uzmanlığını kanıtlama şartının getirilmesi ifade özgürlüğünü anlamsız kılacak derecede kısıtlar. Kaldı ki başvurucu bir kardiyoloji ve iç hastalıkları uzmanı olduğu gibi genel olarak Türkiye’nin bilinen akademisyenlerinden ve bilim insanlarındandır. Bu kapsamda tıp alanında yaşanan gelişmeler başvurucunun ilgi alanındadır. Ayrıca başvurucunun bazı ifadelerinde meslektaşlarını eleştirdiği hatta bu ifadelerle abartıya kaçtığı kabul edilse bile bir bilim insanının yerine geçip belli bir durumda kullanılacak ifade şeklinin ne olacağını belirlemek yargı mercilerinin görevi değildir. Kaldı ki ifade özgürlüğü büyük ölçüde eleştiri özgürlüğünün güvence altına alınmasını hedeflemektedir. Bu nedenle birey ve toplum hayatı için hayati meselelerin tartışılması bağlamında açıklanan ifadelerin -bilhassa herhangi bir özel kişiye yönelik olmadığında- sert olmasına ve polemik içermesine daha fazla tolerans gösterilmesi gerekir. Öte yandan ifadenin sert olması, ifade açıklamalarına yapılan müdahalelerin gerekçesi olarak kabul edilemez.

Çok sayıda kitap yazan ve büyük bir şöhrete sahip olan başvurucunun görüşlerini temellendirmeye çalışırken daha fazla teknik açıklamayı yaptığı kitaplarını işaret etmesinin reklam olarak kabul edilmesi, hekimlerin reklam yasağı ile ulaşılmak istenen amacın ötesine geçerek ifade özgürlüğü alanının dolaylı olarak daraltılması anlamına gelmektedir. Bu doğrultuda ifade özgürlüğünün çeşitli bahanelerle daraltılması, demokratik toplumun temellerini sarsacağı için Anayasa’ya uygun kabul edilemez.

Başvurunun bütün koşulları göz önünde tutulduğunda başvurucu hakkında disiplin cezası verilmesi ile Anayasa’da koruma altında olan ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin daha ağır basan bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği gibi orantılı da olmadığı sonucuna varılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.

  • AYM’nin 2020/33373 başvuru numaralı bireysel başvurusu; Türkiye’ye giriş yasağı nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Yargılama neticesinde; özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Share.
Exit mobile version