Türk futbolunu sarstığı 11 Aralık 2023’teki Ankaragücü – Rizespor maçında yaşanan hakem saldırısı sonrasında İstanbul Barosu, sporda şiddetin önlenmesi için mevzuatın yanı sıra organizasyonel yapıda acil düzenlemelerin zorunlu olduğunu belirterek Türk Sporu’nun geleceği için yetkililerden gerekli hassasiyeti göstermelerini istedi.
İstanbul Barosu, sporda şiddetle ilgili;
“Salt mevzuatta değil, organizasyonel yapıda da yeni düzenlemeler getirilmesi artık bir gereklilik değil zorunluluktur” açıklaması yaptı. Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın hakem Halil Umut Meler’e sahada yumrukla saldırmasının yankıları sürüyor. İstanbul Barosu, sporda şiddetin önlenmesi için sadece mevzuatta değil, organizasyonel yapıda yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti. İstanbul Barosu’ndan yapılan yazılı açıklamada geçen yıl yaşanan şiddet vakaları da hatırlatıldı. “11 Aralık 2023 tarihinde MKE Ankaragücü – Çaykur Rizespor arasında oynanan TFF Trendyol Süper Lig müsabakasında yaşanan vahim olay Türk sporuna gerek yerel gerek uluslararası bağlamda derinden zarar vermiştir” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bir spor kulübü başkanı ile yanında bulunan kişilerin saha içine girerek müsabaka hakemine umarsızca saldırmaları sporda şiddetin geldiği noktayı gözler önüne sermiştir. Spor toplumda birlik ve beraberliği sağlayan ender unsurlardan biri olmasının yanında ülkemizin dünyada temsiline imkan veren, bununla birlikte vatandaşların zihnen ve bedenen gelişimine destek olan en değerli aktivitedir. Spor aynı zamanda Anayasamızın 59. maddesinde ‘Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur’ denilerek korunmuş bir temel hak olup devletin konu hakkındaki birinci derecede sorumluluğu da vurgulanmıştır. Buna rağmen yaşanan olaylar tüm spor paydaşlarını derinden etkilemiş ve ülkemizin spor alanındaki saygınlığına halel getirmiştir. Yaşanan olay ülkemizde yaşanan ilk şiddet vakası değildir; son olması için de yalnızca bunu temenni etmek artık tek başına yeterli değildir. Uzun yıllardır spordaki şiddet olaylarının hukuk kapsamında önlenmesi adına çaba sarf eden hukukçular olarak, kanun ve talimatlar etkin, eşit ve kararlı şekilde uygulanmadığından caydırıcılığını yitirmiştir. Bu anlamda salt mevzuatta değil, organizasyonel yapıda da tüm paydaşlar dahil edilerek yeni düzenlemeler getirilmesi, özellikle geçen seneki Göztepe-Altay ve MKE Ankaragücü-Beşiktaş maçlarındaki ağır şiddet vakaları da hatırlanarak bu acil sorunun çözülmesi artık bir gereklilik değil zorunluluktur. Türk Sporunda gereken değişimi sağlamak adına somut olayda hangi cezaların uygulanacağını tartışmadan evvel sorunun kaynağına inmek, bu gibi vahim olayların tekrar etmemesi adına hukuk çerçevesinde ne gibi önlemler almak gerektiği düşünmek, düzenlemeleri ivedilikle yapmak ve günün faillerini cezalandırmanın yanında geleceğin faillerine de engel olmak hepimizin görevidir. Somut olayda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 6222 sayılı Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun ve TFF Disiplin Talimatı başta olmak üzere ilgili mevzuatın etkin şekilde uygulanıp uygulanmadığı hususunda konunun takipçisi olacağımızı, Türk Sporunun gelişimine katkı sağlamak adına üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmeye hazır olduğumuzu bildiriyoruz. Şiddeti Türk spor tarihine kara leke olarak taşıyanları kınayarak Türk sporuna yakışmayan ve kamuoyunu meşgul eden sorumlular hakkında mevcut hukukun etkin, tarafsız ve bağımsız şekilde uygulanmasının zorunlu olduğunu hatırlatıyor, Türk Sporunun geleceği için tüm yetkililerin gerekli hassasiyeti göstermesini bekliyoruz”
açıklamasında bulundu.