29.07.2022 tarihli ve 31907 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan gelişmeler…
- 2022/342 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile eleman temininde güçlük çekilen yerlerde ve hizmet dallarında sağlık hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilecek hizmet birimlerinin, 2022 yılı sonuna kadar uygulanmak üzere yeniden belirlenmesine karar verilmiştir.
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından çıkarılan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamında; ÇED sürecinde uyulacak idari ve teknik usul ve esasların düzenlenmesi amaçlanmıştır. Bu yönetmeliğe tabi projeler hakkında karar verme yetkisi Bakanlığa aittir. Yönetmelik uyarınca; halkın bilgilendirilmesi ve sürece katılımı toplantısı, ÇED raporu özel formatının belirlenmesi, raporun Bakanlığa sunulması, incelenmesi, değerlendirilmesi, ön inceleme ve değerlendirme yöntemi, yatırımın izlenmesi ve denetimi, proje sahibinin değişmesi ve projenin devri, yeterlik belgesi alma prosedürü gibi başlıklar altında sürece ilişkin olarak çeşitli düzenlemeler yer almıştır. Bu Yönetmelik 29.07.2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
- Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik kapsamında; ilgili Yönetmeliğin 2. maddesinin 1. fıkrasındaki “ön ödemeli devre tatil,” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, 2. fıkrasında yer alan “bu hakkın bir dernek üyeliğine ya da şirket ortaklığına bağlı olarak tanınması” ibaresi “devre tatil satışının finansal kiralama ile yapılması” şeklinde değiştirilmiştir.
Yönetmeliğe eklenen maddeler kapsamında; devre tatil satışı gerçekleştirecek satıcıların devre tatile konu mal üzerinde ayni hak sahibi olmaları zorunluluğu, kooperatif veya ticaret şirketi ortaklığı ya da dernek veya vakıf üyeliği suretiyle devre tatil hakkı tanınamayacağı, devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç tüketicilerle mülkiyet payına bağlı ayni hak sağlayan devre tatil sözleşmesi kurulamayacağı, devre mülk hakkı veren sözleşmeler de dahil olmak üzere tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi kurulamayacağı ve şahsi hak sağlayan devre tatil sözleşmelerinin 10 yıl süre ile sınırlı olacağı belirtilmiştir.
Devre tatil hakkının kullanılmayacağı hallerde, tatilin başlayacağı tarihten en az 90 gün öncesinde bu durum sağlayıcıya yazılı olarak ya da kalıcı veri saklayıcısı ile bildirilirse tüketiciden herhangi bir bedel talep edilemez.
Yönetmeliğe eklenen geçici madde uyarınca; devre tatil sözleşmeleri hakkında, bu Yönetmeliğin sözleşmenin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümleri uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak, bu maddenin yayımı tarihinden önce kurulan şahsi hak sağlayan devre tatil sözleşmeleri ile Kanunun geçici 3. maddesinin 2. fıkrası kapsamında kurulan devre tatil sözleşmeleri hakkında bu Yönetmeliğin, bu maddenin yayımı tarihinden önceki hükümleri ile 17/A maddesi hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu Yönetmelik 29.07.2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
- Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından çıkarılan İn Vitro Tanı Amaçlı Tıbbi Cihaz Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik kapsamında; AB üyesi ülkelerden birinin koordinatör ülke olduğu hallerde sponsorun başvurusu hakkında karar verilirken nihai değerlendirme raporunun Kurum tarafından dikkate alınacağı, Kurumun Yönetmeliğin 77. maddesinin 4. fıkrasında belirtilen hususlarla ilgili olarak kamu sağlığının ve hasta güvenliğinin korunmasını sağlamak amacıyla kendi değerlendirmelerini yapma ve gerektiğinde ilave tedbirler alma hakkının saklı tutulacağı, imalatçı tarafından 7223 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1/(ğ) bendine uygun olarak cihazın ve tekli birim ambalajı, satış ambalajı, spesifik sevk ve idare şartlarında nakliye ambalajı gibi ambalajının üzerindeki etiketler ve kullanım talimatlarının eksiksiz olarak temin edileceği hususlarına dair değişiklik ve düzenlemeleri içermektedir.
Yönetmeliğin Geçici 1. maddesine eklenen 15. fıkra 26.05.2022 tarihinden geçerli olmak üzere 29.07.2022 tarihinde, diğer hükümleri ise 29.07.2022 tarihinde yürürlüğe girer.
- Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından çıkarılan Tıbbi Cihaz Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik kapsamında;
Yönetmeliğin 17. maddesinin 1. fıkrasında yapılan değişiklikle tek kullanımlık cihazların yeniden işlenmesi ve yeniden kullanımının Kurum tarafından yayımlanan kılavuzlara ve bu maddeye uygun olarak gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin 16. maddesi kapsamında ise; yalnızca, bu Yönetmeliğe uygun olarak veya 26.05.2021 tarihinden önce yürürlükten kaldırılan Tıbbi Cihaz Yönetmeliğine uygun olarak piyasaya arz edilmiş olan tek kullanımlık cihazların yeniden işlenebileceği belirtilmiştir.
