Anayasa Mahkemesi, HDP eski MYK üyesi Can Memiş’in tutukluluğunda Anayasa’da güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi, Kobani Davası’nda tutuklu kalan HDP eski MYK üyesi Can Memiş’in kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Karar, isnat edilen suçlar için yeterli delil bulunamadığını ortaya koydu.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Kobani Davası kapsamında bir süre tutuklu kalan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Can Memiş ile ilgili tutukluluğuna dair yapılan başvuruda ihlal kararı verdi. Karar, Memiş’in kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğini ortaya koydu.
AYM’nin Gerekçeleri
AYM’nin kararında, Can Memiş’e yönelik suçlamaların dayandığı tanık beyanlarının, isnat edilen suçlar açısından kuvvetli belirti niteliği taşımadığı belirtildi. Ayrıca, tutuklama kararı verilirken, suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin soruşturma mercileri tarafından yeterince gösterilemediği ifade edildi. Bu durum, Memiş’in Anayasa’da güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini gösterdi.
Atıf Yapılan Maddeler
Anayasa Mahkemesi kararında, tutuklamaya ilişkin hukuki süreç ve temel haklar açısından Anayasa’nın ilgili maddelerine ve mevcut kanunlara atıfta bulunuldu. Ayrıca, Adalet Bakanlığı’nın tutukluluk kararını meşru gördüğüne dair görüşüne de yer verildi, ancak AYM bu görüşü yeterli bulmadı.
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, benzer durumdaki diğer siyasi tutukluluk başvuruları için emsal teşkil edebilir ve hukuk sistemine olan güveni artırabilir. Karar, ayrıca Türkiye’de yargı süreçlerinde temel hak ve hürriyetlerin korunmasının önemini bir kez daha vurgulamış oldu.