Avrupa Birliği, sahip olduğu güçlü pazar etkisini iklim krizi üzerinde hareket eden ticari ortakları üzerinde kullanmayı hedefliyor.
Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada, iklim ve iş konularında Brüksel’e boş vaatlerde bulunulamayacağı belirtildi. Gelecekteki ticari ortaklıkların verilen taahhütlere uymaması halinde ticari yaptırımlarla karşılaşma riski doğacak. Bu çerçevede, Birlik tarafından gelecekte yapılacak ticari anlaşmalarda çevrenin korunmasına yönelik daha sert uygulamalar yapılacağı vurgulandı. Birlik’in yeşil dönüşümünde ticari uygulamalarının önemli bir yeri olduğu daha önce de söylenmiş olup, yeşil ve sürdürülebilir ticaret için gerekli adımların atılmaya başlandığı belirtiliyor.
Ticari ortakların anlaşma kapsamında verdikleri taahhütlere uyulmadığının tespiti halinde son çare olarak kendisine yaptırım uygulanması mümkün olacak. Ticari anlaşmalara ek bir yükümlülüğün eklenmesinin, Birlik içerisindeki ticari anlaşmaları yavaşlatma tehlikesi yaratacağı da söylentiler arasında.
Yeni Zelanda ile Birlik arasında yürütülen anlaşma görüşmelerinin sürdürülebilirlik standartlarının kabulü ile neticelendirileceği ancak Avustralya ve Hindistan’ın yaptığı görüşmelerde mevcut durumun sorun teşkil edebileceği öngörülüyor.