Anayasa Mahkemesi, İzmir’de bir sağlık memuruna sosyal medya paylaşımı nedeniyle verilen disiplin cezasını hak ihlali olarak görmedi.
Olayın Arka Planı
İzmir’de görev yapan bir sağlık memuru, sosyal medya hesabı üzerinden başkasına ait bir paylaşımı “KHK ile kapatılan YARSAV’ın kurucu eski başkanı ÖFK Bylock kullanan AKP’li vekillerin isimlerini yayınladı” başlığıyla yayımladı. Bu paylaşımda, anılan partiye mensup çok sayıda siyasetçinin bulunduğu altmış kişilik bir liste yer aldı.
Disiplin Soruşturması ve İfade Süreci
Bu paylaşımın ardından, memur hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Soruşturma sırasında memur, paylaşımın içeriğini oluşturmadığını ve kaynağını bilmediğini belirtti. Ayrıca, bu paylaşımı sosyal medyada birçok kişinin paylaştığı bir iletiden alıntıladığını ve yanlış anlaşılabileceği uyarısıyla silerek hesabını kapattığını ifade etti. Memur, bu eylemi art niyetle yapmadığını, ülkeye zarar vermemesi adına hareket ettiğini savundu.
Disiplin Cezası
Soruşturma sonucunda, memurun eyleminin “Fetullahçı Terör Örgütü’nün kullandığı programın bazı devlet büyüklerince kullanıldığı iftirası” olduğu, bu durumun devlet memuruna yakışmayan bir tutum sergilediği ve devletin teşkilat yapısına zarar verdiği gerekçesiyle “hizmet dışında devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunma” kapsamında değerlendirildi. Bu nedenle memura kınama cezası verilmesine karar verildi.
Memur, ifadesinde paylaşımıyla iftira atma amacı olmadığını, kamu göreviyle ilgisi bulunmadığını ve yaptığı paylaşım nedeniyle son derece üzgün olduğunu belirtti. Ancak, disiplin amirinin kararıyla kınama cezası kesinleşti.
Hukuki Süreç ve Anayasa Mahkemesi Kararı
Memur, disiplin cezasının iptali talebiyle idare mahkemesine başvurdu. İlk derece mahkemesi, disiplin cezasını iptal etti. Ancak, davalı idarenin istinaf başvurusu üzerine Bölge İdare Mahkemesi, eylemin sübuta erdiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararını kaldırdı ve davanın reddine kesin olarak karar verdi.
Son olarak, Anayasa Mahkemesi, memurun devlet memurluğu statüsünün gerektirdiği itibar ve güvene aykırı davrandığını, bu nedenle disiplin cezasının zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiğini belirterek hak ihlali olmadığına hükmetti.
Karar, 31 Mayıs 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.