Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği ile Sıfır Atık, Sera Gazı Azaltımı, İklim Değişikliğine Etkiler, Çevre İzleme, Çevresel ve Sosyal Yönetim gibi birçok planın “Sürdürülebilirlik Planı” altında ÇED raporlarında yer alması zorunluluğu getirildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, 7 Şubat 1993’de yayımlanarak yürürlüğe giren, zaman içerisinde çeşitli revizyonlar yapılan ÇED Yönetmeliği’nde yeşil kalkınma hedefleri kapsamında güncelleme yapıldığı belirtildi. Açıklamada, yenilenen ÇED Yönetmeliği’nin bugünkü Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği bildirildi.
Yönetmelikle mevcut tanımlarda düzenlemelere gidildiği aktarılan açıklamada, şu bilgileri yer verildi:
“Halkın bilgilendirilmesinin etkinleştirilmesine yönelik düzenlemeler yapılarak yürürlüğe alınan Paydaş Katılım Planı ile katılımcılıkta iletişim yollarının sayısı artırıldı.
Faaliyetlerin/Projelerin çevreye olan etkileri göz önüne alınarak ÇED listelerinde düzenlemeye gidildi. Bu kapsamda, ÇED Raporu hazırlanması zorunlu olan faaliyetlerin sayısı artırıldı. Bazı sektörlerin tamamı da eşik değerine bakılmaksızın tümüyle ÇED uygulanacak projeler listesine alındı.
Çevresel etkileri ön inceleme ve değerlendirmeye tabi projelerin yer aldığı listede yer alan faaliyetler/projeler için de çevresel etkilerinin daha kapsamlı ve detaylı incelenmesi için kümülatif etki değerlendirme yapılması, çevresel ve sosyal eylem planı hazırlanması, sürdürülebilirlik ve çevre izleme planı hazırlanması zorunlu kılındı.
Sıfır Atık Planı, Sera Gazı Azaltımı Planı, İklim Değişikliğine Etkiler, Çevre İzleme Planı, Çevresel ve Sosyal Yönetim Planı ve benzerlerinin, ‘Sürdürülebilirlik Planı’ altında ÇED raporlarında yer alması zorunlu hale getirildi.”
Açıklamada, Türkiye’de yatırımların çeşitlenmesi, iklim değişikliği ile mücadele ve sıfır atık çalışmaları, bilimsel ve teknik gelişmelerin takip edilmesi, zaman içerisinde karşılaşılan yargı kararları, diğer mevzuatlarda yapılan değişiklikler gibi nedenlerle ÇED Yönetmeliği’nin revize edilmesi gerekliliğinin ortaya çıktığı ifade edildi.
Bu kapsamda, Bakanlık ve Hacettepe Üniversitesi iş birliği ile “ÇED Yönetmeliği’nin Geliştirilmesi Projesi”nin yapıldığı, akademisyenler, kurum ve sivil toplum kuruluşlarının da yer aldığı çalışma grupları oluşturulduğu, bugüne kadar yürürlüğe giren tüm ÇED yönetmelikleri ve yönetmelik revizyonları, izin-lisans ve denetim yönetmelikleri, AB ülkeleri ve diğer ülkelerdeki uygulamalar, yargı kararları da dikkate alınarak “ÇED Yönetmeliği Değerlendirme Raporu” hazırlandığı hatırlatıldı.
Proje kapsamında, seminer, çalıştay, çalışma toplantıları ve farklı paydaşlarla yüz yüze görüşmelerin yanı sıra saha çalışmaları yapıldığı da kaydedilerek, çalışmalar sonucunda yeni bir anlayış ve katılımcı bir yaklaşım ile ÇED Yönetmeliği’nin idari kısımlarında ve ek listelerinde düzenlemelere gidildiği, bu çerçevede yeni bir ÇED Yönetmeliği hazırlandığı bilgisi paylaşıldı.
ÇED Yönetmeliği’nin, Türkiye’nin yeşil kalkınma hedefleri kapsamında ayrı bir önem taşıdığı vurgulanan açıklamada, katılımcı ve şeffaf bir anlayışla yürütülen ÇED sürecinde, ilgili kamu kurumları arasında koordinasyon sağlanması, projelerin fiili olarak uygulanması sırasında ortaya çıkabilecek olası çevresel ve sosyal problemlerin, tasarım aşamalarında değerlendirilerek önlemlerin ortaya konulması, yapılması planlanan faaliyetlerden etkilenmesi muhtemel yöre insanı ve sahip olunan değerli ekosistem bileşenlerinin sürece dahil edilmesi sayesinde, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasının aşikar olacağına vurgu yapıldı.
Bu bilinçle hazırlanan ÇED Yönetmeliği’nin, büyümeye devam eden Türkiye’ye, korumacı yaklaşım ile kalkınmaya, sahip olunan tüm çevresel ve sosyal değerlere katkı sunacağının ve yol gösterici olacağının ümit edildiği aktarıldı.