Almanya’nın Münster Yüksek İdare Mahkemesi, Suriye’den gelen bir göçmenin mülteci statüsü veya ikincil koruma hakkına sahip olmadığına hükmetti. Mahkeme, “Suriye’deki siviller artık iç savaştan kaynaklanan genel bir tehlike veya ayrım gözetmeyen şiddetten kaynaklanan ciddi bir yaşam tehdidi ile karşı karşıya değil” ifadelerini kullandı. Bu karar, Almanya’da yüksek bir mahkeme tarafından alınan ilk karar olma özelliği taşıyor. Ancak karar henüz yasal olarak bağlayıcı değil ve davacının temyiz başvurusunda bulunabileceği belirtildi.
Kararın Ardından Gelen Tepkiler
Kararın ardından, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinden milletvekili Alexander Throm, Dışişleri Bakanlığı’nı Suriye’ye ilişkin güvenlik değerlendirmesini gözden geçirmeye çağırdı. Throm, Suriye’nin tüm bölgelerinde sivillere yönelik genel bir keyfi tehdidin artık söz konusu olmadığını savundu ve ülkedeki göçmenlerin Suriye ve Afganistan’a sınır dışı işlemlerinin yeniden başlatılması gerektiğini yineledi.
Almanya Adalet Bakanı Marco Buschmann ise Suriye’deki güvenlik durumunun her yerde aynı olmadığını, durumun daha yakından incelenmesi gerektiğini ifade etti. Hukuk politikası sözcüsü Wiebke Judith ise Yüksek İdare Mahkemesi’nin “Suriye’deki gerçekliği görmezden geldiğini” belirtti.
Davanın Arka Planı
Dava, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke ilinden bir göçmen tarafından açıldı. Göçmen, Türkiye’den Avrupa’ya insan kaçakçılığı yaptığı için Avusturya’da hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, göçmenin işlediği suçlar nedeniyle mülteci olarak tanınmaktan muaf tutulduğuna ve ikincil koruma için gerekli koşulların karşılanmadığına karar verdi.