27.04.2023 tarihli ve 32173 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan gelişmeler…
- Limanlar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
- Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Kariyer Planlaması ve Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
- İstanbul Gedik Üniversitesi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 2023-2024 eğitim-öğretim yılı başında yürürlüğe girecektir.
- 2022/144 Karar No’lu 2018/83 Esas No’lu iptal davası, Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeleri Engin ALTAY, Özgür ÖZEL ve Engin ÖZKOÇ ile birlikte 113 milletvekili tarafından, 002.2018 tarihli ve 7089 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un;
A. 1. maddesinin ve ekli (1) sayılı listenin,
B. 3. maddesinin ve ekli (3) sayılı listenin,
C. 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ve ekli (5) sayılı listenin,
Ç. 6. maddesinin ve ekli (7) sayılı listenin,
Anayasa’nın Başlangıç kısmı ile 8., 9., 13., 15., 17., 20., 23., 35., 36., 38., 42., 48., 49., 70., mülga 91., mülga 121., 125., 128., 129. ve 130. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulması konuludur. Yargılama neticesinde, 07.02.2018 tarihli ve 7089 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un; 1. maddesinin; (1) numaralı fıkrasının; Birinci cümlesinin; “…üyeliği, mensubiyeti veya…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Kalan kısmının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE, İkinci ve üçüncü cümlelerinin Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal taleplerinin REDDİNE, (2) numaralı fıkrasının; Birinci, ikinci ve üçüncü cümlelerinin Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal taleplerinin REDDİNE, Dördüncü ve beşinci cümlelerinin Anayasa’ya aykırı olduklarına ve İPTALLERİNE, iptal hükümlerinin, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30.03.2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince, KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE, (3) numaralı fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE, 3. maddesinin; Birinci cümlesinin; “…üyeliği, mensubiyeti veya…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Kalan kısmının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE, İkinci, üçüncü, dördüncü ve altıncı cümlelerinin Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal taleplerinin REDDİNE, Beşinci cümlesinin; “…ve ilgili pasaport birimlerince pasaportları…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, iptal hükmünün, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince, KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK DOKUZ AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE Kalan kısmının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE, 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ; Birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal taleplerinin REDDİNE, Üçüncü cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 6. maddesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin REDDİNE, Ekli (1), (3), (5) ve (7) sayılı listelerinin Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve iptal taleplerinin REDDİNE, 30.11.2022 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
- 2023/6 Esas Sayılı, 2023/56 Karar Sayılı itiraz başvurusu, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 06.02.2018 tarihli ve 7081 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 9. maddesinin Anayasa’nın 2., 10., 48. ve 49. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi taleplidir. Yargılama neticesinde, 06.02.2018 tarihli ve 7081 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 9. maddesine ilişkin itiraz başvurusu hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA 22.03.2023 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
- AYM’nin 2020/24527 Başvuru No’lu Bireysel Başvurusu, sporda şiddete neden olabilecek bir sosyal medya paylaşımında bulunduğundan bahisle başvurucuya idari para cezası verilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir. Yargılama neticesinde ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmiştir. AYM’nin başvuruya ilişkin yayınlamış olduğu basın duyurusu aşağıdaki şekildedir;
Olaylar
Avukat olan başvurucu, Twitter isimli sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle idari para cezası ile cezalandırılmıştır. Başvurucunun idari para cezasına yaptığı itiraz sulh ceza hakimliğince reddedilmiştir. Başvurucu, hâkimlik kararına itiraz etmiş; başvurucunun bu itirazı da kararda usule ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
İddialar
Başvurucu, sporda şiddete neden olabilecek bir sosyal medya paylaşımında bulunduğundan bahisle idari para cezası verilmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia etmiştir.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Başvurucunun sosyal medya paylaşımı nedeniyle idari para cezası ile cezalandırılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılayıp karşılamadığını ve orantılı olup olmadığını belirlemek için paylaşımın içeriğinin, yapıldığı ortamın, etki alanının ve sonuçlarının değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda başvurucu sosyal medya paylaşımı ile futbolda şike davasıyla ilgili olarak birtakım iddialarda bulunmuştur. Bu hâliyle başvurucunun toplumu ilgilendiren, futbolseverlerin ilgi gösterdiği ve uzun süredir tartışmaları devam eden bir konu hakkında şahsi görüşlerini sosyal medya aracılığıyla paylaştığı görülmüştür. Bununla birlikte başvurucunun açıklaması değerlendirilirken taraftarlık aidiyeti ile ortaya çıkan heyecan, tutku ve adanmışlık hissiyatı içinde bulunduğu da gözönüne alınmalıdır. Başvurucu “kavganın topyekûn bir mücadele ile kazanılacağı” ifadesi ile fiziksel şiddete başvurarak hak mücadelesi yapılması gerektiğini değil tüm Fenerbahçe taraftarının ortak iradesinin ortaya konması ile Fenerbahçe’ye yapılan haksızlığın giderilebileceği yönünde bir kanaatin açıklaması olarak anlaşılması gerektiğini belirtmiştir. Öte yandan başvurucunun bu paylaşımı sonrasında taraftarın sokağa döküldüğüne, şiddet içerikli eylemlerin ortaya çıktığına, spor müsabakalarının güvenlik ve düzenini tehlikeye düşürebilecek bir ortama neden olduğuna dair bir tespit veya olgunun varlığı kamu makamlarınca ortaya konmamıştır. Başvurucuya ait açıklamaların diğer futbol takımlarının taraftarlarını, görevlilerini ve yöneticilerini rencide edebilecek veya bu kişilerde düşmanca duygulara sebep olabilecek bir içerikte olduğuna yönelik bir tespit ilgili makamların kararlarında da yer almamıştır. Söz konusu sosyal medya paylaşım platformunun anlık duygu ve düşüncelerin kelimelere döküldüğü, bunların hızlı bir şekilde dolaşıma sokulduğu ve yoğun kullanılan bir alan olması sebebiyle güncelliğini yitirerek kısa bir sürede eskidiği de gözönünde bulundurulmalıdır. Ayrıca başvurucunun paylaşımı gerçekleştirdiği sosyal medya hesabının takipçi sayısının çok fazla olmaması açıklamanın geniş bir kitle üzerinde objektif etkisini sınırlamaktadır. Bu hâliyle cezalandırmaya konu olan düşünce açıklamasının etki alanı somut olay koşullarında sınırlı kalmıştır. Başvurucunun bir Fenerbahçe taraftarı olması, taraftar derneklerinde yöneticilik yapmış olması ve ifade özgürlüğüne yönelik müdahalenin cezai bir yaptırım yoluyla gerçekleştirilmesi göz önüne alındığı bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle idari para cezası ile cezalandırılmış olmasının daha sonra şike davasına yönelik tartışmalarda görüşlerini ileri sürmesinde caydırıcı bir etki meydana getireceği açıktır. Sosyal medya paylaşımı ile ilgili olarak başvurucu hakkında idari para cezası uygulanmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığına ilişkin ilgili ve yeterli gerekçe ortaya konulmamıştır. Başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahale takip edilen meşru amaçla orantılı değildir. Dolayısıyla bu müdahale demokratik toplum gereklerine uygun düşmemektedir. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.”
- AYM’nin 2019/2923 Başvuru Numaralı Bireysel Başvurusu, koruma tedbirleri kapsamında açılan tazminat davasının bildirilen eksikliklerin yasal süre içinde giderilmediği gerekçesiyle reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Yargılama neticesinde, adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğinin açıkça dayanaktan yoksun olduğuna karar verilmiştir.