Avrupa ülkeleri Amerikan teknoloji devlerine olan bağımlılıklarını sona erdirmek için harekete geçti. Avrupa Parlamentosu haziran raporunda, bloğun “yabancı teknolojilere büyük ölçüde bağımlı” olduğunu kabul etti ve ABD’nin 500 milyar dolarlık yapay zekâ yatırımının bu durumu sürdüreceğini belirtti.
Bu kapsamda Almanya, şirketlerin kendi ürünlerini geliştirmesine temel oluşturacak açık kaynak yapay zekâ modeli SOOFI’yi duyurdu. Leibniz Hannover Üniversitesi’nden akademisyen Wolfgang Nejdl, “Avrupa’nın bir sonraki nesil yapay zekâ modellerinin temelini atıyoruz, tamamen Avrupa kontrolünde” dedi. Deutsche Telekom, modeli eğitmek için yaklaşık 130 NVIDIA çipi ve mart ayına kadar 1.000’den fazla GPU kullanacak. Model, robotik gibi karmaşık görevlerde kullanılacak.
İsviçre Yapay Zekâ Girişimi, eylül ayında ilk çok dilli dil modeli Apertus’u başlattı. İsviçre Almancası ve Romanşça dahil 1.000’den fazla dilde eğitilen model, tamamen açık kaynak olarak Public AI platformunda sunuluyor.
Polonya, şubat ayında Lehçe’ye özel PLLuM modelini kullanıma sundu. Dilin karmaşık yapısına göre uyarlanmış sistem, metin yazma, belge özetleme ve öğrenci desteği gibi alanlarda kullanılacak. Model, kamu yönetimi operasyonlarına entegre edilecek ve Hive AI sistemine genişletilecek.
Barcelona Süper Bilgisayar Merkezi, ocak ayında ilk Avrupa açık ve çok dilli altyapı Alia’yı hayata geçirdi. Saniyede 314 katrilyon hesaplama yapabilen MareNostrum 5 süper bilgisayarının desteğiyle geliştirilen sistem, İspanyolca, Baskça, Katalanca ve Galiçyaca veri kümeleri sunuyor. Alia, vergi dairesi sohbet botuna dönüştürülecek ve kalp yetmezliği teşhis uygulamasına entegre edilecek.
Avrupa ülkeleri, egemen yapay zekâ modelleriyle dijital bağımsızlıklarını kazanmayı ve kendi değerlerine uygun sistemler geliştirmeyi hedefliyor. Bu hamle, kıtanın küresel teknoloji yarışında söz sahibi olma çabasının önemli bir parçası konumundanır.



