Dünya tarihinde kadınların profesyonel meslekle iç içe oluşu yirminci yüzyılın başları olarak görülmektedir. Konumuz itibariyle özellikle “hukuk mesleği” içerisindeki kadınların yerini hem yasal engellerle mücadelesi hem de toplumsal bakış açısını değiştirmesi ile birlikte değerlendirmek yerinde olabilir. Bu noktada, kadınların uzun bir süre boyunca avukatlık, hâkimlik, savcılık, akademisyenlik ve noterlik gibi mesleklerin biraz dışında tutulduğu görülmektedir. Zaman içerisinde hem dünya örneklerinde hem de ülkemizde bazı mücadeleler sonucu kadın avukatların varlığının da artmasına neden olmuştur.
Dünya örneklerine bakıldığında 1919’da İngiltere’de kadınların dosya avukatı olduğu, yine 1937’de New York Barosu’na kadın avukatların kabul edildiği ve 1931’de ise Fransa’da hâkim mesleğine kadınların dahil edildiği bir süreç göze çarpmaktadır. Türkiye’deki süreçte, 1921’de Süreyya Ağaoğlu ve üç arkadaşının hukuk fakültesine kayıt yaptırmasıyla “hukuk mesleğinde kadınların da yerinin var olduğu” bir ilk adım örneği karşımıza çıkar. Yine tarihsel süreçte zamanla avukat kadın sayısının arttığı ve güncel verilerle temsil makamlarında da yer aldığı söylenebilir.
Hukukçu kadınların varlığının, kurum ve kuruluşlarda artarak duyulması ve temsili yetkisinin benimsenmesi bir hukukçu kadın olarak beni gururlandırmaktadır.
TBB(Türkiye Barolar Birliği)’nin 2022 yılına ait güncel verileri, avukatlar arasındaki kadın temsiliyetinin de arttığını ortaya koymuştur. Türkiye’de faaliyet gösteren 160 bin 651 avukattan 85 bin 262’sini erkekler, 73 bin 687’sini ise kadınlar oluşturmaktadır. Örneğin; 2021 yılında 65 bin 533 olan kadın avukat sayısı 2022 yılında 8 bin 154 artmıştır. Böylece avukat sayıları kapsamında kadın avukatların temsili yüzde 45,86’ya ulaşmıştır.
Bunun yanı sıra, Barolara kayıtlı avukat sayıları incelendiğinde İstanbul, İzmir, Muğla, Sinop, Bartın ve Artvin Barolarında kadın avukatların hakimiyeti göze çarpmaktadır. Diğer yandan, 2023 yılı itibarıyla 13 baronun başkanlık koltuğuna da 13 kadın avukat oturmuştur. İstanbul, Çanakkale, Bolu, Bitlis, Bilecik, Artvin, Ordu, Sakarya, Samsun, Sinop, Trabzon, Tunceli ve Yalova Baroları kadın avukatların başkanlığında çalışmalarını sürdürmektedirler.
Hukuk mesleğini tercih eden bir nevi hukukun öncü kadınlarının yıllara dayanan varlığındaki artış, “hukuk mesleği” nin de ataerkil yapısını kaldıracağı gözlemlenmektedir. Elbette, nicelikten ziyade nitelikli kadın avukatların yetişmesi önem arz eder. Ülkemizde, avukat, noter, Baro başkanlığı ve diğer temsilcilikler gibi adaletin önemli alanlarına hitap edecek nitelikte öncü kadınların varlığı paha biçilmezdir.
Bununla birlikte, yıllara dayanan hukuk alanında eğitim görmüş kadın sayısının artışı da oldukça değerlidir. Her birimizin birçok sorumlulukları olduğu bu yaşamda “hukuk” gibi adaleti temsil eden bir alanda “hukukçu kadın”, “avukat kadın”, Baro Başkanı kadın” veya noter kadın” olarak temsil ve yetkiye haiz oluşumuzun varlığı ve artışının önemli olacağı kadar kadınların, kız çocuklarının “hukuk alanında eğitim görmesi” noktasında aileleri tarafından da yönlendirilmeleri ve desteklenmeleri son derece kıymetlidir.
Yararlanılan Kayaklar:
Emine, BALCI; “Hukukun Öncü Kadınları: Türkiye’de Kadınların Hukuk Mesleğine Girişi Üzerine Bir İnceleme”, Fe Dergi 11, no. 1 (2019), 34-47.
Belkıs, KONAN; “Tanzimat’tan Günümüze Hukuk Mesleğinde Kadın” Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2021; m2021-157-2018 (barobirlik.org.tr)
https://www.turkiyehukuk.org/sayilarla-barolarda-kadinin-varligi/
https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/kadin-avukat-sayisi-2-kat-artti/882836