Aynı Yönetmeliğin 78. maddesine 4. fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen 5. fıkra ile; AB üyesi ülkelerden birinin koordinatör ülke olduğu hallerde sponsorun başvurusu hakkında karar verilirken nihai değerlendirme raporunun Kurum tarafından dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Yönetmeliğin 79. maddesinin 4/c bendinin 1. cümlesi ile Kurumun; bu fıkrada belirtilen hususlarla ilgili olarak, kamu sağlığının ve hasta güvenliğinin korunmasını sağlamak amacıyla kendi değerlendirmelerini yapma ve gerektiğinde ilave tedbirler alma hakkının saklı tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu Yönetmelik 29.07.2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
- Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun;
11082 karar numaralı Kurul Kararı uyarınca; 31782 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Kaynak Bazında Destekleme Bedelinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar” kapsamında; piyasa katılımcıları tarafından sunulacak teminat hesaplamasında, üreteceği elektrik enerjisini sabit fiyatla ikili anlaşma yaparak satacağına ilişkin belgelerini sunan ve incelemeler neticesinde ikili anlaşmaları kabul edilen piyasa katılımcılarının teminat hesaplamasında, ikili anlaşmalarında yer alan sabit fiyat değeri ile azami uzlaştırma fiyatı arasındaki farkın kullanılmasına karar verilmiştir.
Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinin 17. maddesinin 2. fıkrasının a, b, c ve ç bentleri kapsamında oluşturulan kategorinin ilgili avans dönemlerine ait borçları sebebiyle eksik yapılan avans ödeme tutarlarının piyasa katılımcılarının destekleme bedeli teminat tutarından düşülmesine karar verilmiştir.
11083 karar numaralı Kurul Kararı uyarınca; Gün Öncesi Piyasasında ve Dengeleme Güç Piyasasında Asgari ve Azami Fiyat Limitlerinin Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esasların geçici 1. maddesinin 5. fıkrasında; bu fıkra hükmünün yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul tarafından yeni bir karar alınana kadar ilgili piyasalarda asgari fiyat limitlerinin 0 TL/MWh, azami fiyat limitleri ise 4000 TL/MWh olarak uygulanacağına karar verilmiştir.
Bu Usul ve Esaslar 01.08.2022 tarihinde yürürlüğe girecektir.
11090 karar numaralı Kurul Kararı uyarınca; 23.07.2014 tarihli ve DAG/5142-1/358 numaralı dağıtım lisansı sahibi Doğugaz Bitlis Bingöl Muş Doğalgaz Dağıtım A.Ş.’nin perakende satış tarifelerine yönelik Karar alınmıştır. Bu madde kapsamında; Şirket’in uygulayacağı sistem kullanım bedellerinin 2022 yılı Ağustos ayı için üst sınır fiyat olarak belirlenen birim bedellerini geçemeyeceği, Şirket’in tedarikçiden doğal gaz alan serbest tüketiciler için uygulayacağı sistem kullanım bedelinin ilgili müşteri grubu için ilgili ayda geçerli olan bedelin üst sınırını geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Şirketin doğal gaz satışı yaptığı müşterilerine uygulayacağı perakende satış fiyatının her ay ÖTV dahil doğal gaz alım fiyatına ilgili ayda geçerli olan bedelin üst sınırının ilavesiyle geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu Karara göre belirlenecek fiyatlara KDV dahil edilmemiştir.
Bu Karar 01.08.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 29.07.2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
11095 karar numaralı Kurul Kararı uyarınca; Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’in 5. maddesi gereğince mesken ve tarımsal faaliyetler abone grupları için 10907 sayılı Kurul Kararı ile belirlenen tüketim miktarlarının 01.08.2022 tarihinden itibaren düzenlenecek faturalar için 100 milyon kWh/yıl olarak güncellenmiştir.
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 28.07.2022 Tarihli ve 10270 Sayılı Kararı kapsamında; Denizbank A.Ş. tarafından Denizbank AG’ye debit kart ve kredi kartlarına ilişkin konularda çağrı merkezi hizmeti ile danışmanlık hizmeti sunulmasına izin verilmiştir.
