Ankara’da bir iş yerini kiralayan kurumun yetkilisi, boş bir kağıda attığı imza nedeniyle mülk sahibi tarafından tahliye talebiyle karşı karşıya kaldı. Yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay, imza atılan boş kağıdın, kiraya veren tarafından doldurulacağına dair kararı onadı.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, “tahliye taahhütnamesi” için boş kağıda atılan imza üzerinden yapılan tahliye talebini değerlendirdi. Karara göre, 2012 yılında gerçekleşen olayda, Ankara’da bir iş yerini kiralayan kurumun yetkilisi, tahliye taahhütnamesi olarak boş bir kağıdı imzalayarak mülk sahibine teslim etti. Ancak mülk sahibi, 2020 yılında, kiracısının 28 Şubat 2021 tarihinde çıkmayı taahhüt ettiği yönünde kağıdı doldurarak tahliye talebinde bulundu.
İtiraz sonrasında başlatılan tahliye davasında yerel mahkeme, imzanın kiracı kurumun yetkilisine ait olduğunu tespit ederek tahliye kararı verdi. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi ise, imza atılan boş kağıdın, kiraya veren tarafından nasıl doldurulacağının imzayı atan tarafından kabul edilmiş sayılacağı gerekçesiyle, yerel mahkemenin kararını onadı.
Kararın ardından kiracı, tahliye taahhütnamesindeki tarihin kiraya veren tarafından doldurulduğunu iddia ederek temyiz başvurusunda bulundu. Ancak Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, tahliye kararını hukuka uygun bularak onayladı.
Kararın Gerekçesi ve Hukuki Değerlendirme
Dairenin kararında, Türk Borçlar Kanunu uyarınca, kiracının tahliye taahhütnamesine uymaması durumunda kiraya verenin, mülkünü bir ay içinde boşaltılması için icraya başvurabileceği ya da dava açabileceği belirtildi. Bilirkişi raporlarıyla tahliye taahhütnamesindeki imzanın kiracı şirket yetkilisine ait olduğunun tespit edildiği vurgulanan kararda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun önceki kararlarına atıfta bulunularak “boş kağıda atılan imzanın belge olarak kabul edildiği” ifadesine yer verildi.
Kararda ayrıca, derece mahkemelerince verilen kararlarda isabetsizlik bulunmadığı ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca tahliye kararının oy birliğiyle onandığı belirtildi.