WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, 1 Ekim’de Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (PACE) Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komitesi’nde ifade verecek. Bu ifade, Assange’ın uzun süreli hapis cezasının ardından kamuoyu önünde ilk kez konuşacağı an olarak büyük bir önem taşıyor. Strasbourg’daki oturumda, Assange’ın durumu ve insan haklarına yönelik endişeler tartışılacak.
Assange’ın İlk Kamuoyu İfadesi
Assange, ABD ile yaptığı bir anlaşmanın ardından casusluk yasasını ihlal ettiğini kabul etmiş ve bu süreç sonrası serbest bırakılmıştı. CNBC-e’nin haberine göre, eşi Stella Assange, Julian’ın uzun hapis döneminin ardından iyileşme sürecine ihtiyacı olduğunu ve çocuklarıyla zaman geçirmesi gerektiğini vurgulasa da, Avrupa Konseyi’nin daveti üzerine Assange bu sürece ara vererek ifade vermeyi kabul etti. Assange’ın bu ifadesi, Avrupa Konseyi’nin kendisini “siyasi mahkum” olarak nitelendiren raporuna bir yanıt olarak değerlendiriliyor.
Avrupa Konseyi’nden “Siyasi Mahkum” Raporu
Avrupa Konseyi, İngiltere’ye, Assange’ın insanlık dışı muameleye maruz kalıp kalmadığını araştırması çağrısında bulunmuştu. Hazırlanan raporda, Assange’ın maruz kaldığı hukuki süreçlerin, siyasi saiklerle yürütüldüğü ve adil yargılama ilkelerinin ihlal edildiği iddia edilmişti. Bu rapor, Assange’ın Avrupa Konseyi’nde ifade vermesinin zeminini oluşturdu.
İnsan Hakları ve Medya Özgürlüğü İçin Kritik Bir Dönem
Julian Assange’ın bu kritik ifadesi, insan hakları savunucuları ve medya özgürlüğü için önemli bir dönemeç olarak görülüyor. Assange, WikiLeaks aracılığıyla devletlerin gizli belgelerini ifşa ederek dünya genelinde geniş yankı uyandırmıştı. Ancak bu faaliyetleri, onu özellikle ABD tarafından yoğun bir yasal takibin hedefi haline getirdi. Strasbourg’daki oturum, Assange’ın hukuki durumu ve uluslararası insan hakları çerçevesinde özgürlüklerinin yeniden ele alınması açısından büyük bir öneme sahip.
Assange’ın İfadesi Ne Anlama Geliyor?
Assange’ın Avrupa Konseyi’ne vereceği ifade, hem bireysel haklarının korunması hem de devletlerin uluslararası hukuka uyma yükümlülükleri bağlamında geniş çaplı bir tartışmayı yeniden alevlendirebilir. Ayrıca, bu ifade, basın özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkı konusunda da önemli bir mihenk taşı olacak.
Assange’ın durumu, siyasi tutuklular ve medya üzerindeki baskılar hakkında daha geniş bir uluslararası farkındalık yaratabilir. İnsan hakları savunucuları, Assange’ın serbest kalmasını ve yargı sürecinin adil bir şekilde sonuçlanmasını talep etmeye devam ediyor.