Hacettepe Üniversitesi’nde siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümü okuyan Ceren A., 10 yıl önce annesinden boşanan babası Mustafa A.’ya karşı nafaka davası açtı. Dava dilekçesinde Ceren A., yurtta kaldığını ve eğitimine devam edebilmesi için babasının maddi desteğine ihtiyaç duyduğunu belirterek, 8 bin TL yardım nafakası talep etti. Emekli olan Mustafa A. ise 18 yaşına kadar kızına 400 TL nafaka ödediğini ve şu an ödeme gücünün olmadığını savunarak davanın reddini istedi.
Mahkemenin Kararı
Ankara 4’üncü Aile Mahkemesi, davalı babanın boşandıktan sonra eşine 500, kızına ise 400 TL nafaka ödemesine hükmettiğini hatırlatarak, babanın ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre emekli olduğunu ve aylık 26 bin lira gelirinin bulunduğunu belirtti. Mahkeme, Türk Medeni Kanunu’na dayanarak Ceren A.’nın eğitimine devam ettiği sürece babasının maddi katkı sağlamakla yükümlü olduğuna karar verdi.
Hukuki Açıklama
Ceren A.’nın avukatı Senem Yılmazel, çocuk için iştirak nafakasının normalde 18 yaşına kadar ödendiğini, ancak eğitim hayatı devam ediyorsa yaş sınırı olmadığını belirtti. Yılmazel, “Çocuğun bakımı, iaşesi, eğitimi, sağlığı, giderleri için ödenen nafakaya biz iştirak nafakası deriz ve bu nafaka çocuk 18 yaşına gelene kadar ödenir. Ancak eğitimi devam ediyorsa çocuğun kendisinin dava açması gerekir. Bizim davada müvekkilim, yurtta kalıyordu, fakat hiçbir geliri yoktu, bir işte de çalışmıyordu, hayatını da idame ettiremiyordu; ama eğitimine devam etmek istiyordu. Bu yüzden yardım nafakası davası açtık. Davanın da kabulüne karar verildi ve uygun oranda bir nafaka ödenmesini mahkeme kabul etti,” dedi.
Yılmazel, müşterek çocuğun eğitimi devam ediyorsa anneye de babaya da nafaka davası açabileceğini, ancak öncelikli olarak anlaşma yolunun tercih edilmesi gerektiğini belirtti. Bu davada anlaşma sağlanamadığı için dava yoluna gittiklerini ve davayı kazandıktan sonra babanın nafakayı ödemeye başladığını söyledi.