2018/24874 Başvuru Numaralı Anayasa Mahkemesinin 31.03.2022 tarihli Kararı, 31.05.2022 tarihinde yayımlandı.
Başvuru, başvurucu öğretmenlerin mesleki çalışmalar kapsamında düzenlenen ve Nurettin Topçu tarafından yazılan ‘Türkiye’nin Maarif Davası’ isimli kitabını konu alan mesleki bir seminere katılmayarak, üyesi bulundukları Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikasının faaliyetleri kapsamında salonu terk etmeleri ve haklarında kınama cezasına hükmedilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.
Başvurucu İkbal Ünzile Gürsoy bir ilkokulda, başvurucu Ayfer Altuntaş ise bir ortaokulda öğretmen olarak görevlerini sürdürüyor. Başvurucular, anılan seminer tarihinde salonda hazır bulunduklarını ancak seminerin başlamasıyla üyesi bulundukları sendikanın kararı doğrultusunda salondan ayrıldıklarını ama okulda kalmaya devam ettiklerini; sendikanın kararının yalnızca kendilerince değil diğer illerdeki üyelerce de uygulanmasına rağmen yalnızca kendilerinin cezalandırılıyor olmasının eşitlik ilkesine uygun olmadığını iddia ettiler.
Sendikanın ilgili seminere ilişkin kararı aşağıdaki gibidir,
“Milli Eğitim Bakanlığı yaz dönemi seminerlerine, modern, çağdaş ve laik eğitim karşıtı, Atatürk ilke ve devrimleri ile Cumhuriyetin ve Devrim Kanunlarının temel ilkelerine aykırı düşünce ve faaliyetleri ile bilinen Nurettin Topçu’nun ‘Türkiye Maarif Davası’ isimli kitabını eklemiştir.
Milli Eğitim Temel Kanunda ve Anayasada, Türk Milli Eğitim Sisteminin temel esasları olarak yerini almış, çağdaş, bilimsel laik eğitime, Anayasa ile güvence altına alınan Devrim Kanunları ve demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerine aykırı düşünce ve uygulamaların Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul ve kurumlarda yer bulması anayasada aykırıdır.
Varlık sebebi olarak kendisine yukarıda işaret edilen ilkeleri benimsemiş olan hukuka ve anayasaya tam bağlı sendikamız üyelerinin söz konusu anayasa ve kanunlara aykırı faaliyetlerde yer alması uygun olmayacaktır.
Bu nedenle üyelerimizin yaz dönemi seminerlerinde Nurettin Topçu ile ilgili olarak verilen hiçbir sunum görevini yerine getirmemelerine ve hiçbir çalışma ve etkinliğe katılmamalarına karar verilmiştir.”
Mahkeme kamu görevlilerinin politikalara karşı çıkmaları ile yasalarca kendilerine verilmiş görevleri yerine getirmekten kaçınmaları arasında fark olduğunu, memur sendikalarının anayasal organlarca uygulamaya konmuş, Anayasa’ya veya kanunlara aykırılığı tespit edilmemiş görevleri uygulamamaları yönünde üyelerine çağrıda bulunmalarının hukuken korunmayacağı kararını verdi.
Ayrıca verilen cezanın adli değil disipline ilişkin olması, memurluk görevinin icrası sırasında düzenin korunması açısından önem arz etmekte olduğu ve verilen cezanın eylemin ağırlığına göre orantılı olduğu kabul edildi.
Sonuç olarak, Anayasa’nın 26. maddesinde yer alan ifade özgürlüğünün ihlal edilmediği kararına varılarak yargılama giderlerinin başvurucular üzerine bırakılmasına hükmedilmiştir.