Tarihsel süreçle birlikte, insanların artık günlük yaşamlarına dahil olan “yapay zekâ” uygulamaları hemen hemen herkes için vazgeçilmez bir tercih haline gelmeye başlamıştır. Evlerde kullanılan elektrikli süpürgelerden, araçlarımızda yol güzergahını tespit etmek için kullandığımız navigasyonlar, bir makaleyi özet haline getiren uygulamalar olmak üzere birçok “yapay zekâ uygulamaları”nın artık günlük yaşamımızda yer aldığı görülmektedir.
Hayatımızı bir nevi kolaylaştıran ve hızlandıran yapay zekâ destekli uygulamalar zaman içerisinde önlenemez gelişme göstererek “insan zekâsını taklit etme”, “insanın öğrenme süreçlerini” kendi içinde sağlama v.b. birçok çalışmanın yapılmasını da sağlamaktadır.
Günümüz dünyasında bu derece önemli bir başlık haline gelen “yapay zekâ sistemleri” zaman içerisinde birtakım kuralların varlığının olmasını da beraberinde getirmiştir.
İşte dünyada bir ilk olan Avrupa Komisyonu tarafından 21 Nisan 2021 tarihinde sunulan ve Yapay Zekâ (YZ) sistemlerinin piyasaya arzı, hizmete sunulması ve bazı uygulamaların yasaklanmasına dair kuralları belirleyen “Yapay Zekâ Hakkında Uyumlaştırılmış Kurallar Getiren ve Bazı Birlik Yasama Tasarruflarını Değiştiren (AB) 2024/1689 sayılı Yasa”, 12 Temmuz 2024 tarihinde AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmış olup, 1 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Böylelikle, dünyanın ilk “Yapay Zekâ Yasası” ile yapay zekâ sistemlerini kullananlar, bu sistemi üretenler birçok yükümlülükle karşı karşıya kalmıştır. Bununla birlikte, özellikle yüksek riskli olarak tanımlanan yapay zekâ sistemlerine yönelik birçok “katı” nitelendirilecek yükümlülükler bu Yönetmelik ile düzenlenmiştir.
Yüksek risk olarak belirlenen başlıklar şu şekilde ifade edilmiştir; “çocukları tehlikeli davranışlara yönlendiren, sesli komut veren oyuncaklar” “kabul edilemez risk” olarak belirlenirken, “otonom cihazlar, cezai davalarda delilleri inceleyen sistemler, cerrahi robotlar” ise “yüksek risk” kategorisinde düzenlenmiştir. Diğer yandan, “Chatbot kullanımı” “düşük risk” kabul edilirken, “öneri ve tavsiyelerde bulunan yapay zekâ sistemleri” “minimal risk” kategorisinde yer aldığından herhangi bir yükümlülük düzenlenmemiştir.
Bununla birlikte; “kişinin davranışını, bilinç ötesi kullanım ile çarpıtmak ve yönetmek”, “yaşları, fiziksel veya zihinsel engelleri vb. nedenlerle savunmasız bulunan kişileri, davranışlarına zarar verecek veya zarar vermesi muhtemel bir şekilde etkileyecek sistemler kullanmak” tamamen yasaklanan hususlar arasında yer almaktadır.
Anılan Yönetmelikte “yapay zekâ sistemleri” tanımlanmış olup, bir sistemin “yapay zekâ sistemi” olduğunun tanımlanması için gerekli nitelikler de belirtilmiştir. Buna göre; bir sistemin yapay zekâ sistemi olarak nitelendirilebilmesi için “makine öğrenimi gerçekleştirebilme”, “deeplearning”, “mantık ve bilgiye dayalı yaklaşımlar sunabilme” ve “tahmin ve istatiksel yaklaşımlar vb. yöntemleri kullanabilme” gibi niteliklerin var olması beklenmektedir.
Diğer yandan, söz konusu Yönetmelik ile bir “Avrupa Yapay Zekâ Kurulu”nun oluşturulması ve bu Kurulun yapay zekâ sistemlerini denetleyebilmesi rolü düzenlenmiştir.
Yönetmelik için, kabulünün akabinde iki yıllık bir uygulama dönemi öngörülmüştür. Bu iki yıllık süre zarfı “yapay zekâ sistemleri”ni uygulayan, geliştiren veya kullanan taraflara yasaya fiilen uymak zorunda oldukları bir süre olarak belirlenmiştir.
Diğer bir ifade ile AB Yapay Zekâ Yasası, yapay zekâ teknolojilerinin etik, güvenli ve şeffaf bir şekilde kullanılmasını sağlamayı hedeflemektedir. “İnsan haklarına saygılı” “ayrımcılığı önlemesi” gibi önemli ilkeleri benimseyen bu Yasayı ihlal edenler hakkında 35 milyon avroya kadar bir para cezasının düzenlenmiş olması bu Yasaya uyum sağlamak durumunda olacak, uygulayıcılar için Yasanın birçok hükmü 2026’ya kadar yürürlüğe girmeyecektir. Bu geçiş sürecinde Yasanın çok iyi algılanması ve benimsenmesi önem taşımaktadır.
AB düzenlemelerinin küresel etkileri olduğu bilindiğinden haliyle bu Yasa Türkiye’yi de önemli ölçüde etkisi altına alacaktır. Zaman içerisinde Türkiye’nin de bu konularda benzer düzenlemeler yapması ve AB’nin standartlarına uygun hale gelmesi gerekebilir. Bu nedenle, AB’nin yeni Yapay Zekâ Yasası Türkiye’de de dolaylı olarak etkiler yaratabilecektir. Bununla birlikte, yerel teknoloji şirketleri de bu konuya yönelik getirilen düzenlemelere hazırlıklı olmaya çalışacaktır.
Yararlanılan Kaynaklar
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/avrupa-birligi-yapay-zeka-yasasi-turkiyeyi-nasil-etkiler/759657
Regulation – EU – 2024/1689 – EN – EUR-Lex (europa.eu)
https://www.ab.gov.tr/ab-yapay-zeka-yasasi-yayimlandi_53836.html
Dr. Osman, Gazi, GÜÇLÜTÜRK; “AB Yapay Zeka Yasası-Yapay Zekaya İlişkin İlk Kapsamlı Düzenleme”; https://www.kabinelaw.com/tr/avrupa-birligi-yapay-zeka-yasasi/
Fatma, COŞKUN, H. Deniz, GÜLLEROĞLU; “Yapay Zekanın Tarih İçindeki Gelişimi ve Eğitimde Kullanılması”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt: 54, Sayı: 3, 2021, s. 947-966; Yapay Zekanın Tarih İçindeki Gelişimi ve Eğitimde Kullanılması (dergipark.org.tr)