Teknoloji devi Amazon, Avrupa Birliği’nin çevrimiçi platformlara yönelik getirdiği yeni kurallardan muaf tutulmak amacıyla Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı’na başvurdu. Şirket, Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamındaki en katı yükümlülüklerin, faaliyetlerinin doğası gereği kendisine uygulanmaması gerektiğini savunuyor.
2023 yılında yürürlüğe giren DSA, dijital platformların yasa dışı içeriklerle mücadele etmesini ve çevrimiçi ortamda dezenformasyonun yayılmasını önlemesini öngörüyor. Yasa kapsamında aylık 45 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip olan platformlar, “Çok Büyük Çevrimiçi Platform” (VeryLarge Online Platform – VLOP) kategorisine giriyor ve daha sıkı kurallara tabi tutuluyor. Amazon da bu kategoriye dahil edilen 25 platform arasında yer alıyor. Ancak şirket, bu sınıflandırmanın kendisine haksız şekilde uygulandığını öne sürüyor. Amazon’a göre, kendisi esasen bir e-ticaret pazaryeri olarak faaliyet gösteriyor ve bilgi, görüş ya da içerik yayımı gibi sistemik riskler barındırmıyor.
Amazon sözcüsü, DSA’nın esasen reklam gelirine dayalı, içerik paylaşımı ve bilgi yayımı yapan platformlar için tasarlandığını belirterek, “Amazon yalnızca ürün satışına aracılık eder; fikir ya da bilgi yayımı söz konusu değildir. Bu nedenle DSA’daki risk çerçevesi bize uygun değildir,” dedi. Geçtiğimiz yıl, Amazon’un kuralların yürürlüğe girmesini durdurmak amacıyla talep ettiği geçici tedbir başvurusu mahkeme tarafından reddedilmişti. Mahkeme, kamu yararının şirketin ticari menfaatlerinden üstün olduğunu ve düzenlemenin zamanında uygulanmasının önemli olduğunu vurgulamıştı.
Amazon, DSA kapsamında reklamların şeffaflaştırılması yükümlülüğünün, ticari sırlarının rakiplere ifşa olmasına yol açabileceği endişesini de dile getirdi. Ancak Komisyon ve tüketici hakları örgütleri bu görüşe katılmıyor. Tüketici grubu BEUC, Amazon’un da dahil olduğu bazı çevrimiçi platformlarda düzenli olarak yasa dışı ürün satışının tespit edildiğine dikkat çekti. BEUC Genel Müdürü Agustín Reyna, “Amazon gibi platformların DSA kapsamında denetlenmesi, tüketicilerin yasa dışı uygulamalardan korunması açısından hayati önem taşıyor,” açıklamasında bulundu.
