Dünya Ocak ayında bir aylık sıcaklık rekoruna daha imza atarak bilim insanlarını şaşırttı.

Aynı ay başlayan La Nina havasının 2025’e, sıcaklık rekorları kıran 2023 ve 2024’ten daha serin bir başlangıç yapması umuluyordu. Ancak Avrupa iklim servisi Copernicus’un verilerinin de doğruladığı gibi bu gerçekleşmedi.

Küresel sıcaklıklardaki en büyük doğal faktör genellikle ekvatoral Pasifik Okyanusu sularındaki doğal değişim döngüsüdür. Orta Pasifik özellikle sıcak olduğunda buna El Nino denir ve küresel sıcaklıklar yükselme eğilimindedir. Geçen yıl önemli bir El Nino yaşandı, ancak geçtiğimiz haziran ayında sona erdi ve 2024 yılı başlangıçta beklenenden daha sıcak ve kayıtlardaki en sıcak yıl oldu.

El Nino’nun daha soğuk olan diğer yüzü olarak adlandırılan La Nina ise küresel ısınmanın etkilerini azaltma eğilimindedir ve rekor sıcaklıkların yaşanma olasılığını çok daha düşük hale getirir. Bir La Nina Ocak ayında başladı. Daha geçen ay, iklim bilimciler 2025’in 2024 ya da 2023 kadar sıcak olmayacağını tahmin ediyorlardı ve bunun başlıca nedeni La Nina’ydı.

Ocak ayındaki şaşırtıcı sıcaklık rekoru, iklim biliminin ağır toplarından, NASA’nın eski üst düzey bilim adamı James Hansen ve diğerlerinin küresel ısınmanın hızlandığını savunan yeni bir çalışmasıyla aynı zamana denk geldi. Bu iddia araştırma camiasını ikiye bölmüş durumda.

Avrupa Meteoroloji Ajansı’nın iklim stratejik sorumlusu Samantha Burgess, rekor sıcaklığın açık ara en büyük nedeninin kömür, petrol ve doğal gazın yakılmasından kaynaklanan sera gazı birikimi olduğunu, ancak sıcaklık değişimine doğal katkıların beklendiği gibi hareket etmediğini söyledi.

Burgess, “Ekvatoral Pasifik küresel iklimimiz için ısınan koşullar yaratmasa da, hala rekor sıcaklıklar görüyoruz” dedi ve bunun büyük bir kısmının dünyanın geri kalan okyanuslarındaki rekor sıcaklıktan kaynaklandığını ekledi.

Share.
Exit mobile version