- Anayasa Mahkemesinin 30.03.2022 Tarihli ve 2019/24581 Başvuru Numaralı Kararı başvurucunun imar alanında okul alanı olarak belirlenen taşınmazının uzun süre kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvurucunun hissedarı bulunduğu taşınmaz, düzenlemeye giren parsellerin alanları oranında pay verilmek üzere oluşturulup 1989 tarihli imar planında mesleki okul alanı olarak belirlenmiştir. Fakat taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin işlemler imar planının onaylanmasından itibaren yaklaşık 30 yıl geçmesine rağmen gerçekleştirilmemiştir. Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmede; imar uygulamalarıyla taşınmazların kamu hizmetine ayrılmasındaki kamu yararı amacı ile başvurucuların mülkiyet hakkının korunması arasında adil olması gereken dengenin makul sürede kamulaştırılma yolu ile sağlanacağını, taşınmazın imar düzenlemelerine tabi tutulması sebebiyle değerlenmiş olduğu ve bu değer artışına karşılık olarak malikin bir külfete daha katlanmasının kamu yararı ile bireysel yarar arasındaki dengeyi bozduğu hususları tespit edilmiştir. Sayılan gerekçelerle Anayasa Mahkemesi aşağıdaki hükmü vermiştir:
Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
Mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere ilgili idare mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
Yargılama giderlerinin başvurucuya ÖDENMESİNE OY BİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
- Anayasa Mahkemesinin 30.03.2022 Tarihli ve 2019/35343 Başvuru Numaralı Kararı başvurucunun kamudaki görevine iade edilirken daha önceki yöneticilik görevine atamasının yapılmaması nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvurucu adliyede yazı işleri müdürü olarak görev yaparken 675 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılıp hakkında silahlı terör örgütüne üyelik suçu sebebiyle kamu davası açılmıştır. Kamu davası kapsamında başvurucunun üzerine atılı suçu işlediğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli deliller bulunmadığı için hakkında beraat kararı verilmiştir. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu başvurucunun göreve iade talebini kabul etmiş ve başvurucu Bakanlık tarafından aynı adliyeye zabıt kâtibi olarak atanmıştır. Başvurucu atama işleminin düzeltilmesi ve yeniden yazı işleri müdürü olarak atanma talebi ile Bakanlığa başvurmuş, Bakanlık ise yöneticilik görevini yaptığı sırada kamu görevinden çıkarılanların atamalarında, yöneticilik görevinden önceki kadro ve pozisyon unvanlarının dikkate alınacağına dair 7075 sayılı Kanun’un 10. maddesini gerekçe göstererek başvurucunun talebini reddetmiştir. Bunun üzerine başvurucu bu işleme karşı idare mahkemesinde dava açmış ve mahkeme başvurucunun kazanılmış hak niteliğindeki bu görev ve unvanının dikkate alınıp tekrar yazı işleri müdürü olarak atanması gerektiği sebepleri ile ilgili atama işleminin iptaline karar vermiştir. Bakanlık istinaf kanun yoluna başvurmuş ve Bölge İdare Mahkemesi de ilk derece idare mahkemesinin verdiği atama işleminin iptali kararını yerinde bulmayıp ilgili kararın kaldırılmasına ve davanın kesin olarak reddine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi; göreve iade edilenlerin eski görevlerine dönmesinin yasaklanmasını içeren 7075 sayılı Kanun’un 10. maddesi Anayasa’nın temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması ve özel hayatın gizliliği ve korunması maddelerini ihlal ettiğini, başvurucunun mesleki hayatına yönelik müdahalenin özel hayatına ciddi derecede etki ettiği ve bu etkinin belirli bir ağırlık düzeyinde bulunduğu hususlarını tespit etmiştir. Sayılan gerekçelerle Anayasa Mahkemesi aşağıdaki hükmü vermiştir:
Özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
Özel hayata saygı hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere ilgili idare mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
Yargılama giderlerinin başvurucuya ÖDENMESİNE OY BİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
- Sayıştay Başkanlığının 28.07.2022 tarihli ve 18 sayılı Kararı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) Geçici 35. maddesi uyarınca oluşturulan komisyonun toplanarak hakkında meslekten çıkarılma kararı verilen Uzman Denetçi ve Başdenetçi ilgililerin yeniden inceleme talebine ilişkindir. Sayıştay tarafından yapılan incelemede; ilgililerin dilekçelerinde ileri sürdükleri iddialar ile dosyalarındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda ilgililer hakkındaki meslekten çıkarma kararının esas bilgi ve belgelerin yeterli olması sebebi ile değiştirilmesine yer olmadığı tespit edilmiştir. Sayılan gerekçelerle Sayıştay; meslekten çıkarma kararlarının yerinde olduğundan değiştirilmesine yer olmadığına ve ilgililerin yeniden inceleme taleplerinin ESASTAN REDDİNE OY BİRLİĞİYLE KESİN olmak üzere karar verilmiştir.
- 07.2022 tarihli ve 31905 sayılı Resmî Gazete’de aslına uygun olarak yayımlanan, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinde yer alan “birinci fıkrası” ibaresi, “birinci fıkrasının ilk satırı” şeklinde değiştirilerek düzeltilmiştir.