Amerikalı paket teslimat devi United Parcel Service (UPS), 2025 yılı sonuna kadar yaklaşık 20.000 çalışanıyla yollarını ayırmayı planladığını duyurdu. Şirket, bu kapsamda kiralık ve mülkiyetinde bulunan 73 binanın kapatılacağını, artan otomasyon, depo konsolidasyonu ve varlık satışları gibi önlemlerle toplamda 3,5 milyar dolarlık bir maliyet tasarrufu sağlamayı hedeflediğini açıkladı.
UPS’in bu kararının temelinde, ekonomik belirsizlik, Amazon gibi büyük müşterilerden gelen zayıf teslimat hacimleri ve ABD hükümetinin Çin menşeli e-ticaret platformlarına yönelik yeni gümrük düzenlemelerinin etkisi bulunuyor. Özellikle Amazon’un 2024 yılında şirket gelirinin %11,8’ini oluşturması ve bu müşteriyle olan teslimat hacminin düşmesi, şirketin operasyonel yapısını yeniden gözden geçirmesine neden oldu.
Şirket, işten çıkarmalara ilişkin kıdem ve fesih tazminatları ile kira sözleşmelerinin sona erdirilmesinden kaynaklı maliyetler için 400 ila 600 milyon dolar aralığında bir harcama öngörüyor. Bu gelişmeler, iş hukuku bakımından özellikle toplu işten çıkarma prosedürleri, çalışan hakları ve yükümlülüklerin ifası konularında önemli sonuçlar doğurabilir.
UPS CEO’su Carol Tomé, şirketin ağını yeniden yapılandırmak ve maliyetleri azaltmak üzere attıkları adımların zamanlamasının isabetli olduğunu belirtirken; UPS, ekonomik belirsizlik nedeniyle 2025 yılına ilişkin finansal öngörüsünü güncellememeyi tercih etti.
Analistler, şirketin tam yıllık görünümünü askıya almasının, özellikle makroekonomik istikrarsızlıklar devam ederken çeşitli senaryoları zorlaştırabileceğine dikkat çekti. Bu durum, yatırımcılar ve regülatörler açısından da raporlama, şeffaflık ve öngörülebilirlik bağlamında bazı hukuki sorumlulukları gündeme getirebilir.