164 ülkenin yürüttüğü görüşmeler neticesinde aşırı avlanmayı azaltmak amacıyla balıkçılık sübvansiyonlarında kısıtlama getiren bir anlaşma yapıldı. Deniz ekosistemine verilen yüksek zararın önlenmesine yönelik bir adım olmasa da söz konusu anlaşmanın okyanus canlılığının artırılmasına büyük katkı sağlayacağı öngörülüyor.
Yirmi yıldan uzun süredir devam eden görüşmeler sonucunda, söz konusu kararın Dünya Ticaret Örgütü’nün Cenevre’de düzenlediği Bakanlar Konferansı neticesinde alındığı belirtiliyor. Bu nedenle tarihi öneme sahip Balıkçılık Anlaşması ile okyanusların korunması, tükenmekte olan balık türlerinin yetiştirilmesi ve deniz ekosistemiyle bağlantılı diğer ortamların da korunması kapsamında yeni düzenlemeler tanıtılmış oldu.
Anlaşma ile ülkelerin yasadışı ve bildirilmeyen balıkçılığa sübvansiyonları yasaklamak için birlikte çalışmasını sağlayacağı ve hali hazırda aşırı balıkçılık yapıldığı tespit edilen sübvansiyonların kısıtlanacağı öngörülüyor. Anlaşmanın aşırı avlanmanın önlenmesine yönelik atılan en sağlam adım olarak değerlendirildiği belirtiliyor. Zira, günümüzde balık rezervlerinin %24’e yakını aşırı sömürülmüş ve geçtiğimiz kırk yıl içerisinde deniz canlılarının yaklaşık %40’ı kaybedilmiş durumda. Dolayısıyla, anlaşmanın yürürlüğü ile deniz ekosisteminin canlanmasına fayda sağlanacağı öngörülüyor.