Hunter Biden’ın dizüstü bilgisayarıyla ilgili iddialar, ABD siyaseti ve seçim süreci üzerinde tartışmalara yol açmış durumda. Ana hatlarıyla özetlemek gerekirse:
14 Ekim 2020’de The New York Post, Hunter Biden’a ait olduğu iddia edilen bir dizüstü bilgisayarın Delaware’deki bir tamirciye bırakıldığını, burada tamirci John Paul Mac Isaac tarafından FBI’a teslim edildiğini ve cihazdan bir kopyanın basına verildiğini aktardı. Bu bilgisayarda Joe Biden’ın başkan yardımcılığı yaptığı dönemde Hunter Biden’ın Ukrayna merkezli enerji şirketi Burisma ile iş ilişkilerini gösteren belgeler, uyuşturucu kullanımı ve cinsel içerikli görseller olduğu öne sürüldü. Mac Isaac, haber sonrasında tehdit edildiğini ve Hunter Biden’dan yasal izin aldığını iddia etti. Hunter Biden’ın avukatı Abbe Lowell ise belgelerin izin alınmadan ‘çalındığını’ belirtti.
The New York Post’un haberinden kısa süre sonra, o dönemki Facebook yöneticilerinin Biden-Harris yönetimini memnun etmek için Hunter Biden haberlerini sansürlemeyi tartıştığı iddia edildi. Facebook ve FBI arasında geçen yazışmalarda, Burisma haberlerinin yayılma ihtimaline dair uyarılar bulunduğu, Facebook’un küresel işler başkan yardımcısı Nick Clegg’in gelecekteki Biden yönetiminin bakış açısını etkilemek için sansür kararlarına önem verdiklerini belirttiği öne sürüldü.
Kongre’deki Cumhuriyetçiler, FBI’ın sosyal medya platformlarıyla birlikte Trump karşıtı bir müdahale içinde olduklarını, Hunter Biden hakkındaki gerçek ve güvenilir bilgilerin sansürlendiğini iddia etti. FBI’ın Post’un haberinin güvenilir olduğunu Twitter’a bildirdiği, ancak bu bilginin şirkette yayılmadığı belirtildi. Facebook’ta ise böyle bir iletişimin bulunmadığı ifade edildi. Raporun yazarı Jim Jordan, FBI’ın sosyal medya platformlarını yabancı müdahalelere karşı desteklemek amacıyla değil, içerikleri sansürlemek için yönlendirdiğini savundu.
Hunter Biden hakkında vergi kaçırma ve yasa dışı harcama suçlamalarıyla bir dava açıldı. 2016-2019 yılları arasında yaklaşık 7 milyon dolarlık geliri olduğu ve bu dönem vergilerini kasıtlı olarak ödemediği, ayrıca lüks harcamalara büyük miktarda para aktardığı iddia edildi. Harcamalar arasında uyuşturucu, eskortlar ve lüks yaşam giderleri öne çıkıyor. Hunter Biden’ın avukatı, bu suçlamaların siyasi amaçlı olduğunu ileri sürdü ve Hunter Biden’ın soyadından ötürü bu suçlamalarla karşı karşıya kaldığını savundu.
Eski Başkan Donald Trump ve müttefikleri, FBI’ın 2020 seçimlerine müdahil olduğunu, sosyal medya sansürü ve yabancı müdahalelerle Trump’ın seçim kampanyasına zarar verildiğini öne sürdüler. Özellikle Hunter Biden’ın laptop meselesinde sansür ve bilgi saklama iddiaları seçim döneminde gündeme gelirken, FBI Başkanı Christopher Wray eleştiri oklarının hedefi haline geldi.
Hunter Biden’ın mali ilişkileri ve uluslararası bağlantıları tartışmalara sebep olmaya devam ederken, yeni suçlamalar ve soruşturmalar bu olayın uzun süre gündemde kalacağını işaret ediyor.